Duyusal inovasyonun öncüsü dsm-firmenich, kokunun insan ilişkilerindeki gücünü yeniden tanımlayan bir buluş geliştirdi: emotiOn™ Social Connection. Eylül 2025’te tanıtılan bu yenilik, dsm-firmenich’in “duygusal zekâya sahip kokular” olarak tanımladığı yeni bir alandaki ilk girişimi. Patent aşamasındaki bu özel parfümler, yalnızca güzel kokmakla kalmayıp, insanların birbirleriyle kurduğu iletişimi ve etkileşimi artırmayı amaçlıyor. Bu özel parfümler, akademik kurumlarla yapılan işbirliği sonucunda
Duyusal inovasyonun öncüsü dsm-firmenich, kokunun insan ilişkilerindeki gücünü yeniden tanımlayan bir buluş geliştirdi: emotiOn™ Social Connection.
Eylül 2025’te tanıtılan bu yenilik, dsm-firmenich’in “duygusal zekâya sahip kokular” olarak tanımladığı yeni bir alandaki ilk girişimi. Patent aşamasındaki bu özel parfümler, yalnızca güzel kokmakla kalmayıp, insanların birbirleriyle kurduğu iletişimi ve etkileşimi artırmayı amaçlıyor.
Bu özel parfümler, akademik kurumlarla yapılan işbirliği sonucunda ve 30 yılı aşkın nörobilimsel araştırmanın birikimiylegeliştirildi.
dsm-firmenich’e göre çalışmanın merkezinde giderek büyüyen bir toplumsal kopukluk bulunuyor: 20 ülkede yapılan araştırmalarda katılımcıların yüzde 75’i sosyal ilişkilerin mutluluk ve iyi oluş için vazgeçilmez olduğunu söylerken, Z kuşağının yüzde 52’si kendini yalnız hissettiğiniifade ediyor.
emotiOn™ teknolojisinin arkasındaki bilim, davranış araştırmalarıyla yapay zekâyı bir araya getiriyor. dsm-firmenich, 40 bin test edilmiş koku formülünü ve 1 milyondan fazla tüketici verisinianaliz ederek, insanlarda “bağ kurma hissi”yle ilişkilendirilen koku örüntülerini belirledi. Bu sayede, yalnızca beğeniye değil, duygusal etkileşime dayalı bir koku dili geliştirildi.
Davranışsal testler, belirli kokuların insanların sosyal davranışlarını gözle görülür biçimde etkileyebildiğini ortaya koydu. Katılımcılar, emotiOn™ teknolojisiyle tasarlanmış kokulara maruz kaldıklarında, daha sıcak, açık ve etkileşim odaklı tepkiler verdiler.
dsm-firmenich, bu bulguları hem tüketici deneyimlerini zenginleştirmek hem de toplumsal yalnızlıkla mücadelegibi daha geniş hedefler için kullanmayı planlıyor. Şirket, kokunun sadece bireysel haz kaynağı değil, aynı zamanda insan bağlarını güçlendiren bir araç olabileceğini savunuyor.
Yenilik, yalnızca parfümlerde sınırlı değil; vücut bakım ürünleri ve ev kokuları gibi günlük yaşam ürünlerinde de uygulanabiliyor.
Sonuç olarak bu yenilikçi ve özel koku teknolojisi, her gün soluduğumuz havaya dokunarak insan bağlarını güçlendirme potansiyeli taşıyor.
Kaynak: