Japonya’da bir araya gelerek iklim hedefleri doğrultusunda enerji güvenliğini tartışan G7 bakanları, insan kaynaklı iklim kriziyle mücadele için güneş ve offshore (açık deniz) rüzgâr kapasitelerinin artırılmasına karar verdi. Ancak kömürden çıkış için net bir tarih üzerinde anlaşma sağlanamadı. Japonya Ekonomi Bakanlığı, Ticaret ve Enerji Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı tarafından ortaklaşa olarak 15-16 Nisan tarihleri arasında
Japonya’da bir araya gelerek iklim hedefleri doğrultusunda enerji güvenliğini tartışan G7 bakanları, insan kaynaklı iklim kriziyle mücadele için güneş ve offshore (açık deniz) rüzgâr kapasitelerinin artırılmasına karar verdi. Ancak kömürden çıkış için net bir tarih üzerinde anlaşma sağlanamadı.
Japonya Ekonomi Bakanlığı, Ticaret ve Enerji Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı tarafından ortaklaşa olarak 15-16 Nisan tarihleri arasında düzenlenen ‘’G7 İklim, Enerji ve Çevre Bakanları Toplantısı’’na Japonya’nın Sapporo şehri ev sahipliği yaptı.
Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’dan oluşan G7 ülkeleri, açık deniz rüzgâr kapasitesi ve güneş enerjisi alanında iddialı hedefler belirledi.
G7 ülkeleri, yenilenebilir enerji gelişimini hızlandırma ve fosil yakıtların azaltılması doğrultusunda etkin çalışmalar yürütme konusunda anlaştı.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının gelişiminin hızlandırılması
Sapporo kentinde düzenlenen toplantılarda, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından aciliyet kazanan yenilenebilir kaynaklar ve enerji güvenliği ele alındı.
G7 bakanları tarafından yayınlanan resmi bildiriyle, 2030 yılına kadar açık deniz rüzgâr kapasitesinin 150 gigavat ve güneş enerjisi kapasitesinin bir milyon megavata kadar artırılması taahhüt edildi.
Bakanlar ayrıca, gaz sektörünün oluşabilecek enerji açıklarını hafifletmeye yardımcı olabileceğini kabul ettiler.
Japonya Sanayi Bakanı Yasutoshi Nishimura basına verdiği demeçte, benzeri görülmemiş bir enerji krizinin yaşandığı günümüzde, iklim değişikliğiyle mücadele etme ve aynı zamanda enerji güvenliğini teşvik etme yolundaki ortak çabaların önemine değindi.
Fosil yakıtların aşamalı olarak kaldırılması
Kanada’nın ısrarcı olduğu 2030 yılına kadar kömürün aşamalı olarak kaldırılması kararında mutabakat sağlanamadı. Doğalgaz sektörünün potansiyel enerji açığını gidermeye yardımcı olabileceği gerekçesiyle gaza yatırımın devam etmesi için açık kapı bırakıldı.
Kanada Doğal Kaynaklar Bakanı Jonathan Wilkinson, ‘’Başlangıçta insanlar iklim eylemi ile enerji güvenliğine ilişkin eylemin potansiyel olarak uyuşmadığını düşündü. Ancak tartışmalar sonucu bildiriye yansıyan görüşler aslında bu iki olgunun birlikte ilerlediğini gösteriyor’’ dedi.
Bakanlar, en geç 2050 yılına kadar enerji sistemlerinde net sıfır hedeflerine ulaşılması amacıyla karbon yakalama teknolojileri kullanmadan yakılan fosil yakıtların aşamalı olarak kaldırılması kararı aldılar.
Ülkeler, kömür konusunda, 2035’e kadar yerli ve karbonu tutulmayan kömür enerjisi üretiminin aşamalı olarak kaldırılmasını hızlandırmaya yönelik somut adımlara öncelik vermeyi kabul etti.
Enerji konusundaki müzakerelere ek olarak, plastik kirliliğini sona erdirmek için hedef tarih 2040 olarak belirlendi.
Londra merkezli enerji düşünce kuruluşu Ember Data Değerlendirme Başkanı Dave Jones, toplantılarda, fosil yakıt kullanımını kademeli olarak ortadan kaldırmak için güneş ve rüzgârın süper güçlerine güvenmenin önemini gösteren iddialı açıklamalar yapıldığını söyledi.
Bu gelişmenin, Japonya’nın enerji sektörünün karbondan arındırılmasını hızlandırmak için büyük bir potansiyel sunan açık deniz rüzgar enerjisi kapasitesini kullanma çağrısı olarak değerlendirmesini umut ettiğini belirtti.
Kaynak: