Sürdürülebilir bir dünyanın peşinden gitmek, iş dünyası açısından giderek daha önemli hale geliyor. Dünya genelinde birçok işletme, daha yeşil bir gelecek için öncülük eden Sürdürülebilirlik Başkanları ile (CSO) birlikte ESG yolculuklarını hayata geçiriyor. CSO’lar, sürdürülebilir bir ekonomik sisteme ilişkin net fikirlerle ekonomiyi karbondan arındırmak ve müşteri güvenini artırmak için işletmelerin mantıklı kurumsal iklim eylemi hedefleri
Sürdürülebilir bir dünyanın peşinden gitmek, iş dünyası açısından giderek daha önemli hale geliyor. Dünya genelinde birçok işletme, daha yeşil bir gelecek için öncülük eden Sürdürülebilirlik Başkanları ile (CSO) birlikte ESG yolculuklarını hayata geçiriyor.
CSO’lar, sürdürülebilir bir ekonomik sisteme ilişkin net fikirlerle ekonomiyi karbondan arındırmak ve müşteri güvenini artırmak için işletmelerin mantıklı kurumsal iklim eylemi hedefleri belirlemelerine yardımcı oluyor.
PwC tarafından yakın zamanda yürütülen 1640 halka açık şirket üzerinde yapılan araştırma, CSO rolünün iş dünyasını nasıl şekillendirdiğini ve bu pozisyonun kurumların ESG geçişindeki rolünü ortaya koyuyor.
Dünya genelinde rakamlarla CSO pozisyonu
Sürdürülebilirlik Lideri pozisyonu sayısı katlanarak artıyor. 2021 yılında önceki beş yılın toplamından daha fazla CSO istihdam edildiğine işaret ediliyor.
Coğrafi olarak, Avrupa’nın yüzde 37 ve Kuzey Amerika’nın yüzde 48’lik oranlarına göre, yüzde 14 olarak daha düşük bir oran sergileyen Asya Pasifik ve Orta Doğu bölgelerinde de giderek daha hızlı ilerlemeler göze çarpıyor. Değerlendirilen işletmelerin neredeyse üçte birinin resmi olarak CSO pozisyonunu bünyelerinde barındırdığı belirtiliyor.
Tüketim maddeleri işletmeleri yüzde 50 oranıyla CSO istihdamında sektör lideri olurken, bunu yüzde 48 ile kimya şirketleri ve yüzde 42 ile petrol ve gaz şirketleri takip ediyor.
Sürdürülebilirlik Liderleri’nin halkla ilişkiler ve ekolojik strateji rolleri
Irk ve cinsiyet eşitliğinin yanı sıra iklim değişikliği konusu, 2018 yılında yatırımcıların ve CEO’ların kararlarını önemli ölçüde etkilemeye başladı. Pandeminin etkisi, şirketlerin gelecekteki ESG hazırlıkları için sürdürülebilirlik uzmanlarını işe alma eğilimini hızlandırdı.
Sürdürülebilirlik, daha önceleri sağlık ve güvenlik meselesi veya halkla ilişkiler ve iletişim sorunu olarak görüldüğünden, kurumsal karar verme mekanizmalarından uzak ve yönetim stratejisi üzerinde çok az etkiye sahip olan bir pozisyonu temsil ediyordu. Ancak artan paydaş beklentileriyle karşılaşan firmalar marka amaçlarını yeniden tanımlamaya başlarken, bu amaca yardımcı olmak için şirket faydaları, insanlar ve ekolojik görünüm gibi konularda bilgili olan CSO’ları yönetim kadrolarına almaya başladı.
CSO rolü genellikle su ve enerji kullanımı gibi çevresel konuların yönetimi ile ilişkilendirilse de giderek artan sayıda işletme tedarik zincirlerindeki çalışma koşullarını, güvenlik prosedürlerini iyileştirerek, çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik çabalarını bir adım öteye taşıyor.
CSO’lar için geleceğin trendleri
Yönetim kurulunda CSO’lara yer vermek, yönetim ekibinin ESG sorunları hakkında eğitilmesine ve becerilerinin artırılmasına yardımcı oluyor. Halihazırda CSO’ların neredeyse yarısı üst düzey yönetimde yer alamayarak, yönetim kurullarında temsil edilmiyor.
Bununla birlikte, 2016 yılında üst yönetim düzeyinde yüzde 9 oranında yer alan CSO’ların sayısı 2021 yılında üç katına çıkarak yüzde 28 olarak gerçekleşti.
Modern sürdürülebilirlik başkanı, meslektaşlarına sürdürülebilir işi anlama ve kuruluşun sürdürülebilir geçişini destekleme konusunda liderlik etmelidir. Kurumsal raporlama açısından, CFO’ların ESG etkilerini ve değerini anlamalarına, analiz etmelerine, ölçmelerine ve raporlamalarına yardımcı olan, aynı zamanda karar verme ve stratejinin merkezinde yer alan bir rol olarak şekillenmektedir.
Kaynak:
