İngiltere’deki Tipping Points Konferansı’nda bilim insanları, küresel ısınmanın geri döndürülemez etkilerini tartıştı. En çok endişe yaratan eşik: Amazon Ormanları’nın yok oluşu. Geçtiğimiz hafta, iklim krizinin “geri dönülmez eşiklerini” tartışmak üzere yüzlerce bilim insanı, politika yapıcı ve gazeteci, İngiltere’deki Exeter Üniversitesi’nde düzenlenen uluslararası Tipping Points (Eşik Noktaları) konferansında bir araya geldi. Konferansta Amazon Ormanları’nın yok oluşu,
İngiltere’deki Tipping Points Konferansı’nda bilim insanları, küresel ısınmanın geri döndürülemez etkilerini tartıştı. En çok endişe yaratan eşik: Amazon Ormanları’nın yok oluşu.
Geçtiğimiz hafta, iklim krizinin “geri dönülmez eşiklerini” tartışmak üzere yüzlerce bilim insanı, politika yapıcı ve gazeteci, İngiltere’deki Exeter Üniversitesi’nde düzenlenen uluslararası Tipping Points (Eşik Noktaları) konferansında bir araya geldi.
Konferansta Amazon Ormanları’nın yok oluşu, Grönland buzullarının erimesi, Atlantik Meridyonel Devinim Sirkülasyonu’nun (AMOC) çökmesi gibi küresel sistemleri ilgilendiren potansiyel kırılma noktaları ele alındı. Aynı zamanda insan kaynaklı olumlu dönüşümler yaratabilecek “pozitif eşikler” de tartışıldı.
Konferansın oturum aralarında Carbon Brief tarafından konuşmaya davet edilen uzmanlara göre en büyük tehlike: Amazon Ormanları’nın iklim değişikliği ve ormansızlaşma sonucu “ölüm sarmalına” girmesi.
En çok hangi eşik noktası korkutuyor?
Amazon Ormanları: En Kritik Eşik
- Prof. Carlos Nobre (Amazon araştırmacısı): Amazon’un yok olması 2100’e kadar 250 milyar ton karbondioksit salımına neden olabilir. Bu da 1,5°C hedefini imkânsız hale getirir.
- Dr. Andrew Hartley (Met Office): Amazon’daki geri dönüşü olmayan değişim, hem karbon döngüsü hem de küresel gıda güvenliği için büyük tehdit.
- Prof. Peter Cox (Exeter Üniversitesi): İklim değişikliği ve ormansızlaşma Amazon’u çöküşe sürüklüyor. Bu çift yönlü baskı süreci hızlandırıyor.
- Dr. David Armstrong McKay (Sussex Üniversitesi): Amazon artık iklimden çok ormansızlaşma kaynaklı bir eşiğe daha yakın. Bu felaket çok yakında gerçekleşebilir.
Buzullar ve AMOC: Küresel felaketin anahtarı
- Prof. Tim Lenton (Exeter Üniversitesi): AMOC’un çökmesi, dünya genelinde su krizine ve muson sistemlerinin çökmesine yol açabilir. Bu bir felakettir.
- Prof. Ricarda Winkelmann (PIK): Grönland ve Batı Antarktika’daki buzullar, düşük sıcaklıklarda bile geri döndürülemez kayıplar yaşayabilir.
- Dr. David Obura: Buz kütleleri ilk çöken sistemler olacak. Bu da diğer eşiklerin tetiklenmesine neden olacak. Özellikle AMOC üzerinde etkisi büyük.
Mercan Resifleri: İlk kaybımız olabilir
- Gaia Vince (Bilim yazarı): Mercan resifleri çoktan geri dönülmez eşiği geçti. Hem ekosistem hem de insan yaşamı için trajedi.
- Prof. Johan Rockström (PIK): 1.5°C’de tüm tropik mercan resiflerini kaybetme riski çok yüksek. Bu, okyanus besin zincirinin çökmesine neden olabilir.
- Dr. Rebecca Shaw (WWF): Mercanlar, 1 milyardan fazla insanın geçim kaynağı. Onları kaybetmek ekolojik olduğu kadar kültürel bir yıkım.
Zihinsel Dönüşüm: En az tartışılan ama en önemlisi?
- Kate Raworth (Oxford Üniversitesi): Asıl geçmemiz gereken eşik, zihinsel dönüşüm. Tüketici odaklı ekonomiden onarıcı bir modele geçmeliyiz.
Bilim Dünyasının Alarm Zilleri Çalıyor
Uzmanların büyük bölümü, Amazon Ormanları’nın hem iklim değişikliği hem de insan faaliyetleri nedeniyle en yakın “geri dönüşü olmayan eşik” olduğunu belirtiyor. Ancak buzulların erimesi ve okyanus akıntılarındaki değişimlerin etkileri de gezegen genelinde yıkıcı sonuçlar doğurabilir.
Tüm bu sistemler birbirini etkileyen “domino taşları” gibi; birinin çöküşü, diğerlerini tetikleyebilir.
Küresel ısınmanın etkileri artık gelecekteki bir olasılık değil, bugün yaşanıyor. Bilim insanlarının uyarılarına kulak vermek, yalnızca doğayı değil, insanlığın geleceğini de korumak için hayati önem taşıyor.
Kaynak:
















