Öncelikle kendinizi ve projenizi tanıyabilir miyiz? Ne zamandır bu projeyi sürdürüyorsunuz? Nihan Ece Ünal, 1981 İstanbul doğumluyum. İşletme ve dış ticaret eğitimi aldım ve profesyonel iş hayatıma dış ticaret ve operasyon müdürü olarak 12 yıl boyunca devam ettim. Girişimci değildim ama araştırmacı bir kişiydim. İnternete ve teknolojik ürünlere her zaman ilgim vardı. Kendi işimi yapacağım
Öncelikle kendinizi ve projenizi tanıyabilir miyiz? Ne zamandır bu projeyi sürdürüyorsunuz?
Nihan Ece Ünal, 1981 İstanbul doğumluyum. İşletme ve dış ticaret eğitimi aldım ve profesyonel iş hayatıma dış ticaret ve operasyon müdürü olarak 12 yıl boyunca devam ettim. Girişimci değildim ama araştırmacı bir kişiydim. İnternete ve teknolojik ürünlere her zaman ilgim vardı. Kendi işimi yapacağım dediğim noktada bunun internet üzerinden olacağından emindim. Anne olmamın etkisiyle ve anne-bebek pazarı araştırmalarım sonucu bu işi yapmaya karar verdim. E-ticaret, dijital pazarlama ve reklamcılık üzerine eğitimler aldım. 2014 Yılında bir ortakla birlikte farklı bir isimde bir internet sitesi açarak işe başladık fakat projemiz büyürken ortağım ile yollarımızı ayırdık. Bunun üzerine ben de bu yıl Bebekekspres markasını oluşturdum. Hayalim pazarda önemli rol oynayan büyük firmalara rakip olabilmek. Bu anlamda da hem online hem offline ilerlemek adına, Ataşehir’deki mağazam ve online mağazam ile start aldım. Yaptığım iş, bir değer olsun ya da bir değer yaratsın istiyordum ama bunu lafta değil gerçekten tüm kalbimle istiyordum. Yolda giderken, sokakta kucağında bebeğiyle, yardıma muhtaç bir şekilde oturan ve yardım bekleyen her anne benim burnumu sızlatıyordu. Bunun üzerine, bu yardıma muhtaç annelere yardımda bulunabilmek adına bebekekspres’i bir kumbara olarak düşünüp bir yerden başlamalıyım diyerek kolları sıvadım. Umarım ilerde bu kumbara, o anneler ve bebeklere yardım edecek büyük bir oluşum halini alır.
Bağışları bebekekspres.com sitesi üzerinden yapılan alışverişler sayesinde mi gerçekleştiriyorsunuz?
Şu anda Yapılan alışverişlerin 1’er tl sini kumbarada biriktiriyoruz. Satış hacmimiz büyüdükçe, bunu satışın %1 i olarak düzenlemeyi planlıyoruz.
Yaptığınız bağışlar eşya ağırlıklı mı oluyor? Yoksa para yardımı mı? Hangi STK’lara bağışta bulunuyorsunuz?
Para yardımı yapıyoruz. Şu anda Darülşafaka ve Koruncuk gibi derneklere bağış yaparak ilerliyoruz. Bir ekibim olmadığı için direk olarak ihtiyaç sahibi anne ve bebeklere ulaşamıyoruz. Ama hayalimiz bu yönde. Ülkemizde bebeğiyle birlikte sokakta kalmış annelere yardım eden direk bir kurum yok maalesef.
Siteden alışveriş yapan müşterilerin bu projeye olan tepkisi nasıl oluyor?
Alışveriş yaparken fark etmeyenler çok şaşıyor ve mutlu oluyorlar. Genelde bizi arayarak ne kadar iyi düşünmüşsünüz gibi tepkiler alıyoruz. Aldığımız tepkiler iyi yönde.
Projenizde zorlandığınız noktalar oluyor mu?
Başlangıçta bağış yapmak istediğimiz derneklerle görüştüğümüzde sevindiler. Ama bizi zorlayan kısım, o derneklerin logolarını, isimlerini sitemizde kullanamıyor olmamızdı. Bazı müşteriler tam bir iyilik halini okuduktan sonra bizi arayarak hangi derneklere bağış yapıyorsunuz diye soruyorlar. Biz o derneklerin logolarını kullanabilseydik belki de daha güven verebilirdik. Ama kanunen satış arttırıcı etki olarak görüldüğü için kullanılamıyor.
Sosyal Girişimcilik denilince ülkemizde akla ne geliyor? Siz ne düşünüyorsunuz? Eğer daha farklı bir cevabı olması gerekiyorsa aklımıza aslında ne gelmeli?
Ülkemizde sosyal girişimciliğin ben insanlarda henüz tam bir anlam ifade ettiğini düşünmüyorum açıkçası. Ama insanlarda artık şunu görebiliyoruz; artık insanlar yardım etmek için bir şeyler yapmanın peşindeler ve bu beni çok mutlu ediyor. Bence sosyal girişimci kendi kazandığı karını toplumun yararına kullanmaktan haz duyan girişimcidir.
Sosyal girişimciliğin daha fazla gelişmesi, geniş kitlelere ulaşması ve bu tarz girişimlerin çoğalması için sizce neler yapılmalı? İşletme, kurum, siyasi irade ve bireylere ne gibi görevler düşüyor?
Her konuda olduğu gibi hem devlet hemde özellikle basın yayın kuruluşlarının teşvik etmesi, desteklemesi gerekiyor.Devlet sosyal girişimcilere farklı destekler ve imkanlar sunarak teşvik sağlayabilir. Eğer bu yapılırsa hem insanlar sosyal girişimciliği öğrenirler, hem belki de kendileri bir fayda sağlamak isterler.
Eklemek istediğiniz başka noktalar bulunuyor mu?
Ülkemizdeki sorunlara çözüm arayan girişimcilere genelde hayalperest gözüyle bakılıyor. Aksine onun hayaline destek verilse, girişimlerin hayal olmadığı ve birilerine katkı sağladığı görülecektir. Umarım ilerleyen süreçte toplumumuz daha bilinçli, daha organize daha sistematik bir şekilde hareket ederek sosyal girişimcileri desteklerde nitelikte davranışlar sergiler.
Editör: Şule Gülmez
1 comment