Çaya hak ettiği değeri vermek üzere ekolojik çay üretimiyle yola çıkan Lazika markası, bu yıl UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne dahil edilen Türk çayının kültürünü yaşatmak ve tanıtmak üzere Şeker Sanat Evi ile işbirliği yaparak Rize Çay Çarşısı’nda ‘’Çay Aşkına’’ minyatür sergisini hayata geçirdi. Lazika çayın kurucu ortağı ve aslen Karadenizli olan Endüstri Mühendisi
Çaya hak ettiği değeri vermek üzere ekolojik çay üretimiyle yola çıkan Lazika markası, bu yıl UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne dahil edilen Türk çayının kültürünü yaşatmak ve tanıtmak üzere Şeker Sanat Evi ile işbirliği yaparak Rize Çay Çarşısı’nda ‘’Çay Aşkına’’ minyatür sergisini hayata geçirdi.
Lazika çayın kurucu ortağı ve aslen Karadenizli olan Endüstri Mühendisi Emre Erçin ortağı Önder Saraloğlu ile birlikte iyi ve doğal gıdayı temsil eden ve kadın gücünü önemseyen bir yolda yürüme hedefiyle küçük laz kızı anlamına gelen markayı oluşturduklarını söylüyor.
Şu anda 13 ülkeye ihracat yapan kuruluşun 18 çalışanı var ve 13’ü kadın. Ancak müstahsil sayısıyla birlikte 300’e ulaşan kadın sayısı kuruluşun kadın gücüne verdiği önemi ortaya koyuyor.
Geleneksel olarak Türk ailelerinde sabahları ‘’Kahvaltı hazır’’ yerine ‘’Çay hazır’’ denir
Çayın tadı ve faydası, çay yapraklarının nasıl yetiştirildiğine, nasıl toplandığına ve nasıl işlendiğine göre değişiyor. Siyah çay ülkemizde de olduğu gibi dünya genelinde en popüler çay. Ülkemizde çayın ne derece önemli olduğunu Emre Erçin’den duyduğumuz veriler açıklıyor.
Türkiye’de günde 245 milyon bardak çay içiliyor. Bu da kişi başına 3 bardak çay içildiği anlamına geliyor.
Dünyanın beşinci büyük çay üreticisi olması ile birlikte kişi başı tüketim dikkate alındığında dünya birincisi olarak öne çıkıyor.
26 milyon hanenin yüzde 95’inde çay içiliyor. Bu durum, sudan sonra en çok tüketilen içeceğin çay olduğunu ortaya koyuyor.
Lazika, ülkemizde yaygın ve yerleşik olan çay kültürüne saygı ile yaklaşarak üretim yapmaya çalışıyor
Çalışkan Lazika kadınları çay hasadından, üretimine, işlenmesine, paketlenmesine ve demlenmesine kadar olan her süreçte ustalar. Hasatta bıçak yok, makine yok, kesme biçme yok. Çay yaprağına hak ettiği değerini vererek, ona zarar vermeden hassasiyetle elle üretim yapıyorlar.
Markanın kurucu ortağı Emre Erçin, Türkiye çay pazarında toplam 276 çay fabrikasının faaliyette olduğunu ve 204 bin müstahsil olduğunu söylüyor. Pazarda yüzde 50 payı olan Çaykur dışında 10 firma yer alıyor. Bunlardan 3 tanesi küresel 7 tanesi ise yerli kuruluş.
7 yerli kuruluş içinde yer alan Lazika çay zorlu rekabet koşulları altında iyi ve doğal gıda kapsamında çay yaprağına değer vererek inovatif, kadına gücünü önemseyen, çevreye zarar vermeyen PLA bazlı piramit paketleri ve kadınların diktiği sürdürülebilir kumaş paketleriyle özenli bir çay üretimine imza atıyor.
Türkiye’nin bereketli coğrafyasında çok çeşitli meyve ve sebzeler olduğunu söyleyen Erçin, bu özelliklerin ve iki buçuk yaprak çayın değerinin farkında olarak üretim yaptıklarını dolayısıyla ürün çeşitlerinin bolluğundan söz ediyor.
Markanın, siyah ve yeşil çay dışında çok çeşitli ve yenilebilir bitki çayları var. Bunların dışında geliştirdiği inovatif methodlarla ürettiği matcha çayları ve kolajenli yeşil çayı ile sağlığa giden yolda fark yaratmaya devam ediyor.
Lazika Türk çayının gelişimi için çalışmalara devam ediyor
Lazika toplulukların hassas etnik özelliklerini de dikkate alarak çay üretiyor. Örneğin koşer çayı İsrail dışında başka ülkelere de ihraç ediliyor.
Yeni bir gelişme olarak Gloria Jean’s Coffee markasıyla işbirliği yapan Lazika çay, dünyanın pek çok ülkesinde türk çayının deneyimlenmesi için önemli bir ortaklığa imza attı.
Sonuç olarak, Türkiye’nin geleceğinde çalışkan Türk kadının rolünü ve gücünü önemseyen, iyi ve ekolojik gıdayı merkezine alan, çevre dostu ambalajlarıyla fark yaratan Lazika örnek bir marka olma yolunda çalışmalarına devam ediyor.
















