Ernst & Young tarafından yayımlanan Mart 2025 tarihli Future Consumer Index raporuna göre, 26 ülkede 20 binden fazla tüketici ile yapılan araştırma sonuçları, marka olmanın ve tanınmanın artık yeterli olmadığını ortaya koyuyor. Sadakat sınavı Ekonomik koşulların zorlaştığı, seçeneklerin ise sınır tanımadığı bir dönemde markalara duyulan sadakat artık bir lüks haline geldi. · Yapılan araştırmada yüzde 88’lik bir kesim,
Ernst & Young tarafından yayımlanan Mart 2025 tarihli Future Consumer Index raporuna göre, 26 ülkede 20 binden fazla tüketici ile yapılan araştırma sonuçları, marka olmanın ve tanınmanın artık yeterli olmadığını ortaya koyuyor.
Sadakat sınavı
Ekonomik koşulların zorlaştığı, seçeneklerin ise sınır tanımadığı bir dönemde markalara duyulan sadakat artık bir lüks haline geldi.
· Yapılan araştırmada yüzde 88’lik bir kesim, markaların sunduğu mesajların kendi ihtiyaçlarına veya değerlerine hitap etmediğini belirtiyor.
· Tüketicilerin yüzde 36’sı, satın alma kararlarında marka faktörünü dikkate almıyor.
· Tüketicilerin yüzde 54’ü, markalı ürünleri yalnızca indirimdeyken satın alıyor.
· Yüzde 67’lik kesim, özel markaların tıpkı markalı ürünler kadar ihtiyaçlarını karşıladığını söylüyor.
· Özel markalara geçenlerin yüzde 36’sı, bir daha marka ürünlere geri dönmeyi düşünmüyor.
İlgi ve uygunluk, tanınmışlıktan daha değerli
Tüketiciler markalardan vazgeçmiyor, ancak önceliklerini değiştiriyor. Artık en önemli faktör, markaların sunduğu anlam, güvenirlik ve gerçek değer.
· Kalite ve performans iyileştiği takdirde, tüketicilerin yüzde 48’i markaya geri dönebileceğini düşünüyor.
· Tüketicilerin yüzde 42’si kısayol gibi görünen yeniliklere şüpheyle yaklaşıyor.
· Araştırmada yer alan yüzde 68’lik kesim, markaların sürdürülebilirlik konusunda somut ve etkili adımlar atmasını bekliyor.
Bu bir sadakat çöküşü değil, bir önemlilik yenilenmesi. Markalar oyunda kalabilmek için, hikaye anlatımında net ve anlamlı mesajlar vermeye yönelmek zorunda. Değerlerini, görünür kalite, şeffaf fiyatlandırma ve somut sürdürülebilirlikle ortaya koymaları gerekiyor. Sadece markalarının daha iyi olduğunu iddia etmeleri yetmiyor, bunu tutarlı ve net bir şekilde göstermeleri gerekiyor.
Bolluk ve kaygı ile şekillenen bir pazarda, gerçek sorunlara çözüm üreten, gerçek değer sunan ve değişen beklentilere uyum sağlayan markalar, tüketicileri geri kazanarak hayatta kalabilme şansını yakalayacak.
Kaynak: