Delft ve Zürih merkezli Cradle girişimi, insanlar tarafından tüketilen her şeyin yüzde 60’ına çevre dostu alternatifler üretilebilen, sentetik biyolojinin gücünden yararlanan bir tasarım platformu geliştirdi. Dünya nüfusunun 8 milyarı aşması ve dünya liderlerinin endişe veren iklim krizi ve yeryüzünde sürdürülebilir yaşamı sağlamak yolunda atılması gereken adımları tartışmak için toplandıkları bir sürecin ortasında, insani tüketim seviyelerinin
Delft ve Zürih merkezli Cradle girişimi, insanlar tarafından tüketilen her şeyin yüzde 60’ına çevre dostu alternatifler üretilebilen, sentetik biyolojinin gücünden yararlanan bir tasarım platformu geliştirdi.
Dünya nüfusunun 8 milyarı aşması ve dünya liderlerinin endişe veren iklim krizi ve yeryüzünde sürdürülebilir yaşamı sağlamak yolunda atılması gereken adımları tartışmak için toplandıkları bir sürecin ortasında, insani tüketim seviyelerinin nasıl devam ettirileceği meselesi önem kazanıyor.
Yiyecek ve giyecekten ilaca kadar, pek çok mal ve ürün biz insanlar tarafından fazlasıyla ve oldukça müsrif bir şekilde tüketiliyor. Tükettiklerimizin üretilmesi ve sonrasında oluşan atıklar, ciddi bir çevresel etkiye sahip. Dolayısıyla gezegeni korumak ve daha sürdürülebilir küresel bir toplum yaratmak için büyük atılımlar yapılması gerekiyor.
Etki odaklı Biotech Cradle girişimi, bu durumun yapay zeka (AI) ve sentetik biyoloji kullanımı yardımıyla çözümlenebileceğine inanıyor.
Sentetik biyoloji, insanların tükettiği her şeyin yüzde 60’ını üretmek için kullanılabiliyor
Sentetik biyoloji, bakteri ve mantarlar gibi mikroorganizmaların genlerinin çok çeşitli günlük ürünler üretmek için programlanabilir proteinler kullanan ‘’hücre fabrikaları’’ oluşturmak üzere uyumlu hale getirilmesini içeren teknolojidir. Bu teknikle, çiftlik hayvanları olmadan süt ve et, petrokimyasallar olmadan plastik, malzemeler olmadan giysi ve elektronik cihazlara kadar pek çok kişisel tüketim malzemesi üretilebiliyor.
Ürün yaratmanın yanı sıra, atık malzemeleri parçalamak ve geri dönüştürmek için de kullanılabiliyor.
Ezber bozan bir yenilik olan sentetik biyolojinin gücü giderek daha fazla farkediliyor ve ticari alanda bir dönüm noktası olarak kabul görüyor. Sentetik biyolojinin gücüyle, insanların tükettiği her şeyin yüzde 60’ını üretmek için kullanılabileceğine inanılıyor.
Mevcut durumda proteinleri oluşturmanın deneme yanılmaya dayalı maliyetli, zahmetli ve tekrarlamalı bir süreç olması, bu ürünler üzerinde çalışan biyologlar için zorluklar yaratıyor. Uygulanabilir çözüme ulaşmanın yıllar alabileceği ve laboratuvarda test edilen protein tasarımlarının yüzde 99’dan fazlasının genellikle tasarım özelliklerini karşılayamayacağı bilinciyle çalışmalar yürütülüyor.
Programlama biyolojisinin basitleştirmesi hedefleniyor
Yapay zeka ile öğrenme platformu, bilim insanlarının ‘’hücre fabrikalarını’’ daha hızlı ve başarılı bir şekilde tasarlamasına ve programlamasına yardımcı olarak, neredeyse üretilen her şeyin daha çevre dostu yöntemlerinin geliştirilmesini hızlandırıyor.
Delft ve Zürih merkezli platform, bilim insanlarının tersine mühendislikle istenen spesifik özelliklere sahip proteinleri yapmalarını mümkün kılıyor.
Olabildiğince etki yaratmayı hedefleyen girişim, gelişme aşamasında olan araştırmalara da katkıda bulunuyor. İşbirlikçi çevrimiçi bir platform aracılığıyla makine öğrenim geçmişi olmayan bilim insanlarının biyolojik araştırmalara erişimlerini sağlıyor. Böylelikle sentetik biyoloji ürününün piyasaya sürülme süresi ve maliyetinin büyük ölçüde azaltılabileceği düşünülüyor.
Tohum aşaması yatırımcılığından aldığı 5,5 milyon Euro değerindeki yeni finansmanla gizlilik modundan çıkan girişim, ürün geliştirmeyi hızlandıracağını açıkladı.
Kaynak:www.eu-startups.com/2022/11/biotech-startup-cradle-raises-e5-5-million-to-generate-a-sustainable-future-of-human-consumption/
