TEMA Vakfı uyardı: Türkiye topraklarının yarısı çölleşme riski altında

TEMA Vakfı uyardı: Türkiye topraklarının yarısı çölleşme riski altında

TEMA Vakfı, 17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü kapsamında yaptığı açıklamayla, toprak sağlığının korunmasının doğayla uyumlu yaşamın temeli olduğunu vurguladı. 

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Aralık 1994’te aldığı bir kararla 17 Haziran tarihini ‘’Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’’ olarak kabul etti. 

Çölleşme ve kuraklık, iklim değişikliği nedeniyle her geçen gün daha da acil bir küresel sorun haline geliyor. Bu özel günle, farkındalık yaratmanın yanı sıra acil çözümler bulmaya yönelik adımlar teşvik ediliyor ve ülkelere hızla harekete geçme çağrısı yapılıyor.

Birleşmiş Milletler’in bu yıl ‘’Toprağı Onar, Fırsatları Açığa Çıkar’’ temasıyla düzenlediği farkındalık gününde, arazi restorasyonuna ayrılan kaynakların yetersizliğine dikkat çekilerek acil ve kararlı adımlar atılması gerektiği vurgulandı.

Temayla, şu anda dünya çapında tüm kara alanlarının yüzde 40’ının bozulduğu hatırlatılarak, toprak restorasyonunun sunduğu çok sayıda olanağa dikkat çekilmeye çalışılıyor. 

Yapılan açıklamada her yıl Mısır büyüklüğünde, yaklaşık 100 milyon hektar arazinin üretkenliğini ve sağlığını kaybettiği vurgulandı.

TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, ‘’Artık gezegenin taşıma kapasitesini aştığımız çok açık. Arazi tahribatı, iklim kriziyle birleşerek çölleşmeyi hızlandırıyor. Gecikmeden doğada açılan yaraları iyileştirmeli, toprağın kaybolan üretkenliğini tekrar kazandırmalıyız’’ dedi.

Bu küresel sorundan Türkiye de fazlasıyla etkileniyor. Türkiye’de, Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü koordinasyonunda ve TÜBİTAK işbirliğiyle ‘’Çölleşme Modeli ve Hassasiyet Haritası’’ hazırlandı. Haritada, Türkiye topraklarının neredeyse yarısının yüksek çölleşme hassasiyetine sahip olduğunu dikkat çekiliyor.

Türkiye topraklarının yüzde 18’i düşük hassasiyetli, yüzde 50,9’u orta hassasiyetli, yüzde 22,5’i ise yüksek hassasiyetli olarak sınıflandırıldığı haritada, bu bölgelerde çölleşme ve arazi tahribatına karşı hızlı ve etkili önlemler alınmaması durumunda, yakın gelecekte tüm bu bölgelerin yüksek hassasiyet sınıfında kalmalarının muhtemel olduğuna dikkat çekiliyor.

TEMA Vakfı, arazi tahribatının dünya ekonomisine yıllık maliyetinin 10 trilyon ABD doları olduğunu belirtti. 

‘’Bu sadece çevresel değil, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik krizdir’’ diyen Ataç, arazi restorasyonunun sağlıklı gıda, sosyal refah ve kuşaklar arası adaletin güvencesi olduğunun altını çizdi,

TEMA’nın 31 yıl önce ‘’Türkiye Çöl Olmasın!’’ sloganıyla başlattığı çölleşmeyle mücadele çalışmaları bugün daha da anlam kazandı. Ataç, Türkiye topraklarının %50’sinin yüksek çölleşme riski altında olduğunu belirterek şunları söyledi:

‘’İklim krizinin etkisiyle yağışlar azalıyor, su varlıklarımız yok oluyor. Kurak iklime sahip alanlar yüzde 5,4 oranında arttı. Sürdürülebilir olmayan tarım uygulamaları, yanlış ürün tercihleri ve aşırı gübre kullanımı toprağın üretkenliğini yok ediyor.’’

Arazi restorasyonuna yapılacak her yatırımın 30 katına kadar geri dönüş sağladığını hatırlatan Deniz Ataç, ‘’Şimdi doğaya yatırım yapma zamanı. Çünkü toprağı iyileştirmek sadece bugünü değil, doğayı ve geleceğimizi de korumaktır’’ ifadelerini kullandı.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar