Lazika, kadın gücünden destek alarak büyüyor

Lazika, kadın gücünden destek alarak büyüyor

Tarihçesi dünyada 5 bin yıla dayanan, pek çok faydası bulunan ve çokça tüketilen çayın Türkiye’ye gelişi neredeyse Cumhuriyet’in kuruluşu ile yaşıt. Türkiye dünya genelinde en çok çay tüketen ülke olarak yıllardır birinci sırada. Türkiye’de sudan sonra en çok tüketilen içecek olan Türk çayı, UNESCO “Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi”ne dahil edildi ve Lazika bu gelişmeye dikkat çekmek amacıyla Şeker Sanat Evi ile işbirliği yaparak Rize Çay Çarşısı’nda ‘’Çay Aşkına’’ minyatür sergisini hayata geçirdi.

Sergi dolayısıyla gittiğimiz Rize’de tarladan bardağa çayın yolculuğu, iyi çay ve iyi çay demleme gibi konularda bilgi sahibi olmak için Lazika’nın çalışkan kadın ekibiyle tanıştık ve konuşma şansı yakaladık.

Üretim merkezi Rize Ardeşen ve paketleme merkezi Elmacık köyünde bulunan Türk çay markası Lazika, iyi gıda prensipleri doğrultusunda ve kadın çalışanların gücüyle kapasitesini artırmaya devam ediyor.

Sürdürülebilir tarıma önem veren markanın çalışanlarının yüzde 90’ı kadın. Kadın gücünü ve istihdamını önemseyen girişimciler Yunus Emre Erçin ve Önder Saraloğlu tarafından hayata geçirilen Lazika’nın operasyon müdürü ve üretim sorumlusu olan Ayla Tutan markanın kuruluşundan bu yana görevini sürdürüyor.

Lazika kelimesinin Trabzon’dan Batum’a kadar uzanan Laz Krallığı olarak bilinen bölgenin adı olduğunu söyleyen Ayla Hanım, aynı zamanda markanın logosunda resmedildiği gibi küçük laz kızı anlamına da geldiğini söylüyor.

Türkiye’de siyah çay olarak tek tip üretim yapılması ve çay yaprağına gereken değer ve özenin gösterilmemesi farkındalığı ile yola çıkan Önder Saraloğlu’nun, Rize’den neden bir dünya markası çıkmasın düşüncesiyle firmanın temellerini attığını söylüyor.

Kuruluşundan bu yana çalışanların yüzde 90’ının kadınlardan oluştuğunu, çay hasadından, işlenmesine ve paketlenmesine kadar her aşamada kadınların yer aldığını belirtiyor. Sayıca çok az olan erkeklerin daha yüksek iş gücü gerektiren alanlarda çalıştıklarını ancak daha önceleri bu işleri de kendilerinin yaptığını hatırlatıyor.

Lazika’nın yönetici kadrolarında kadın egemenliği var

Markanın amacı, kaliteli ve katma değerli çay üreterek 13 ülkeye yaptıkları ihracatla dünya markası olma yolunda ilerlemek.

Çayın ilk hasadının Mayıs ayında yapıldığını ve bu tarihlerde iki buçuk yaprak taze çay toplamak üzere kadınların mesailerinin hızla başladığını aktaran Ayla Tutan, Türkiye’de ve dünyanın birçok yerinde makasla özensiz hasat yapıldığını ve çay yaprağına gereken önemin verilmediğini ifade ediyor.

Kadınların elle toplama yöntemiyle elde ettikleri çay yaprakları Lazika çatısı altında doğrudan değerlendirilerek kadınlara ilk elden gelir kapısı açılmış oluyor.

Karadeniz kadını çok çalışkan. Çay hasadından üretimine, işlenmesine ve paketlenmesine kadar A’dan Z’ye usta. Çay yaprağına hak ettiği değeri vererek ona zarar vermeden hassasiyetle elle üretim yapıyor.

Lazika çay üretim ustası da yine bir kadın. Yıldız Memoğlu’na gün yetmiyor. Günde 30-40 kilogram çay topluyor. Karadeniz’de yevmiyelerin oldukça yüksek olduğunu ve dolayısıyla çay toplama işinde hem kendi bahçesinde hem de Lazika’da kendisinin çalıştığını söylüyor. 30 kilogram yaş yapraktan 1 kilogram kuru çay elde edildiğini belirten Yıldız hanım çalışkan, üretken ve hayat dolu bir kadın.

Üretimden geri dönüşün peşin olarak doğrudan kadınlara aktarıldığını ve kadınların bu geliri ihtiyaçlarını karşılanmak için kullandıklarını ifade ediyor.

‘’İyi çay nasıl demlenir?’’ sorusunun cevabını çay demleme şampiyonu Nazgül Ballı’dan öğreniyoruz: ‘’ Kaynayan suyu demliğe alıyoruz ve üzerine istenildiği kadar çay ekliyoruz. 17 ila 20 dakika arasında çay dibe çöküyor. Bu şekilde en iyi tat ve kıvama ulaşıyoruz’’ diyor. Lazika kadınları ve arkadaşlarından oluşan bir grubun kurduğu halı saha futbol takımları da var. Özgürlükleri sınır tanımıyor.

Paketlerde sürdürülebilirliğe önem veriliyor

Markanın kurucu ortağı Emre Erçin, sürdürülebilirlik açısından paketleme konusunda hassas davrandıklarını belirtiyor. Paketlemede bez ambalajlar kullanılıyor ve bunlar köylerde sayıları 10 bini bulan kadınlar tarafından evlerinde dikiliyor. Metal kutu maliyetini aşmak için bu yöntemi düşündüklerini söyleyen Erçin, sürdürülebilirlik ve aynı zamanda kadın istihdamı açısından iyi bir adım olduğunu vurguluyor. Çay paketlerinin kumaşları Bursa’dan temin ediliyor. Köylerdeki kadınlar tarafından torbaların nasıl dikildiğini hikayeleştiren videolar karekod aracılığıyla çay ambalajlarının üzerinde yer alıyor. Bu ambalajlar daha sonra ekmek veya bakliyat poşeti ve hatta makyaj torbası olarak tekrar kullanılma özelliğiyle sürdürülebilirliği destekliyor.

Üretimde hijyene çok önem veriliyor. Her bir çalışanın hijyen sertifikası var.

Elle çay toplamayı Lazika’nın başlattığını ve bu alanda bir trend yarattıklarını hatırlatan Erçin, bu yöntemle çayın en değerli kısmını toplayan kadınların mahsullerini Lazika veya diğer üreticilere vermek için arı gibi çalıştıklarını belirtiyor.

Sonuç olarak, ofis çalışanlarından üretim ve operasyon sorumlularına müstahsillerden ambalaj diken köy kadınlarına kadar geniş bir yelpazede kadınlara istihdam yolunu açan marka para kazanan kadın olgusu üzerinden sosyal etki yaratıyor. Ayrıca çay yaprağına değer veren sorumlu çay üretim yöntemleriyle sürdürülebilir tarıma katkıda bulunuyor.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar