Davos 2025’de küresel iklim ve çevre sorunları ele alındı

Davos 2025’de küresel iklim ve çevre sorunları ele alındı

Davos Zirvesi’nin gündeminin merkezinde iklim değişikliğine karşı alınması gereken önlemler, enerji dönüşümü ve çevre koruma çalışmaları yer aldı.

Dünya Ekonomik Forumu’nun 55. Yıllık Toplantısı, ‘’Akıllı Çağ için İş Birliği’’ temasıyla düzenlendi. 130’dan fazla ülkeden 3 bini aşkın liderin katıldığı zirvede, öne çıkan başlıklar arasında enerji dönüşümü ve iklim krizi gibi küresel sorunlar yer aldı.

2024 yılı boyunca dünya genelinde iklim değişikliği kaynaklı afetler büyük yıkımlara yol açtı. Orman yangınları, kasırgalar, seller ve sıcak hava dalgaları milyonlarca insanı etkiledi ve milyarlarca dolarlık ekonomik kayba yol açtı.

Fosil yakıtlara olan bağımlılığı, ‘’her şeyi ve herkesi yok eden Frankenstein’ın canavarına benzeten BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, küresel ısınma ve buzullların erimesi nedeniyle, dünyanın en büyük 13 petrol limanının yükselen deniz seviyeleri tarafından tehdit altında olduğuna dikkat çekti. Dünya liderlerini, yıl sonunda Brezilya’da düzenlenecek BM İklim Konferansı’na (COP30) kadar daha kapsamlı ve etkili Ulusal Katkı Beyanları’nı hazırlama sözüne bağlı kalmaya çağırdı.

Zirvede, yapay zeka ve temiz enerjiye geçiş önemli gündem maddeleri arasındaydı.

ABD Başkanı Donald Trump’ın 20 Ocak’taki yemin töreni zirvenin açılış gününe damga vurdu. Trump, ekonomik politikalar, yapay zekâ ve temiz enerjiye odaklanan bir konuşma yaptı.

Davos’ta gerçekleştirdiği konuşmasında “Yapay zekânın istediğimiz kadar ilerleyebilmesi için ABD’de mevcut enerjinin iki katına ihtiyacımız var” diyerek “iyi temiz kömürün” yedek enerji kaynağı olarak kullanılabileceğini söyledi.

Öte yandan eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore ise konuşmasında, iklim değişikliğinin geldiği tehlikeli noktaya dikkat çekti. Gore, her gün 175 milyon ton sera gazının atmosfere salındığını vurguladı ve bunun etkisinin, her gün yeryüzünde patlayan 750.000 atom bombasına eşdeğer ısıyı hapsederek, küresel ısınmayı hızlandırdığına işaret etti.

Toplamda 220 oturumun gerçekleştiği Davos Zirvesi’nde; yapay zekâ, temiz enerjiye geçiş, korumacı ticaret politikaları ve dijital dönüşüm gibi konular derinlemesine ele alındı. Türk iş dünyasından da üst düzey katılımın olduğu zirve, Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımları ve uluslararası iş birliği potansiyeli açısından önemli bir platform sundu.

‘’Net Sıfır için Birlikte: Sanayinin Karbonsuzlaştırılmasını Hızlandırmak için Kamu-Özel İş Birliği’’ raporu,  küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 30’unu oluşturan sanayi sektörünün karbonsuzlaştırılması gerektiğini vurguladı. 

Rapora göre, yıllık emisyonlarda yüzde 1,5’lik bir artış görülürken, 1,5°C hedefini yakalamak için bu oranın yüzde 7’lik bir düşüş göstermesi gerekiyor. Raporda ayrıca, dünya genelinden başarılı kamu-özel sektör iş birliklerini içeren 11 vaka çalışması sunuldu.

Davos Zirvesi gerçekleşirken yayımlanan “Açığı Kapatmak: Net-Sıfır Geçiş Nasıl Finanse Edilir?” raporu, net sıfır hedeflerine ulaşma sürecindeki finansman açığını ele aldı. 

Rapora göre, iklim finansmanı açığını tetikleyen unsurlar arasında iklim politikalarındaki ve küresel finansal hizmetlerdeki uyumsuzluk, yetersiz kamu finansmanı, özel sektörün sınırlı katılımı, gelişmekte olan ekonomilerdeki yüksek sermaye maliyetleri, siyasi ve düzenleyici belirsizlikler yer alıyor.

Avrupa Yeşil Mutabakatı, AB Emisyon Ticaret Sistemi ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) gibi öncü araçları ve ABD’nin Enflasyon Azaltma Yasası da raporda detaylı bir şekilde inceleniyor.

Zirve süresince yayımlanan ‘’Endüstrilerin Döngüsel Dönüşümü: Ekonomik Değerin Kilidini Açmak’’ raporu ise 10 farklı imalat sektöründen 420 üst düzey yöneticinin katıldığı bir anketin bulgularını içeriyor.

Rapora göre üç yıl önce, şirketlerin yalnızca yüzde 40’ı döngüselliği “önemli” veya “son derece önemli” olarak değerlendirirken, bu oran günümüzde yüzde 75’e ulaştı. Önümüzdeki üç yıl içinde ise bu oranın yüzde 95’e çıkması bekleniyor.

‘’Yapılı Çevrede Döngüsellik: Yenilemelerdeki Fırsatlar’’raporu ise döngüselliğin doğal kaynakları koruma ve hızlı karbon azaltımı sağlama konusundaki kritik rolünü vurguluyor.

Rapora göre, döngüsellik ilkelerinin uygulanmasıyla 2023-2050 yılları arasında yenilemeler sırasında çıkarılan malzemelerin yüzde 50’si yeniden kullanılabilecek. Bu da, yıllık 200 ila 500 milyon ton arasında CO2 eşdeğerinin azaltılması ve 500 ila 600 milyar dolar değerinde atığın depolama sahalarına gitmesinin önlenmesi anlamına geliyor.

‘’Sektörlere Göre Doğa Pozitif Geçişler’’ raporu ise 2030 yılına kadar doğadaki tahribatı durdurmak ve tersine çevirmek için dönüştürücü yolları inceliyor.

‘’İklim Adaptasyonu: Teknolojiyle Değer Zincirlerinin Kilidini Açmak’’ raporu iklim krizine karşı dirençli yapılar oluşturmak için kamu ve özel sektör liderlerinin iş birliği yaparak, teknoloji ve veri kullanımıyla adaptasyon yatırımlarını artırması gerektiğini vurguluyor.

’Aşırı Sıcaklara Karşı Sigorta: Isınan Dünyada Riskleri Yönetmek’’ raporu ise aşırı sıcaklıkların ekonomik ve toplumsal etkilerine karşı direnç geliştirmek, bu etkileri önlemek için finansal çözümler üretmek ve sigorta sektörünün bu süreçteki rolünü güçlendirmek amacıyla bir yol haritası sunuyor.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar