Ticaret, teknoloji, iklim ve iş gücü olmak üzere dört ana başlığın iş dünyasını nasıl şekillendirdiğini analiz eden yeni bir raporun sonuçlarına göre; aşırı hava olayları, işçilerin sağlığı ve iş verimliliği üzerinde ciddi bir tehdit unsuru. Sigorta ve danışmanlık şirketi Aon, her yıl yayımladığı küresel müşteri eğilimlerini değerlendiren ‘’2025 Yılı Müşteri Trendleri’’ raporunu kamuoyuyla paylaştı. Raporda öne çıkan
Ticaret, teknoloji, iklim ve iş gücü olmak üzere dört ana başlığın iş dünyasını nasıl şekillendirdiğini analiz eden yeni bir raporun sonuçlarına göre; aşırı hava olayları, işçilerin sağlığı ve iş verimliliği üzerinde ciddi bir tehdit unsuru.
Sigorta ve danışmanlık şirketi Aon, her yıl yayımladığı küresel müşteri eğilimlerini değerlendiren ‘’2025 Yılı Müşteri Trendleri’’ raporunu kamuoyuyla paylaştı.
Raporda öne çıkan bulgulardan biri, iklim krizinin doğrudan iş gücünü ve çalışan sağlığını tehdit eder hale gelmesi. Özellikle yüksek sıcaklıklar, küresel ölçekte iş verimliliğinde ciddi kayıplara yol açıyor. Yalnızca sıcak hava nedeniyle toplam çalışma saatlerinin yüzde 2.2’sinin kaybediliyor. Bu oran, 80 milyon tam zamanlı çalışana denk gelen bir üretkenlik düşüşü.
Aon’a göre bu tür hava olayları yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda çalışanların duygusal iyilik hali ve finansal istikrarı üzerinde de rol oynuyor.
Raporda öne çıkan diğer önemli başlık küresel ticaretin iklim kaynaklı risklerden daha fazla etkilenmesi. 2024’te meydana gelen doğal afetlerin neden olduğu küresel ekonomik kayıpların 368 milyar dolar olduğu ve bunun yüzde 60’ının sigortasız olduğu açıklandı.
Yapay zekanın 2040’a kadar küresel ticarette toplam yüzde 14 civarında ek bir artış sağlaması bekleniyor. Teknolojik ilerlemeler, küresel ticareti yeniden şekillendiriyor. Bu durumu en avantajlı şekilde kullanmak isteyen işletmelerin, teknoloji yatırımlarını güçlü risk yönetim stratejileri ile dengelemeleri gerekiyor.
Rapor, iklim risklerine karşı ülkelerin ve şirketlerin alması gereken önlemleri sıralanıyor:
· İklim değişikliğine dayanıklı altyapı yatırımlarına öncelik verilmesi,
· Doğal afet ve iklim modelleme sistemlerinden yararlanarak risklerin daha sağlıklı değerlendirilmesi,
· Tedarik zincirlerinde çeşitlilik ve şeffaflığın artırılması gibi stratejilerle iklim krizinin ekonomik etkilerinin hafifletilebileceği belirtiliyor.