Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından 6 Mayıs günü yayınlanan yeni bir rapora göre, insan gelişimi durgunlaşarak küresel ilerlemeyi yavaşlatıyor ve eşitlik uçurumlarını genişletiyor. Ancak yapay zeka (AI) bu durumda insanlığı kurtarabilir. Rapora göre, 2020-2021 döneminde gerçekleşen istisnai krizlerin ardından kalıcı toparlanma görülmesi tahmin edilirken, ilerleme beklenmedik derecede zayıf kaldı. ‘’Bir tercih meselesi: Yapay Zeka
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından 6 Mayıs günü yayınlanan yeni bir rapora göre, insan gelişimi durgunlaşarak küresel ilerlemeyi yavaşlatıyor ve eşitlik uçurumlarını genişletiyor. Ancak yapay zeka (AI) bu durumda insanlığı kurtarabilir.
Rapora göre, 2020-2021 döneminde gerçekleşen istisnai krizlerin ardından kalıcı toparlanma görülmesi tahmin edilirken, ilerleme beklenmedik derecede zayıf kaldı.
‘’Bir tercih meselesi: Yapay Zeka Çağında İnsanlar ve İhtimaller’’ başlıklı 2025 İnsani Gelişme Raporu, gelişmede kaydedilen ilerlemeyi, sağlık ve eğitimin yanı sıra gelir düzeyleri bakımından elde edilen başarımları kapsayan ve İnsani Gelişme Endeksi (İGE) olarak bilinen göstergeler kümesi genelinde analiz ediyor.
Çalışma, dünyanın tüm bölgelerinde İGE’deki ilerlemenin durduğunu ortaya koyarken, artan ticari gerilimler, kötüleşen borç krizi ve işsiz sanayileşmenin yükselişinin durumu daha da kötüleştirme riski taşıdığı uyarısında bulunuyor.
UNDP yöneticisi Achim Steiner yaptığı açıklamada, “On yıllardır, 2030 yılına kadar çok yüksek bir insan gelişim düzeyine ulaşma yolunda ilerliyorduk, ancak bu yavaşlama küresel ilerleme için gerçek bir tehdide işaret ediyor” dedi.
“2024’teki yavaş ilerleme ‘yeni normal’ haline gelirse, 2030 hedefi on yıllarca gecikebilir ve bu da dünyamızı daha az güvenli, daha bölünmüş ve ekonomik ve de ekolojik şoklara karşı daha savunmasız hale getirebilir.”
Steiner, kalkınmayı teşvik etmek için yapay zekayı da içeren yeni yolların araştırılması gerektiğini sözlerine ekledi.
Rapora göre, Düşük İGE ile Çok Yüksek İGE düzeyine sahip ülkeler arasındaki eşitsizlikler üst üste dört yıldır artmaya devam ediyor. Bu durum, zengin ve yoksul uluslar arasındaki eşitsizliklerin azalacağını değerlendiren uzun vadeli eğilimi de tersine çeviriyor.
En düşük İGE değerlerine sahip ülkeler, gelişme bakımından özellikle ağır zorluklarla karşı karşıya kalıyor – artan ticaret gerilimleri, borç krizinin kötüleşmesi ve istihdam yaratmayan sanayileşmenin yükselişi ise bu zorlukları körüklüyor.
Raporda, yapay zekanın getirebileceği değişikliğe insanların gerçekçi ancak umut dolu bir bakışla baktığını gösteren yeni bir anketin sonuçları da yer alıyor.
UNDP anketi, 21 ülkede ve 36 dilde, dünya nüfusunun yüzde 63’ünü temsil eden 21 binden fazla kişiden yanıt topladı.
Ankete katılanların yarısı işlerinin otomatikleştirilebileceğini düşündüklerini belirtirken, yüzde 60’ı yapay zekanın istihdamlarını olumlu yönde etkileyerek bugün var olmayan işlerde bile fırsatlar yaratmasını beklediklerini ve yüzde 64’ü yapay zekanın kendilerini işte daha üretken hale getireceğinden emin olduklarını söyledi.
Ankete katılanların sadece yüzde 13’ü yapay zekanın iş kayıplarına yol açabileceğinden korkuyor.
Rapor, gelişmeye yönelik yaklaşımların temelini yeniden tasarlama potansiyeline sahip olan yapay zekaya insan odaklı bir bakış açısıyla yaklaşılması gerektiğini savunuyor ve üç kritik alanı ana hatlarıyla açıklıyor:
- İnsanların yapay zeka ile rekabet etmek yerine onunla iş birliği yaptığı bir ekonomiyi inşa etmek
- Yapay zekanın tasarımdan uygulamaya kadarki yaşam döngüsünün tamamına insan iradesini yerleştirmek
· Eğitim ve sağlık sistemlerini 21. yüzyılın gereklerini karşılayacak şekilde modernleştirmek
Sonuç olarak rapor, yapay zekanın bizim yerimizi almak için değil, insani düşünme yeteneklerimizi güçlendirmek için zeka artırımı olarak kullanılabileceğini savunuyor. AI’nın demokratikleşmesinin devam ettiğini, ancak kimsenin dışlanmaması için elektrik ve internet açıklarının kapatılmasının çok önemli olduğunu vurguluyor.
Kaynak: