Earth Decides: İklim krizinde başarının anahtarı bilinçli iyimserlik

Earth Decides: İklim krizinde başarının anahtarı bilinçli iyimserlik

Aşırı hava olayları, Dünya sistemlerindeki kritik değişiklikler, biyolojik çeşitlilik kaybı ve ekosistem çöküşü, 2024 Küresel Riskler Raporu’nda yer alan en önemli uzun vadeli riskler olarak açıklandı.

Birbiriyle bağlantılı olan bu riskler iklim krizi tarafından da destekleniyor. Daha yüksek sıcaklıklar, Dünya sistemlerinde ani ve geri döndürülemez değişikliklere yol açarak, daha aşırı hava olaylarını körüklüyor ve bu durum iyi adapte olmamış ekosistemlerde çöküşleri tetikleyebiliyor. Örneğin bilim insanları mercan resiflerinin yüzde 99’unun 1,5C derecelik bir dünyada hayatta kalamayacağını ön görüyor ve bu eşik nerdeyse tüm IPCC senaryolarında 2030’ların başında aşılacak.

Bu riskler aynı zamanda karşılıklı olarak birbirini güçlendiriyor. Örneğin, aşırı hava koşullarından kaynaklanan kıyılardaki fırtına kabarmalarına karşı etkili bir bariyer oluşturan mercan resiflerinin kaybı, birçok sahil kasabası için maddi, manevi yüksek maliyetlere yol açabiliyor. 

Deniz yaşamının dörtte biri yaşam döngülerinin bir noktasında mercan resiflerine bağımlı olduğundan, bunların kaybı okyanus ekosistemlerinin yapısını ve kıyı gıda güvenliğini etkiliyor. Ayrıca bu durum, yaşamları ve geçim kaynakları okyanusa bağımlı olan topluluklar üzerinde baskı yaratıyor.

Doğa ve iklim ile ilişkimiz

Jared Diamond Collapse (Çöküş) adlı kitabında: Toplumlar Başarısızlığı ya da Başarıyı Nasıl Seçerler? sorusuna, insanların tarih boyunca yaşamlarını ve toplumlarını neden yok ettiklerini açıklayan beş maddelik bir çerçeve çiziyor. 

Bu beş maddeden üçü doğa ve iklimle olan ilişkimizle bağlantılı: çevresel zarar, iklim değişikliği ve toplumun çevresel risklere yanıt verememesi. Bunlar, bu yılki Küresel Riskler Raporu’nun sonuçlarını yansıtıyor ve mevcut durumun ciddiyetini vurguluyor. 

Yakın zaman önce yayımlanan rapora göre, beş önemli eşik zaten aşılma riski taşıyor. Sanayi öncesi sıcaklıkların 1,5C üzerine çıkılması durumunda 2030’larda üç eşiğe daha ulaşılabileceğine dikkat çekiliyor. 

Gerçekten de, dokuz gezegensel sınırımızdan altısı ihlal edilmiş durumda ve güvenli, adil bir yolu korumak için hareket kabiliyetimiz sınırlı. İnsanlık, yaşamın varlığını sürdürebilmesine yönelik varoluşsal bir tehditle karşı karşıya.

Başarı ve başarısızlığa ilişkin iyimserliğin korunması

İnsanlar olarak iklim krizine yol açmakla birlikte krizin etkilerini ve sonuçlarını önlemek için benzersiz bir konuma da sahibiz. 

Gezegendeki yaşamın sürdürülebilirliği bizlerin elinde ve şimdiki neslin vereceği tepki ve atacağı adımlar gelecekteki yaşamın doğasını belirleyecek. Mümkün olan en iyi yanıtı vermek, zamanımızın en büyük zorluklarından ve aynı zamanda fırsatlarından biri.

Varoluşsal bir tehditle yüzleştiğimizde, bu durumun gerçekliğinin farkına varmak ve anlamak çok önemlidir. Bu farkındalık eksikse, karar vericilerin sorunu yanlış algılamalarına ve dolayısıyla yetersiz, kısa vadeli hazırlanmış ve genellikle doğrusal çözümler ortaya koymalarına neden olur.

Bunun yanı sıra, varoluşsal tehdide karşı sabit bir odaklanmayı sürdürmek insan ruhunu travmatik bir etkiyle başbaşa bırakır ve bu da eylemsizliğe neden olurken, riski azaltmak yerine ilerletir.

Vietnam’daki bir savaş kampında kendi varoluşsal kriziyle yüzleşen James Stockdale: ‘’İçinde bulunulan durumun tüm acı gerçeklerinin kabullenilmesi ama sonunda başarıya olan inancın hiç bir zaman kaybedilmemesi anlamına gelen ‘’Stockdale Paradoksu’’ olarak adlandırdığı gerçekçi iyimserlik halinin insanoğlunu başarıya götürecek yaklaşım olduğunu öne sürüyor.

Kamplarda, gerçekliklerini anlamadan fazla iyimser olan mahkumların cesaretlerinin kırılarak öldüğünü, bunun yanında içinde bulundukları durum hakkında tamamen bilgi sahibi olan gerçekçi bir bakış açısını koşulsuz iyimserlikle birleştirmeyi başaran küçük bir grubun hayatta kaldığını belirtiyor.

‘’Earth Decides’’ girişimi daha iyi bir geleceği hedefliyor

Dünya Ekonomik Forumu’nun Doğa ve İklim Merkezi, kamu, özel sektör ve hayırsever liderler arasında bilinçli iyimserliği geliştirmeyi amaçlayan dünya çapında lider 35 uzman ve influencerdan oluşan Earth Decides girişimini 18 Ocak’ta başlattı.

Amaç, gerçekliğimizin acı gerçeklerini anlayarak ve mevcut statükomuzdan daha iyi bir gelecek yaratabileceğimize ve bunu başaracağımıza olan inancımızı koruyarak daha iyi bir yaşama doğru ilerlemek.

Earth Decides girişimi, küresel iletişim uzmanlarıyla birlikte çalışarak ve hem eski hem de yeni iletişim araçlarından ve kanıtlarla desteklenen yaklaşımlardan yararlanarak, uygun ve etkili endüstri ve toplumsal müdahale yollarının geliştirilmesinde dünya liderlerini bilgilendirmeyi ve onlarla işbirliği yapmayı hedefliyor.

Kaynak:

https://www.weforum.org/agenda/2024/01/the-climate-crisis-is-humanity-s-greatest-threat-here-s-why-informed-optimism-is-key-to-unlocking-an-effective-response/?utm_content=28%2F01%2F2024+18%3A45&utm_medium=social_scheduler&utm_source=linkedin&utm_term=Climate+Change

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar