Netflix ve benzeri platformlar yayınladıkları dizilerle toplumda nelerin yanlış gittiği hakkındaki konuşmaları kızıştırıyor. Bu da, toplumsal sorunlara ışık tutmak için doğru bir yol mu düşüncesini gündeme taşıyor. Örneğin Netflix’in rekor kıran en son dizilerinden Adolescence, akıcı bir film olmasının yanı sıra sosyal medyanın ergen erkekler üzerindeki toksik etkisi hakkındaki tartışmaları başlattı. Öte yandan, HBO’da yayınlanan
Netflix ve benzeri platformlar yayınladıkları dizilerle toplumda nelerin yanlış gittiği hakkındaki konuşmaları kızıştırıyor. Bu da, toplumsal sorunlara ışık tutmak için doğru bir yol mu düşüncesini gündeme taşıyor. Örneğin Netflix’in rekor kıran en son dizilerinden Adolescence, akıcı bir film olmasının yanı sıra sosyal medyanın ergen erkekler üzerindeki toksik etkisi hakkındaki tartışmaları başlattı.
Öte yandan, HBO’da yayınlanan White Lotus dizisinin 3. sezonu ensest tartışmalarını gündeme taşımakla kalmıyor, aynı zamanda politik teolojiye de değiniyor.
Apple TV+’ın Severance dizisi, sadece ocak ayında New York’taki Grand Central İstasyonu’nda gerçekleştirdiği etkileşimli pop-up sergisinin yanı sıra gözetim ve işyerindeki monotonluk üzerine derinlemesine düşündüren ürkütücü bakış açısıyla manşetlere başlık oluyor.
Severance Etkisi: İngiltere merkezli işyerinde zihinsel sağlık üzerine çalışmalar yürüten Unmind platformu, Z kuşağının %46’sının ve tüm Britanyalıların %35’inin mümkün olsa, iş hayatından kopmayı (severed) tercih ettiğini ortaya çıkardı.
Bu, dünya genelinde çalışanların büyük bir kısmının zihinsel sağlıkları için işten ayrılmayı düşündüğü bir dönemde dikkat çeken bir istatistik.
Araştırma, çalışanların işyerinde gerçek benliklerini nasıl gizlediklerini de vurguluyor:
· Çalışanların %33’ü, üretken görünmek için meşgulmüş gibi davrandıklarını itiraf ediyor. Bu oran Z kuşağında %47’ye kadar çıkıyor.
· Çalışanların %38’i, gerçek benlikleriyle örtüşmeyen bir ‘’iş kimliğini’ benimsiyor. Bu oran Z kuşağında %52.
· Z kuşağının %44’ü, işlerinin kimliklerini fazlasıyla sarıp sarmaladığını ve bunun iş ile özel hayatı ayırmayı zorlaştırdığını belirtiyor.
· Severance tarzı bir iş-hayat ayrımının henüz mümkün olmadığı düşünüldüğünde, markalardan çalışanların rahatlamaları ve işyerindeki maskelerini düşürmeleri için yeni stratejiler geliştirmeleri beklenebilir.
Severance veya Adolescence veya insanları derinden sarsan bir sonraki diziler olsun, toplumda nelerin daha fazla tartışıldığı önemli bir konu olarak ortaya çıkıyor. Iş arkadaşları veya aile üyeleri arasındaki tartışmalı sohbetler kültürel bir bakış açısıyla ele alndığında daha rahat ve doğal hale gelebiliyor.
İçerikle dolup taşan ve kaosun şekillendirdiği bir ekonomi ortamında sadece yüzeysel iş birlikleriyle değil, sağlam, net ve derinlemesine bir bakış açısıyla oluşturulan mesajların öne çıkması gerekiyor.
