Yapay zeka ile artan verimlilik sayesinde yeni bir çalışma düzeninin kapısı aralanıyor. Mart ayında gündeme gelen bir soru, bugünlerde daha net bir yanıt bulmuş gibi görünüyor: Yapay zeka ile elde edilen üretkenlik artışı, 4 günlük çalışma haftasını mümkün kılabilir mi? Temmuz ayı itibarıyla bu soruya verilen yanıt daha güçlü bir ‘’evet’’ halini aldı. İş dünyasında ve
Yapay zeka ile artan verimlilik sayesinde yeni bir çalışma düzeninin kapısı aralanıyor. Mart ayında gündeme gelen bir soru, bugünlerde daha net bir yanıt bulmuş gibi görünüyor: Yapay zeka ile elde edilen üretkenlik artışı, 4 günlük çalışma haftasını mümkün kılabilir mi?
Temmuz ayı itibarıyla bu soruya verilen yanıt daha güçlü bir ‘’evet’’ halini aldı. İş dünyasında ve siyasette bu dönüşümün sinyalleri netleşmeye başladı. ABD’de Senatör Bernie Sanders başta olmak üzere birçok isim, yapay zekanın sağladığı zaman tasarrufunun işçilere geri verilmesi gerektiğini savunuyor.
Sanders, “Çalışanlar zamanlarını sonsuz e-posta trafiğiyle değil, aileleriyle geçirmeli,” diyerek bu dönüşümün yalnızca işverenleri değil, çalışanları da kapsaması gerektiğini vurguluyor.
Dünyada birçok şirket, 4 günlük çalışma haftasını test etmeye başladı. İlk sonuçlar umut verici: Çalışan memnuniyeti ve üretkenlik artıyor, tükenmişlik ise azalıyor. Bu gelişmeler, iş dünyasının klasik çalışma düzenini yeniden düşünmesini zorunlu kılıyor.
Ekonomistler, tarih boyunca üretkenlik artışlarının çalışma sürelerini azalttığını hatırlatarak, benzer bir dönüşümün şimdi de yaşanabileceğini belirtiyor. Bu kez farkı yaratan faktör ise teknoloji ve özellikle yapay zekâ.
4 günlük çalışma haftası yalnızca bir teori değil; uygulamada da olumlu sonuçlar vermeye başladı. İngiltere’de 4 Day Week Foundation tarafından yürütülen ve kısa süre önce tamamlanan bir pilot program, bu konuda önemli veriler sundu.
Deneme sürecinin ardından açıklanan sonuçlar dikkat çekici: Çalışanlarda tükenmişlik hissi azaldı, ekipler daha mutlu hale geldi ve üretkenlikte herhangi bir düşüş yaşanmadı. Aksine, birçok şirket verimlilikte ve gelirlerde artış bildirdi.
Programa katılan 17 şirketin tamamı, 4 günlük modeli kalıcı hale getirme kararı aldı. Üstelik bu şirketler yalnızca startup ya da teknoloji firmalarından oluşmuyor.
Bu da gösteriyor ki 4 günlük çalışma haftası, belirli sektörlere özgü bir lüks değil; geniş çapta uygulanabilir bir dönüşüm olabilir.
Yapay zeka, daha kısa çalışma haftalarının yaygınlaşması için lokomotif görevi görebilir.
4 günlük çalışma haftası artık bir lüks değil; kültürel bir beklenti ve kurumlar için önemli bir rekabet avantajı haline geliyor. Artan gelir, yükselen verimlilik, mutlu çalışanlar ve daha az işten ayrılma oranı kuruluşların stratejilerini yeniden gözden geçirmelerine zemin hazırlıyor.
Kaynak:
