“Gelecek nesillerin sağlık bilincini geliştirmek istiyoruz”

“Gelecek nesillerin sağlık bilincini geliştirmek istiyoruz”

Türk Eğitim Derneği işbirliğiyle, ailelere ve çocuklara kişisel ve toplumsal sağlık konusunda eğitimler vererek gelecek nesillerin sağlık bilincinin gelişmesi amacıyla ‘Eğitimle Sağlıklı Gelecek’ projesini hayata geçiren Roche Diagnostik Türkiye’nin İnsan & Kültür ve İletişim Direktörü Banu Gülsün ile projenin detaylarını, yaratmak istedikleri etkiyi ve özel sektörün sosyal yönünü konuştuk.

 ‘Eğitimle Sağlıklı Gelecek’ projesinin kapsamından bahseder misiniz?

Türk Eğitim Derneği ile birlikte hayata geçirdiğimiz “Eğitimle Sağlıklı Gelecek” projemiz kapsamında, Ankara ve İstanbul’da ikamet eden Türk Eğitim Derneği’nin Tam Destek Burslu 9’uncu, 10’uncu ve 11’inci sınıf öğrencilerine ve ailelerine sağlık alanında farkındalıklarını ve bilgilerini artırmak üzere eğitimler veriyoruz. Uzmanlar tarafından verilen eğitimlerimizi salgın sebebiyle çevrimiçi platformlarda gerçekleştiriyoruz. Asıl amacımız projemizle beraber öğrencilerin ve ailelerin sağlık bilincinin gelişmesini ve sağlığa erişim hakları konusunda farkındalıklarının artmasını sağlamak. Bu sebeple, projemiz dahilinde teknolojik açıdan imkanları kısıtlı öğrencilerimize tablet ve internet gibi ihtiyaç duydukları teknolojik imkânları da sağlıyoruz. Bu eğitimlerin ardından, öğrencilerimizin ve ailelerinin edindikleri bilgi, beceri ve deneyimlerinden hareketle çevrelerini olumlu yönde etkileyen davranışlar geliştirmelerini hedefliyoruz.

Sağlık eğitimi neden önemli, topluma nasıl bir faydası olacak?

COVID-19 salgınıyla beraber toplum olarak sağlık hakkı, hijyen koşulları, bulaşıcı hastalıklar, ilk yardım ve kritik öneme sahip diğer konularda farkındalık seviyesinin yükselmesi gerektiğini gördük. Sağlıklı bir toplum için o toplumu oluşturan her bireyin yüksek sağlık bilincine sahip olmasını sağlamalıyız. Bunu sağlamanın en iyi yollarından birinin, gençlerimizin bu alanda nitelikli bilgilerle donanmalarını sağlamak olduğunu düşünüyoruz.  Öğrencilerin ve ailelerin projemiz dâhilindeki eğitimlerle daha bilinçli olmalarını ve edinecekleri bilgi, beceri ve deneyimleri çevreleriyle paylaşarak daha sağlıklı bir toplum oluşmasına katkıda bulunmalarını istiyoruz.

Eğitimlerin içerikleri nasıl olacak? Bu eğitimleri kimler veriyor?

“Eğitimle Sağlıklı Gelecek” projemiz dahilinde her bir eğitim için alanında uzman akademisyen veya hekimlerle birlikte çalışıyoruz. Eğitimlerimizi öğrencilerle, velilerle ve öğrenciler-veliler bir arada olmak üzere üç ayrı grupta veriyoruz. Eğitim konularımızın arasında ise temel insan hakkı olarak sağlık, hastalıkların tanısı ve önemi, COVID-19 ve diğer bulaşıcı hastalıklar, sporun sağlıklı birey oluşumundaki önemi, hijyen ve ev sağlığı, beslenme ve sağlıklı gıda eğitimi, evde ilk yardım gibi pek çok farklı konu yer alıyor. Bunlara ek olarak öğrenciler; kişisel bakım, ergenlik ve ergen sağlığı, psikososyal gelişim, madde kullanım riski ve madde bağımlılığından korunma, duygusal zekâ eğitimleri; veliler ise çocuk sağlığı ve bakımı, çocuk gelişimi, temel aşılar, doğum kontrol ve aile planlaması, anne babalar için madde bağımlılığı, kadın sağlığı ve rutin takipler gibi eğitimleri alacaklar.

Özel sektördeki firmaların sosyal konulara eğilimi konusunda neler söylemek istersiniz? Dünyanın geleceği açısında sizce nasıl bir etkisi var?

İçinde bulunduğumuz dönemde de gördüğümüz üzere özel sektör artık sadece ekonomik büyümeyle değil, topluma sağladığı faydalarla değerlendiriliyor. Z kuşağının tüketici haline geldiği ve iklim krizinin etkilerinin her an hissedildiği bu zamanda, özel sektörün de elini taşın altına koyup, ekonomik, sosyal ve çevresel sorunlara çözümler getirdiği bir düzenin içindeyiz. Bu eğilimin daha da artacağını öngörmek güç değil. Dünyanın geleceği açısından bu sorunları, sadece devletlerin ve sivil toplum kuruluşlarının (STK) çözmesini bekleyemeyiz. Özel sektör de bu değişimin önemli bir paydaşı. Bu noktada özel sektör ve STK işbirliklerinin öneminin farkındayız. Eğitimle Sağlıklı Gelecek projemizi de bu doğrultuda özel sektör ve STK işbirliği içinde Türk Eğitim Derneği’yle gerçekleştirmekten mutluluk duyuyoruz.

Eğitimler nasıl geçiyor? Ailelerden nasıl geri dönüşler alıyorsunuz? 

“Temel sağlık hakkı eğitimi” ve “Psikososyal gelişim eğitimi” olmak üzere şu ana kadar toplam iki eğitim gerçekleştirdik. İki eğitimimizin de ardından hem öğrencilerden hem de ailelerden çok olumlu geri dönüşler aldık. Bir sonraki eğitimimiz ise 9 Ocak tarihinde, annelere yönelik olarak “rahim ağzı kanserinden korunmanın yolları” üzerine gerçekleşecek. Eğitimlerimize aile ve öğrencilerimizden yoğun ilgili ve katılım görüyoruz. Şimdiye kadar 200 öğrenci ve veliyle bir araya geldik. Gerçekleştirdiğimiz eğitimlerin ardından öğrencilerimizden eğitimlere dair kısa videolar alıyoruz. Bu videolarda eğitimler sayesinde öğrendikleri bilgileri ve kendilerini geliştirdikleri alanları onlardan duymak bizleri daha da motive ediyor.

Projenin fark yaratan kısımlarından biri, eğitimlerin aileleri de kapsaması. Projeyi hayata geçirmeden toplumda nasıl bir farkındalık eksikliği tespit ettiniz?

Projeyi hayata geçirmeye karar verdiğimiz zaman öğrenciler ve velilerle ihtiyaçların belirlenmesi açısından anket yöntemini kullandığımız bir saha çalışması gerçekleştirdik. Hem öğrencilere hem de velilere verilecek eğitimler, katılımcı bir bakış açısı da göz önünde bulundurularak öğrenciler ve ailelerinden gelen talepler ve ihtiyaçlar üzerine belirlendi. İhtiyaç analizi kapsamında İstanbul ve Ankara’dan, 15 ila 18 yaş aralığında 245 öğrenciye yapılan anket, büyük çoğunluğunun kendini sağlıklı hissettiğini, bununla birlikte halsizlik, fazla kilo, vitamin eksikliği gibi nedenlerle kendini sağlıklı hissetmeyen öğrencilerin de bulunduğunu ortaya çıkardı. Anketin dikkat çeken bir diğer bulgusu da öğrencilerin sağlıkla ilgili bilgi edinme kaynakları oldu. Sonuçlara göre öğrencilerin yüzde 72’si sağlıkla ilgili bilgilerini genellikle internet ve televizyondan edinirken, bu bilgileri ailelerinden edinen öğrencilerin oranı yüzde 28. Sağlık bilinci yalnızca okullardan değil, ailelerden, arkadaşlardan ve kitlesel iletişim araçlarından da elde edilebilen bilgilerle de oluşuyor. Eğitimle Sağlıklı Gelecek projemizi de bu konudaki temel eğitime destek verebileceğimiz alanlar çerçevesinde şekillendirdik.

Projeyle yaratmak istediğiniz değişimden bahseder misiniz? Hedefleriniz neler?

COVID-19 salgınıyla mücadelede sağlık çalışanlarımız gerçekten de örnek bir mücadele veriyor. Bu mücadeleyi toplumsal olarak destekleyebilmemiz için gelecek nesillerimizin gerek kişisel gerekse toplumsal sağlık açısından bilinçli olması büyük önem taşıyor. Hastalıkların birçoğunun bilfiil toplumsal seferberliklerle önlenebileceği bir çağdayız. Salgın döneminde de bunu net bir şekilde gördük. Nihai amacımız bu alandaki toplumsal bilincin yükselmesine katkı sağlayarak, sağlıklı nesiller ve toplumlar hedefi doğrultusunda ilerlemek.

Kerem Efendioğlu
ADMINISTRATOR
PROFİL

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar