Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), çocuklara uygulanan fiziksel cezanın hem bireysel hem de toplumsal düzeyde ciddi zararlara yol açtığını açıkladı. Araştırmalar, bu tür cezaların çocukların gelişimini olumsuz etkilediğini, kaygı ve depresyon riskini artırdığını gösteriyor. DSÖ’nün Sosyal Sağlık Belirleyicileri Departmanı Direktörü Dr. Etienne Krug, “Fiziksel ceza çocukların davranışı, gelişimi veya refahı için hiçbir fayda sağlamaz; ebeveynler veya
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), çocuklara uygulanan fiziksel cezanın hem bireysel hem de toplumsal düzeyde ciddi zararlara yol açtığını açıkladı. Araştırmalar, bu tür cezaların çocukların gelişimini olumsuz etkilediğini, kaygı ve depresyon riskini artırdığını gösteriyor.
DSÖ’nün Sosyal Sağlık Belirleyicileri Departmanı Direktörü Dr. Etienne Krug, “Fiziksel ceza çocukların davranışı, gelişimi veya refahı için hiçbir fayda sağlamaz; ebeveynler veya toplum açısından da yararı yoktur” dedi.
Geçmiş yıllarda yapılan birçok araştırma, fiziksel cezanın çocuk davranışları üzerinde olumlu etkisi olduğunu göstermedi. Aksine, çocukların sağlık ve gelişimi üzerinde uzun vadeli olumsuz etkileri tespit edildi.
49 düşük ve orta gelirli ülkede yapılan bir çalışmaya göre, fiziksel ceza gören çocukların gelişim açısından yaşıtlarına göre geride kalma olasılığı yüzde 24 daha yüksek. Ayrıca bu tür cezalar çocukların hormonal stres seviyelerini artırarak beyin yapısı ve işlevlerinde değişikliklere yol açabiliyor.
Rapora göre, fiziksel ceza gören çocukların büyüdüklerinde kendi çocuklarına da şiddet uygulama olasılığı artıyor; bu durum nesiller arası şiddet döngüsünü besliyor. Aynı şekilde, çocukken fiziksel ceza gören yetişkinlerin şiddet, suç ve agresif davranış geliştirme riski de yüksek.
Bölgesel farklılıklar
Fiziksel ceza dünya genelinde yaygın olsa da, bölgesel farklılıklar bulunuyor.
Avrupa ve Orta Asya’da çocukların yaklaşık yüzde 41’i evde fiziksel ceza görürken, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da bu oran yüzde 75’e çıkıyor. Okullarda ise Batı Pasifik’te çocukların sadece yüzde 25’i fiziksel cezaya maruz kalırken, Afrika ve Orta Amerika’da bu oran yüzde 70’in üzerinde.
Cinsiyet farkı çok belirgin olmasa da, ceza türü ve uygulama şekli kız ve erkek çocuklar arasında farklılık gösterebiliyor. Engelli çocuklar ve ekonomik veya ırksal ayrımcılığa maruz kalan toplumlar fiziksel cezaya daha fazla uğrama riski taşıyor.
Yasaklar yeterli değil
DSÖ raporu, fiziksel cezanın yasaklanmasının önemli olduğunu ancak yeterli olmadığını vurguluyor.
Halihazırda 67 ülke, hem evde hem okulda fiziksel cezayı evrensel olarak yasaklamış durumda. Ancak kanuni yasaklar ile fiziksel cezanın azalması arasında tutarlı bir ilişki bulunmuyor.
Dr. Krug, “Yasaklara rağmen fiziksel cezanın sürdürülmesi, bu yasaların uygulanmasının farkındalık kampanyalarıyla desteklenmesi gerektiğini gösteriyor” dedi. Araştırmalar, ebeveynlerin alternatif ve daha etkili disiplin yöntemlerini bilmesi durumunda bunları kullanacağını gösteriyor.
Dr. Krug son olarak, “Çocukların evde ve okulda sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi için bu zararlı uygulamalara artık son verme zamanı” diyerek konunun önemini vurguluyor.
Kaynak:
https://news.us15.list-manage.com/track/click?u=372753f560ef60c400f1a4f3f&id=f5297a1dea&e=8b42edf312
