Current Biology dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, bilim insanları yalnızca nefes alış biçimine bakarak bireyleri yüzde yüzde 96,8 doğrulukla tanımlamayı başardı. Herkesin nefes alış şekli parmak izi gibi kendine özgü ve bu eşsiz ritimler, kişinin fiziksel ve zihinsel özelliklerindeki farklılıklarla doğrudan bağlantılı. Nefes almak otomatik bir refleks gibi görünse de, arkasında karmaşık bir beyin
Current Biology dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, bilim insanları yalnızca nefes alış biçimine bakarak bireyleri yüzde yüzde 96,8 doğrulukla tanımlamayı başardı.
Herkesin nefes alış şekli parmak izi gibi kendine özgü ve bu eşsiz ritimler, kişinin fiziksel ve zihinsel özelliklerindeki farklılıklarla doğrudan bağlantılı.
Nefes almak otomatik bir refleks gibi görünse de, arkasında karmaşık bir beyin ağı yer alıyor.
Weizmann Bilim Enstitüsü’nden nörobiyolog ve çalışmanın eş yazarı Noam Sobel, ‘’Nefes almak hemen hemen tüm vücut fonksiyonlarıyla uyum içinde olmak zorunda’’ diyor. Konuşurken nefesimizi ayarlamaktan, yüzerken doğru nefes tutturmaya kadar, solunum sistemi beynin farklı bölgeleriyle sürekli bir iş birliği içinde çalışıyor.
Minnesota Üniversitesi’nden nörobilimci Detlef Heck’in aktardığına göre, nefes almak beynin hafıza merkezinde özel dalgalar oluşturuyor ve bu dalgalar hafızanın güçlenmesine yardımcı oluyor. Nefes alırken burun boşluğundaki basınç değişiyor; bu da beyne sinyal gönderen nöronları harekete geçiriyor.
Nefes verirken nefes almaya geçiş anı, beyinde adeta bir ‘’reset’’ etkisi yaratıyor. Bu yüzden nefes kontrolü, stresin düzenlenmesine ve bilişsel performansın iyileşmesine yardımcı oluyor.
Nefesimiz, parmak izimiz gibi eşssiz
Yeni araştırmayı yürüten ekip, özellikle burundan alınan kokuların beyne doğrudan bilgi iletmesi ve beynin bu bilgiyi nasıl işlediği üzerine, yani nefes ve koku alma bağlantısı üzerine çalışıyor.
Her beynin farklı olması, nefes alış şeklimizin de tamamen bize özgü olduğu fikrini ortaya koydu.
Araştırmacılar, teorilerini test etmek için katılımcıların burnuna takılan hafif bir tüp geliştirdi. Sağlıklı 100 genç insan, günlük yaşamlarını sürdürürken bu cihazı taktı ve aktivitelerini cep telefonlarındaki uygulamaya kaydetti. Cihaz, 24 saat boyunca burundan geçen hava akışını kesintisiz ölçtü.
Araştırma sonuçları, katılımcıların nefes alış şekillerinin dikkat çekici derecede birbirinden farklı olduğunu ortaya koydu. Ekip, makine öğrenimi analizleri sayesinde yalnızca nefes alış biçimlerine bakarak bireyleri yüzde 96,8 doğrulukla tanımlayabildi.
İki yıl boyunca tekrarlanan testlerde elde edilen bu yüksek doğruluk, nefes tanıma yönteminin bazı ses tanıma teknolojileriyle boy ölçüşebilecek seviyede olduğunu ortaya koydu.
Her nefes ‘’parmak izi’’ gibi, kişinin beden kitle indeksinden uyku düzenine, depresyon ve anksiyete gibi ruhsal durumlarına kadar birçok fiziksel ve zihinsel özelliği hakkında önemli bilgiler verdi.
Anket sonuçlarına göre, kaygı seviyesi yüksek olan katılımcılar, uyku sırasında daha kısa nefes alıyor ve nefes aralarındaki durakları daha düzensiz oluyor.
Beyin ve burun arasındaki gizemli bağlantı
Bilim insanları, burundan geçen hava akışının beyinle bu kadar yakın bağlantılı olmasının, koku alma duyusunun evriminden kaynaklandığını düşünüyor.
Burundan nefes almak, zihnimizdeki imgelerin oluşumuyla bağlantılıyken, koku duyusu da anılarımızın depolanmasında önemli bir rol oynuyor.
Sobel’e göre, bunun sebebi kokunun memelilerdeki en eski duyu sistemi olması.
Almanya’daki Münster Üniversitesi’nden sinirbilimci Daniel Kluger, modern insanların görsel algısının daha gelişmiş olmasına rağmen, burundan nefes almayla beynin birçok bölümü arasındaki bağlantıların evrimsel süreçten miras kalan önemli bir mekanizma olabileceğini belirtiyor.
Nefesinizi kontrol edin, beyninizi dönüştürün
Bilim insanları, nefes alma şekilleri ile sağlık durumları arasındaki bağı daha fazla birey üzerinde incelemenin, nefes analizini teşhis yöntemi olarak geliştirmeye yardımcı olabileceğini düşünüyor.
Araştırma ekibi, geliştirdikleri cihaz ve analiz yöntemlerini hastalıkları taramak amacıyla test etmeye devam ediyor.
Bu bulgular, nefes alma biçimindeki değişikliklerin beyin işleyişini etkileyip etkilemediği sorusunu beraberinde getiriyor.
Kaynak:
https://www.nationalgeographic.com/health/article/breath-pattern-unique-fingerprint-health-mood