Doğa hakları savunucusu tehdit altındaki bir nehri koruyarak Goldman Ödülü’nü kazandı

Doğa hakları savunucusu tehdit altındaki bir nehri koruyarak Goldman Ödülü’nü kazandı

Peru Amazon’undan yerli Kukama halkının lideri Mari Luz Canaquiri Murayari, atalarının yurdu olan Marañón Nehri’ni koruma mücadelesindeki onlarca yıllık öncü rölü ve doğa haklarını savunmadaki liderliği sayesinde, Goldman Çevre Ödülü’ne layık görüldü. Böylece ekosistemlere yasal statü kazandırma çabalarıyla bu prestijli ödülü iki yıl üst üste kazanan ikinci çevre savunucusu oldu.

Geçtiğimiz yıl İspanya’daki Murcia Üniversitesi’nde hukuk felsefesi profesörü olan Teresa Vicente, Akdeniz’deki Mar Menor tuzlu su lagünü adına yürüttüğü çalışmalar nedeniyle aynı ödüle layık görülmüştü.

Bugün aralarında Ekvator, Bolivya, Uganda, Yeni Zelanda, Kolombiya, Panama ve Meksika’nın da bulunduğu birçok ülke ve yerli topluluk, ekosistemlerin ya da bazı canlı türlerinin tıpkı şirketlere tanınan haklar gibi yasal haklara sahip olduğunu kabul eden yasa ya da mahkeme kararlarını yürürlüğe koymuş durumda. 

56 yaşındaki Canaquiri Murayari, Marañón Nehri’nin kıyısındaki Shapajilla köyünde büyüdü. Burası, pembe yunuslar, dev nehir su aygırları, jaguarlar, manatlar ve 150’den fazla balık türüne ev sahipliği yapan biyolojik çeşitliliğiyle ünlü bir bölge. Bölgenin can damarı ise, And Dağları’ndaki buzul alanlardan başlayıp Ucayali Nehri ile birleştirerek Amazon Nehri’ne ulaşan 1.000 milden fazla mesafeli ve kıvrımlı Marañón Nehri.

Kukama ve diğer yerli halkların toprakları, nesiller boyu Marañón Nehri ve çevresindeki yağmur ormanlarıyla karşılıklı bağımlılık içinde yaşamlarını sürdükleri bu bölgeyi kapsıyor. Balık ve ormandan elde edilen meyveler, onların beslenmesinin temelini oluştururken, nehir de kendilerine özgü kültürleri ve zengin ekolojik bilgileriyle iç içe geçmiş durumda.

Ancak bu ilişki, 50 yılı aşkın süredir devam eden petrol çıkarımı ve kirlilik nedeniyle ciddi bir tehdit altında. Fosil yakıt arayışıyla bölgeye gelen uluslararası ve Peru menşeli petrol şirketlerinin ardı ardına gerçekleştirdiği sondajlar, kara, hava ve suyu toksik atıklar ve diğer kirleticilerle kirletti. 2000 ile 2019 yılları arasındaki hükümet verilerine dayanan 2021 tarihli bir analiz, Kukama topraklarında bulunan üretim sahasında 189 petrol sızıntısının meydana geldiğini ortaya koydu.

Şirketler, çoğunlukla sorumluluktan kaçmayı başardı; ekonomik büyümeyi ön planda tutan ve kirliliği başkalarının sorunu olarak gören yasaları kendi lehlerine kullanarak sorumsuzca hareket ettiler. Bu yasalar, Marañón Nehri’nin yaşam kaynağı ekosistemlerini ise bir araba ya da tost makinesi gibi cansız mülkler olarak değerlendiriyor.

2000 yılında yaşanan yıkıcı bir petrol sızıntısının ardından, Canaquiri Murayari ve diğer kadınlar bir araya gelerek, petrol projelerinin kendi onayları olmadan nasıl dayatılabildiğini sorgulamaya başladı. Topraklarını ve yaşam biçimlerini korumaya yönelik olarak Huaynakana “Çalışan Kadınlar Federasyonu’nu (Huaynakana Kamatahuara Kana)kurdular. Peru merkezli Hukuki Savunma Enstitüsü’nden avukatlarla yaptıkları görüşmelerde, Canaquiri Murayari şu soruyu sordu: Marañón Nehri’nin, insanlar gibi hakları neden yok?

2021 yılında, Huaynakana Kamatahuara Kana federasyonu, Marañón Nehri’ne bu hakların tanınması için dava açtı.

Dava, Peru hükümetinin çeşitli bakanlıklarına karşı açıldı ve nehrin yaşam hakkı, doğal akışı ve kirlilikten arındırılma gibi taleplerle birlikte bir dizi koruma önlemi talep edildi. Canaquiri Murayari, büyük kişisel riskler ve maliyetlere rağmen bu hukuki mücadelede öncülük eden isimlerden biri oldu. 

Canaquiri Murayari, geçtiğimiz yıl Inside Climate News’e yaptığı açıklamada, hem kendi hükümeti hem de diğerleri tarafından alay edildiğini, tehditler aldığını ve tacizlere uğradığını söyledi.

Mart 2024’te, bir Peru mahkemesi, Marañón Nehri’nin haklarını tanıyan kararı vererek, yerli organizasyonlar ve hükümet ajanslarını nehrin koruyucuları olarak atadı. Geçtiğimiz sonbaharda ise, bu karar temyiz mahkemesi tarafından onaylandı.

Buna rağmen, bölgede petrol akışı devam ediyor ve operasyon genişlemeleri planlanıyor. 

Buna karşılık, Huaynakana Kamatahuara Kana federasyonu ve bölgedeki yerli gruplar, bu önemli kararı uygulamaya koymak için hazırlıklarını sürdürüyor.

Kaynak:

https://insideclimatenews.us2.list-manage.com/track/click?u=7c733794100bcc7e083a163f0&id=f1dc2ce53f&e=359a2c4bf8

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar