Foundation Earth platformu tarafından oluşturulan eko-etiketleme sisteminin, üretici ve tüketicilerin satın alma tercihlerinde çevresel etkileri değerlendirebilmelerine yardımcı olacağı öngörülüyor. 2020 yılında İsviçre’nin Cenevre kentinde kurulan Foundation Earth, girişimleri aracılığıyla çevresel sürdürülebilirliğe yönelik olumlu değişimi hızlandıran, kendi kendini sürdüren ekosistemi güçlendirmeye yönelik çalışmalar yapan yenilikçi bir kuruluş olarak hayata geçti. Foundation Earth’ün yeni eko-etiketleme sistemini desteklemek
Foundation Earth platformu tarafından oluşturulan eko-etiketleme sisteminin, üretici ve tüketicilerin satın alma tercihlerinde çevresel etkileri değerlendirebilmelerine yardımcı olacağı öngörülüyor.
2020 yılında İsviçre’nin Cenevre kentinde kurulan Foundation Earth, girişimleri aracılığıyla çevresel sürdürülebilirliğe yönelik olumlu değişimi hızlandıran, kendi kendini sürdüren ekosistemi güçlendirmeye yönelik çalışmalar yapan yenilikçi bir kuruluş olarak hayata geçti.
Foundation Earth’ün yeni eko-etiketleme sistemini desteklemek için İngiltere merkezli süpermarket zincirleri M&S, Co-op ve Siansbury’s, İspanyol süpermarket markası Eroski ile 2021 yılında ortaklık kurdu. Sistem, seçilen gıda ürünlerinin karbon emisyonları, su kullanımı veya biyolojik çeşitlilik kaybı yoluyla çevreyi nasıl etkilediği konusunda tüketicileri bilinçlendirmeyi amaçlıyor.
Günümüze kadar ürünlerinin yalnızca ana bileşenlerini yüzde olarak listelemekten sorumlu olan gıda üreticileri için, çevre farkındalığı yüksek bilinçli tüketicilerin artmasıyla birlikte ürünlerin gezegen üzerindeki etkisini ölçme ve göstermeleri konusundaki talep önemli hale geliyor.
Eko-etiketleme sistemi gıda tedarik zincirinde görülebilirliğin artmasında kilit role sahip
EIT Food platformu, tarım ve gıda sektöründe girişimcilik ve yenilikçilik alanında çalışan 13 farklı ülkeden oluşan Avrupa konsorsiyumunu temsil ediyor. Gıda tedarik zinciri boyunca şeffaflığın ve izlenebilirliğin geliştirilmesi, platformun tamamen sürdürülebilir gıda sistemine geçişi hızlandırmak için attığı beş adımın önemli bir aşamasını oluşturuyor.
Avrupa’da halihazırda 147 farklı etiketleme sistemi uygulanıyor. Tüketiciler ve üreticiler arasında kafa karışıklığına yol açan bu durumun basitleştirilmesini amaçlayan EIT Food, çevre dostu seçimler yapılmasına olanak sağlayan tek, basit ve sistematik bir eko-etiket geliştirme çerçevesinde Foundation Earth ile ortak oldu.
İngiltere’de bulunan Oxford Üniversite’sinde 57 bin gıda ürününün çevresel etkisini inceleyen araştırmayla yeni projenin ilk adımı atıldı. Araştırma ekibi, arazi kullanımı, sera gazı emisyonları ve su stresi gibi bir dizi tahmine dayanarak, her ürünün 100 gramı için ‘’çevresel etki puanı’’ oluşturdu.
Projenin birinci aşamasının sonuçları, meyve, sebze, hububat ve tahılların düşük çevresel etkiye sahip olduğunu, buna karşılık balık, peynir ve etin oldukça yüksek puan aldığını ortaya çıkardı.
Süpermarket ortaklarından IGD’nin CEO’su Susan Barrat, çevresel etiketlemenin çerçevesini geliştirmek için son birkaç aydır kıdemli endüstri temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve teknik uzmanlarla yakın ortaklık içinde çalıştıklarını söyledi. Eko-etiketlemenin çok karmaşık olması nedeniyle, önde gelen gıda şirketleriyle sektörde fikir birliği sağlanmasının ve eşgüdümlü yaklaşım benimsenmesinin önemine dikkat çekti.
Araştırma ve tasarımdan oluşan ilk iki aşamayı sonuçlandıran Foundation Earth, sanal mağaza denemelerinin yapılacağı üçüncü aşamaya geçiyor.
Son aşama, gıda üreticilerini daha iyi bir eko-puan elde etme amacına yöneltmeye ve aynı zamanda tüketicilerin daha sürdürülebilir satın alma seçeneklerini teşvik ederek, eko-etiketlemenin gıda endüstrisi üzerindeki olumlu etkisini göstermeyi amaçlıyor.
Kaynak: