Falling Walls Vakfı, etkili fikirler ve keşifler yoluyla insanlığın geleceğini şekillendirmek için bilim, iş dünyası ve toplumu birbirine bağlayan küresel bir oluşum. Berlin Duvarı’nın 9 Kasım 1989’da yıkılmasının ardından yeni bir özgürlük çağının başlangıcından ilham alan Vakıf, çığır açan düşünceyi teşvik ediyor ve büyük zorlukların üstesinden gelmek için akademi, iş dünyası ve kamu sektöründeki liderlerden
Falling Walls Vakfı, etkili fikirler ve keşifler yoluyla insanlığın geleceğini şekillendirmek için bilim, iş dünyası ve toplumu birbirine bağlayan küresel bir oluşum.
Berlin Duvarı’nın 9 Kasım 1989’da yıkılmasının ardından yeni bir özgürlük çağının başlangıcından ilham alan Vakıf, çığır açan düşünceyi teşvik ediyor ve büyük zorlukların üstesinden gelmek için akademi, iş dünyası ve kamu sektöründeki liderlerden oluşan sürekli büyüyen bir ağ kurmayı amaçlıyor.
Vakıf; yeni bilim insanları ve yenilikçiler için çığır açan araştırmalarını sunabilecekleri Falling Walls Lab adını taşıyan bir platform sağlıyor.
En umut verici bilim temelli girişimlerin sergilenmesi için Falling Walls Venture’ı düzenliyor. Bilim katılımının seçkin örneklerini ödüllendirmek için Falling Walls Engage’i hayata geçiriyor. Bilim kadınlarının potansiyellerine ulaşmaları konusunda onları güçlendiriyor.
Bilimde Genç Girişimciler oluşumuyla genç bilim insanlarını girişimcilik yolculuklarında destekliyor
Falling Walls Vakıf tarafından her yıl düzenlenen Berlin Bilim Haftası, Berlin şehrinin bilimsel fikirler ve tartışmalar festivaline dönüşmesine yol açıyor.
Hacettepe Üniversitesi fizik mühendisliği bölümünden mezun ve ABD’deki Harvard Üniversitesi’nin Genç Akademi üyeliğine seçilen ilk türk olan Canan Dağdeviren, icatlarıyla ABD’nin prestijli dergilerinden Forbes’un ’30 Yaş Altı Bilim İnsanı’ listesine girmeyi başarmış ve bunun yanı sıra, MIT yayını Technology Review’ın her yıl açıkladığı ’35 yaş altı Mucitler Listesi’ne de adını yazdırmış bir isim.
Fizik mühendisi Canan Dağdeviren bu kez de Berlin merkezli Falling Walls Vakfı’nın her yıl düzenlediği Uluslararası Bilim Zirvesi’nin Mühendislik ve Teknoloji kategorisinde, meme kanserini erken teşhis için hayata geçirdiği projesi ile global ödüle layık görüldü.
‘’Kazanan 10 birey arasında, tek kadın araştırmacı olarak hemcinslerimi temsil etmekten muazzam bir mutluluk duyuyorum’’ diyen Dağdeviren, ‘’Ödülümü tüm kadınlara armağan ediyorum; yanlız değilsiniz’’ diyerek duygularını ifade etti.
Canan Dağdeviren, Massachusetts Institute of Technology’de medya sanatları ve bilimleri alanında doçent ve LG kariyer geliştirme profesörü olarak görev yapıyor.
Ayrıca Conformable Decoders adlı bir araştırma grubuna liderlik ediyor. Araştırma grubu, doğanın ve insan vücudunun örüntülerini faydalı sinyallere ve enerjiye dönüştürmeyi amaçlıyor.
