Evcil hayvanların toplumdaki yeri değişiyor, bu değişim hukuka da yansıyor. Son dönemde yaşanan iki önemli gelişme, evcil hayvanların yalnızca duygusal değil, aynı zamanda yasal ve kültürel anlamda da ‘’birey’’ gibi değerlendirilmesine kapı aralıyor. Avustralya’da yürürlüğe giren 2024 Aile Hukuku Değişiklik Yasası, evcil hayvanların aile içi anlaşmazlıklarda nasıl ele alınacağına dair çığır açıcı bir yaklaşım benimsiyor. Yeni
Evcil hayvanların toplumdaki yeri değişiyor, bu değişim hukuka da yansıyor. Son dönemde yaşanan iki önemli gelişme, evcil hayvanların yalnızca duygusal değil, aynı zamanda yasal ve kültürel anlamda da ‘’birey’’ gibi değerlendirilmesine kapı aralıyor.
Avustralya’da yürürlüğe giren 2024 Aile Hukuku Değişiklik Yasası, evcil hayvanların aile içi anlaşmazlıklarda nasıl ele alınacağına dair çığır açıcı bir yaklaşım benimsiyor. Yeni düzenleme, boşanma davalarında evcil hayvanların kiminle kalacağına karar verilirken artık sadece sahiplik belgesine değil; bakım sorumlulukları, günlük ilgilenme düzeyi ve duygusal bağ gibi insani kriterlere de bakılmasını öngörüyor.
En dikkat çekici değişikliklerden biri ise, evcil hayvanların artık yasal metinlerde “duyguları olan canlı varlıklar” (sentient beings) olarak tanımlanması. Bu, onları artık aile bireyi olarak kabul etme yönünde önemli bir adım.
Bu yasa, yalnızca yasal bir güncelleme değil; insan-hayvan ilişkisine dair derin bir zihniyet değişiminin de işareti.
Kurumsal yan hak paketleri de toplumdaki bu kültürel dönüşüme paralel ilerliyor. Hayatın zor dönemlerinde destek sunan teknoloji şirketi Empathy, yasa kapsamındaki hizmetlerine dünyanın ilk Evcil Hayvan Kaybı Destek Hizmetini ekleyerek sektörde öncü oldu.
Bu hizmet, çalışanların evcil hayvanlarını kaybetmelerinin yarattığı duygusal yükü tanıyor ve onlara profesyonel destek sunmayı amaçlıyor. Artık şirketler, çalışanlarının sadece aile bireyleri değil, aynı zamanda hayatlarının ayrılmaz parçası olan evcil dostları için de yanlarında oluyor.
Zamanlama oldukça anlamlı: Amerika’da her 10 kişiden 6’sı evcil hayvanlarıyla birlikte yaşıyor ve bu hayvan sahiplerinin yüzde 97’si onları aile bireyi olarak kabul ediyor. Daha da çarpıcı olan ise, çalışanların üçte biri, evcil hayvanlarına yönelik daha kapsamlı haklar ve destek sunan iş fırsatları için maaşından fedakarlık yapmayı bile düşünüyor.
Toplumun evcil hayvanlara bakışı köklü bir dönüşüm geçiriyor. Bu sadece hislerle sınırlı kalmıyor; politika, hukuk ve iş dünyası da bu değişime ayak uyduruyor.
Kaynak:
