Moda endüstrisinin iklim krizinin önde gelen nedenlerinden biri olması ve sürdürülebilirlik çağrısının her zamankinden daha öncelikli hale gelmesi farkındalığıyla ekolojik modaya odaklanan Kopenhag Moda Haftası daha parlak bir geleceğe yönelik umut ışığı oldu. 7-11 Ağustos tarihlerinde Kuzey Avrupa’da düzenlenen küresel moda etkinliklerinin en büyüklerinden biri olan Kopenhag Moda Haftası’nın sürdürülebilirliğe verdiği özel önem yine dikkat
Moda endüstrisinin iklim krizinin önde gelen nedenlerinden biri olması ve sürdürülebilirlik çağrısının her zamankinden daha öncelikli hale gelmesi farkındalığıyla ekolojik modaya odaklanan Kopenhag Moda Haftası daha parlak bir geleceğe yönelik umut ışığı oldu.
7-11 Ağustos tarihlerinde Kuzey Avrupa’da düzenlenen küresel moda etkinliklerinin en büyüklerinden biri olan Kopenhag Moda Haftası’nın sürdürülebilirliğe verdiği özel önem yine dikkat çekti. Etkinlik, web sitelerinde de açıklandığı gibi moda sektörünün sürdürülebilirlik çabalarını hızlandırması için ilham verecek ve teşvik edecek önemli dönüşüm ve değişimler yapmaya odaklanıyor.
2020 yılında üç yıllık ‘’Sürdürülebilirlik Eylem Planı’’ uygulamaya koyan Kopenhag Moda Haftası, gösteride yer almak isteyen markaların plana uygun bir şekilde yenilikçi sürdürülebilir gereklilikleri karşılaması konusunda bir çerçeve oluşturdu.
Bu yıl gerçekleştirilen defilelerde temel tasarım değerleri sürdürülebilir moda ile buluşan ve yeniliklere imza atan üç tasarımcı dikkat çekti.
ROEGE HOVE
Woolmark Ödülü finalistlerinden A.ROEGE HOVE markası, tamamen deney yapmayla ilgili bir gösteriyle etkinliği başlattı.
Triko konusunda uzmanlaşmış olan marka, yaratıcı triko tekniklerini deneyerek geleneksel yöntemlerden uzaklaştığı için yenilikçi olarak tanımlanıyor. Adil çalışma koşullarını benimseyen, kalite ve sorumluluk düzeyi yüksek olan markanın sadece Avrupa’da üretim yapması da sürdürülebilirlik kriterlerine hizmet ediyor.
Her ürün mümkün olduğunca az atık üretecek şekilde tasarlanıyor. Markanın temel amacı, gardıroplarda kalıcı olacak dayanıklı ve kaliteli giysiler yaratmak.
Yüzde 100 tekstil atıklarından elde edilen Circulose malzemesini kumaş içeriklerine ekleyen marka, sürdürülebilirlik taahhütlerini başarı ile yerine getiriyor.
Henrik Vibskov
Danimarkalı tasarımcı Henrik Vibskov tarafından 2006 yılında kurulan kendi adını taşıyan markanın yedi etik kurala bağlı kalarak üretilen giysileri ekolojik açıdan bilinçli tercihler sunuyor. Bu kurallar, tüm ırklara, dinlere ve cinsiyetlere saygı duymaktan, yüzde 90 ürünün Avrupa’da üretilmesine kadar uzanıyor.
Çevreye duyarlı kumaşlar kullanan marka, artan kumaşları geri dönüşüme tabi tutarak israfı önlüyor. Etik kurallar arasında adil çalışma koşulları sağlama ve geri dönüştürülmüş ambalaj kullanma da yer alıyor.
Etik modaya hizmet eden dijital forum futurevworld’e göre, giysilerin yüzde 72’sinde geri dönüştürülmüş plastik ve dış giyim ürünlerinde de geri dönüştürülmüş PET şişelerden üretilen malzeme kullanılıyor.
Tamamı Avrupa’dan temin edilen doğal kumaşlarla hazırlanan koleksiyonun üretim sürecinde su, enerji ve işlenmemiş hammaddeler tasarruf ediliyor.
Paolina Russo
Yaratıcılık, tasarım, sosyal etki ve yenilik ilkelerini esas alarak yeni oluşturulan Zalando Visionary Award ödülünü kazanan Londra merkezli Paolina Russo markası son zamanlarda adından oldukça sık söz ettiriyor.
Paolina Russo ve Lucile Guilmard tarafından hayata geçirilen marka, Russo’nun Kanada’da kırsal kesimde yetişme tarzı ile Guilmard’ın Fransız folklorik fikirlerinin karışımından oluşuyor. Benzersiz inovasyon ve sürdürülebilirlik yaklaşımına bağlı olması ve iyi tasarlamış işçiliğin kullanılması markanın popülaritesinin artmasına neden oluyor.
Marka sürdürülebilirlik stratejisi doğrultusunda, elde kalan satılmayan malzemeler ve düşük su yoğunluklu kumaşlarla üretim yaptığını ve üretim süreçlerinde minimum miktarlarda su kullanıldığını söylüyor.
Hammadde tedarikinde şeffaflığa, izlenebilirliğe ve sadece sertifikalı üreticilerle iş yapmaya özen gösteriyor.
Çevresel ayak izinin azaltılması konusunda görüşlerini açıklayan Russo ve Guilmard, ‘’Amaç sadece güzel giysiler tasarlamak ve üretmekle ilgili değil, aynı zamanda moda ve çevresel sorumluluğun sorunsuz bir şekilde yan yana var olarak yarınlarımızı şekillendirmesiyle ilgili’’ diyor.
Kaynak:
