Ormansızlaşma: Gezegen ve insanlık için büyüyen tehdit

Ormansızlaşma: Gezegen ve insanlık için büyüyen tehdit

Dünya genelinde ormanların yok edilmesi iklim krizini derinleştiriyor, biyolojik çeşitliliği azaltıyor ve milyarlarca insanın geçimini tehdit ediyor.

Ormansızlaşma, ormanlık alanların tarım, madencilik, yerleşim ya da hayvancılık gibi amaçlarla kalıcı olarak yok edilmesi anlamına geliyor. Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI) verilerine göre bu kayıpların büyük bölümü tarım ve hayvancılıktan kaynaklanıyor.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) göre 2015-2020 yılları arasında en yüksek ormansızlaşma oranları Afrika’nın doğu ve güneyinde, Güney Amerika’da ve Güneydoğu Asya’da kaydedildi.

Küresel ormansızlaşmanın başlıca nedenleri

Ormanların tarım arazisine dönüştürülmesi, en büyük neden olarak öne çıkıyor. Özellikle Güney Amerika’da sığır yetiştiriciliği ve soya tarımı, ormansızlaşmanın başlıca tetikleyicileri olarak biliniyor. 

2022’de Amazon’da 1,98 milyon hektar orman yok edildi. Kolombiya ise 2024’te 113 bin hektardan fazla orman kaybı yaşandığını açıkladı.

Malezya ve Endonezya’da palm yağı üretimi için ormanların kesilmesi küresel ormansızlaşmanın yüzde 7’sini oluşturuyor. Palm yağı; gıda ürünlerinden kozmetiğe kadar pek çok alanda kullanılıyor.

Kentleşme, madencilik ve altyapı projeleri de orman kayıplarını artırıyor. Yasadışı ağaç kesimi ve açılan yollar, ormanların daha fazla parçalanmasına yol açıyor.

Doğa ve insan üzerindeki etkileri

Ormanlar, dünyanın kara ekosistemlerinde yaşayan türlerin yüzde 80’ine ev sahipliği yapıyor. Orangutan, Sumatra kaplanı ve pek çok kuş türü bu kayıplardan doğrudan etkileniyor.

Ağaçların yok edilmesi, bölgesel iklimi de değiştiriyor. Orman örtüsünün kaybı sıcaklık dalgalanmalarını artırıyor, su döngüsünü bozuyor. Brezilya Amazonu’nda yapılan bir araştırmaya göre son 35 yılda yağışlardaki azalmanın yüzde 74’ü, sıcaklık artışının yüzde 16,5’i ormansızlaşmadan kaynaklandı.

Ormanlar aynı zamanda milyarlarca insana gıda, ilaç ve gelir sağlıyor. 

Karbon salımı ve iklim krizi

Ağaçlar, karbondioksiti emerek iklim değişikliğinin yavaşlatılmasında kritik rol oynuyor. Ormansızlaşma ise hem karbon yutağını ortadan kaldırıyor hem de atmosfere ek salım yapıyor. 

WRI verilerine göre tropikal ormansızlaşma bir ülke olsaydı, Çin ve ABD’nin ardından en fazla sera gazı salan üçüncü ülke olurdu.

Çözüm arayışları

Tüm olumsuz tabloya karşın umut verici girişimler de var: Tanzanya’nın Kokota adasında halk, on yıl içinde 2 milyondan fazla ağaç dikti. Güney Amerika’da 360’tan fazla örgüt, Atlantik Ormanları’nı korumak ve yeniden canlandırmak için çalışıyor.

Brezilya’da bazı çiftçiler tarımı orman dostu yöntemlerle yaparak üretimi ve aynı zamanda biyoçeşitliliği koruyor. Şirketler ise karbon kredileriyle yeniden ağaçlandırma projelerini finanse ediyor.

Uzmanlara göre ormansızlaşmayı durdurmak, sadece iklim değişikliğini yavaşlatmak için değil, aynı zamanda gelecekteki salgınları önlemek için de kritik. Zira doğal yaşam alanları korunduğunda, yarasa gibi virüs taşıyıcı türlerin insan yerleşimlerine yaklaşması da engelleniyor.

Tüketiciler de çözümün parçası olabilir: Forest Stewardship Council ve Rainforest Alliance gibi kuruluşların sertifikalarını taşıyan sürdürülebilir ürünlerin tercih edilmesi, ormanların korunmasına katkı sağlıyor.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar