Danimarka’da Aarhus Üniversitesi araştırmacıları, Danimarka kırsalında yürütülen bir pilot projeyle dikey bifacial güneş panellerinin, tarımsal üretimin ve enerji üretiminin aynı arazide birbirine zarar vermeden mümkün olabileceğini ortaya koydu. Energy Nexus dergisinde yayımlanan çalışmada, tarlanın bir bölümüne geleneksel güney yönüne eğimli paneller, diğer bölümüne ise doğu-batı yönünde tam dikey konumlandırılmış paneller yerleştirildi. Tarımsal üretim için buğday
Danimarka’da Aarhus Üniversitesi araştırmacıları, Danimarka kırsalında yürütülen bir pilot projeyle dikey bifacial güneş panellerinin, tarımsal üretimin ve enerji üretiminin aynı arazide birbirine zarar vermeden mümkün olabileceğini ortaya koydu.
Energy Nexus dergisinde yayımlanan çalışmada, tarlanın bir bölümüne geleneksel güney yönüne eğimli paneller, diğer bölümüne ise doğu-batı yönünde tam dikey konumlandırılmış paneller yerleştirildi. Tarımsal üretim için buğday ve çim-yonca gibi karışımlar kullanıldı. Sonuç olarak, çiftçilerin aynı araziden hem enerji hem de gıda elde etmesinin mümkün olduğu ve mahsul veriminde belirgin bir kayba yol açmadığı gösterildi. Çalışmanın amacı, tarım alanlarını koruyarak yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırmak.
Enerji ve tarım arasında denge
Ülkede tarım arazilerinin güneş enerjisi projelerine ayrılması uzun süredir tartışma konusu. Yenilenebilir enerji hedefleri doğrultusunda geniş arazilerin enerjiye tahsis edilmesi, çiftçiler ve kırsal kesimde yaşayanlar arasında kaygı yaratıyor. Ancak Aarhus Üniversitesi’nin Foulum’daki araştırma ekibi, panelleri dikey yerleştirerek ürün yetiştiriciliği ile enerji üretimini birleştiren bir çözüm sunuyor.
İki yıl süren araştırmada, dikey paneller güney yönüne eğimli geleneksel panellerle karşılaştırıldı. Sonuçlara göre dikey sistem, toplamda biraz daha az elektrik üretiyor ancak sabah erken saatler ve akşamüstü gibi elektriğin en değerli olduğu zamanlarda daha yüksek verim sağlıyor.
Teknik açıdan dikey bifacial panellerin cam-üzeri (glass-on-glass) yapısı, rüzgar yüküne dayanıklılık ve daha düşük karbon salımı gibi avantajlar sağlıyor.
Araştırmacılar, sistemin çevresel faydaları yanında ekonomik açıdan da değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Kurulum maliyetleri yüksek olduğu için çiftçilerin bu yöntemi benimsemesi, finansal teşviklere ve desteklere bağlı olacak. Ayrıca tarım makinelerinin panellere zarar vermemesi için yeni önlemler ya da teknolojiler geliştirilmesi gerekiyor.
Uzmanlar göre, gelecekte bu sistemi desteklemek için otonom tarım robotları devreye girebilir. Güneş panellerinden sağlanan enerji ile çalışacak robotların, dar alanlarda ekim ve hasat yaparak çiftçilere kolaylık sağlayabileceği düşünülüyor.
Araştırmacılar, önümüzdeki dönemde daha geniş ölçekli denemeler yapmayı ve yerel çiftçilerin görüşlerini çalışmaya dahil etmeyi planlıyor. Olumlu sonuçların sürmesi halinde, dikey güneş panelleri Avrupa genelinde tarım ve enerji üretimini buluşturan yeni bir model haline gelebilir.