Topraksız gençler umutsuz tarım

Birleşmiş Milletler Tarım ve Gıda Örgütü (FAO), yakın zaman önce gençlerin tarımda yaşadığı olumsuzlukları ele alan ‘’ Gençlik ve Tarım-Gıda Sistemleri’’ başlıklı bir rapor yayınladı.

Raporun tahminlerine göre, yaklaşık 395 milyon genç, iklim değişikliğinin tarımsal verimliliği düşürmesinin beklendiği kırsal bölgelerde yaşıyor.

Tarım arazisi, yaşlılar için sadece ekim dikim alanı değil, aynı zamanda güvence. Bu nedenle, pek çoğu bu topraklara sımsıkı bağlanıyor ve bırakmak istemiyor. Topraktan vazgeçmek onlar için hiç kolay değil.

Öte yandan, gençler için de toprağa erişim giderek zorlaşıyor. Bu da hem üretici olmalarını engelliyor hem de tarım politikalarında seslerini duyurmalarını güçleştiriyor. Arazisi olmayan gençler, üretime adım atacak kaynaklardan yoksun kalıyor.

2005’ten 2021’e gençlerin tarım ve gıda sektöründeki istihdamı yüzde 10 azaldı. Bu düşüş, küresel gıda üretiminin geleceği açısından endişe yaratıyor. 

Gençlerin tarımda karşılaştığı engeller, FAO’nun ilk olarak yayımladığı “Gençlik ve Tarım-Gıda Sistemleri” raporunda detaylı biçimde ele alındı. Rapor, genç üreticilerin hem sektördeki konumunu hem de karşılaştıkları yapısal sorunları ortaya koyuyor.

FAO yetkilisi Lauren Phillips, “Gençler, gıda sistemlerinin gelecekteki üreticileri, tüketicileri, işleyicileri ve hizmet sağlayıcıları olacak. Bu yüzden onların tarım ve gıda sistemlerinden nasıl yararlanabileceğini ve bu sistemlere nasıl katkı sunabileceğini anlamak büyük önem taşıyor’’ değerlendirmesini yaptı.

Dünya genelinde 15-24 yaş aralığından 1,3 milyardan fazla genç var; bu gençlerin yüzde 46’sı kırsalda yaşıyor. FAO’ya göre, gençler tarım-gıda sistemlerinde dönüşüm yaratabilecek kilit aktörler olabilir.

Çalışan gençlerin yüzde 44’ü tarım-gıda sektöründe istihdam ediliyor. Bu oran, genç nüfusun yüzde 85’inin yaşadığı düşük ve alt orta gelirli ülkelerde daha da belirgin hale geliyor.

Ancak, gençlerin yüzde 20’sinden fazlası ne resmi istihdamda ne eğitimde ne de mesleki eğitimde yer alıyor. Bu durum, onların tarım-gıda ve diğer ekonomik sektörlere yapabilecekleri katkının yeterince değerlendirilmediği anlamına geliyor.

Genç işsizliğinin küresel çapta sona erdirilmesi, dünya ekonomisine 1,5 trilyon dolar kazandırabilir. Bu rakamın 670 milyar doları yalnızca tarım-gıda sektöründen sağlanabilir.

Düşük ücretli, güvencesiz işler

Rapora göre, gençler, tarım-gıda sektörü ve genel olarak küresel ekonomi için değişimin ana aktörleri olmalarına rağmen, bu potansiyellerini gerçekleştirme yolunda pek çok zorlukla karşı karşıyalar.

Gelecek nesil tarım-gıda üreticileri, artan küresel nüfusun daha fazla gıda talebiyle ve iklim krizinin besin kaynaklarını tehdit eden etkileriyle mücadele edecek.

FAO’ya göre, 395 milyon genç iklim krizinin tarımı tehdit ettiği kırsal bölgelerde yaşıyor.

Tarım-gıda sektöründe çalışan gençlerin büyük çoğunluğu güvencesiz ve mevsimlik işlerde çalışıyor. Genç kadınların yüzde 91’i ve erkeklerin yüzde 83’ü düşük haklara sahip pozisyonlarda bulunuyor.

Düşük ücretler ve riskli iş ortamları, genç çalışanları şehir merkezlerine yönlendiriyor.

Gençlerin üretici olma hayallerini engelleyen en önemli faktörlerden biri, sosyal ve finansal kaynaklara erişim eksikliği. Gençlerin talepleri politika yapıcılar tarafından genellikle ihmal edilirken; kredi, bankacılık hizmetleri ve toprak tapuları gibi kaynaklara erişimlerinde yeterli imkanlar sağlanmıyor ve onların da umutları tükeniyor.

Raporda, gençlerin sesini duyurabilmesi için toplu eylemin—resmi ya da gayri resmi örgütlenmeler yoluyla—hayati olduğu belirtiliyor. Ayrıca fırsatlara daha kolay ulaşabilmeleri için eğitim programlarının yaygınlaştırılması ve finansal sistemlerin yeniden yapılandırılması gerektiğinin altı çiziliyor.

Kaynak:

https://news.us15.list-manage.com/track/click?u=372753f560ef60c400f1a4f3f&id=f62a67a1f6&e=8b42edf312