Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), önümüzdeki beş yıl içinde dünyadaki yenilenebilir enerji kapasitesinin, ilk ticari yenilenebilir enerji santralinin inşa edilmesinden bu yana eklenen toplam kapasiteden daha fazla olacağını öngörüyor. Bu tahmin, dünya genelinde karbon salınımını azaltmak amacıyla yenilenebilir enerjiye yapılan büyük yatırımların ve hükümetlerin bu alandaki güçlü desteklerinin bir yansıması. IEA, 2023 ile 2028 yılları arasında dünya
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), önümüzdeki beş yıl içinde dünyadaki yenilenebilir enerji kapasitesinin, ilk ticari yenilenebilir enerji santralinin inşa edilmesinden bu yana eklenen toplam kapasiteden daha fazla olacağını öngörüyor. Bu tahmin, dünya genelinde karbon salınımını azaltmak amacıyla yenilenebilir enerjiye yapılan büyük yatırımların ve hükümetlerin bu alandaki güçlü desteklerinin bir yansıması.
IEA, 2023 ile 2028 yılları arasında dünya genelinde 3 bin 700 gigavat (GW) yeni yenilenebilir enerji kapasitesinin devreye gireceğini tahmin ediyor.
Yakın gelecekte birkaç önemli dönüm noktası bekleniyor:
2025: Yenilenebilir enerjiler, kömürü geçerek elektrik üretiminin en büyük kaynağı haline gelecek.
2026: Rüzgar ve güneş enerjisi üretimi, nükleer enerjiyi geçecek.
2028: Yenilenebilir enerji kaynakları, küresel elektrik üretiminin yüzde 42’sinden fazlasını karşılayacak. Rüzgar ve güneş fotovoltaik (PV) enerjisi, paylarını iki katına çıkararak yüzde 25’e ulaşacak.
Dünya, iklim hedeflerine ulaşmak için hızla ilerlerken, yenilenebilir enerji kapasitesinin hızlı bir şekilde genişlemesi, küresel enerji dönüşümünde umut verici bir yol sunuyor.
IEA: “Yenilenebilir enerjiler — güneş, rüzgar, hidroelektrik, biyoyakıtlar ve diğerleri dahil — daha az karbon yoğun ve daha sürdürülebilir enerji sistemlerine geçişin merkezinde yer alıyor.’’
Başlıca yenilenebilir enerji kaynakları aşağıda sıralanıyor:
1.Hidrojen yakıt hücreleri
Hidrojen yakıt hücreleri, hidrojen ve oksijen arasındaki kimyasal reaksiyonlar aracılığıyla elektrik üretiyor ve yan ürün olarak ortaya yalnızca su çıkıyor. Bu süreç, sıfır emisyonlu bir enerji kaynağı sağlıyor ve çevre dostu bir alternatif ortaya çıkarıyor. Bu teknoloji, özellikle elektrikli araçlar ve taşımacılık gibi alanlarda büyük bir potansiyele sahip.
Toyota, hidrojen yakıt hücresi teknolojisi geliştirilmesinde 30 yılı aşkın süredir sektöre öncülük ediyor.
Toyota’nın yakıt hücresi teknolojisi, sadece yolcu araçlarıyla sınırlı kalmıyor. Şirket, forkliftler, otobüsler, kamyonlar ve hatta sabit güç jeneratörleri gibi çeşitli uygulamalar için yakıt hücresi sistemleri geliştiriyor. Bu tür sistemler, endüstriyel alanlarda ve ulaşımda sıfır emisyonlu çözümler sunarak çevresel etkiyi azaltmada önemli bir rol oynuyor.
2. Yeşil hidrojen
Yeşil hidrojen, rüzgar veya güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla güçlendirilen elektroliz yöntemiyle üretiliyor ve sıfır emisyonlu bir yakıt elde ediliyor.
Nel ASA, yeşil hidrojen sektöründe kendini öne çıkaran önemli bir oyuncu. Elektrolizör teknolojisi geliştirme ve üretme konusunda ileri uygulamalara yoğunlaşan Nel’in teknolojisi, onlarca yıllık testlerden geçerek güvenilirliğini, uzun ömürlülüğünü ve enerji verimliliğini kanıtladı.
3. Gelgit Enerjisi (Tidal)
Gelgit enerjisi, okyanuslardaki gelgit hareketlerinden elde edilen yenilenebilir bir enerji kaynağı. Okyanus enerji teknolojileri, denizlerimizin gücünden yararlanmak için çeşitli yöntemler sunuyor.
Gelgit enerjisi, okyanus gelgitlerinden elektrik üretmek için ayın çekim gücünü kullanıyor. Gelgit hareketlerinin öngörülebilir olması, düşük üretim dönemlerinde diğer yenilenebilir kaynaklar için mükemmel bir tamamlayıcı rolü oynuyor.
Birleşik Krallık, gelgit teknolojisi alanında küresel bir lider ve dünya çapında beşinci sırada. Atlantis Resources gibi şirketler, bu alandaki yenilikçi projelere öncülük ederek önemli adımlar atıyor.
Dalga enerjisi teknolojisi, okyanuslardaki ve büyük göllerdeki yüzey dalgalarının gücünü kullanarak enerji üretiyor. Henüz gelişmekte olan bir teknoloji olmasına rağmen, bu yöntem gelecekteki yenilenebilir enerji üretimi için önemli bir potansiyele işaret ediyor.
Okyanus Termal Enerji Dönüşümü (OTEC), sıcak yüzey suları ile daha soğuk derin sular arasındaki sıcaklık farkını kullanarak elektrik üretmeye yarayan başka bir umut verici teknoloji. Henüz deneysel aşamada olsa da, OTEC, özellikle sıcaklık farklarının daha belirgin olduğu tropikal bölgelerde sürdürülebilir enerji üretimi için önemli bir fırsat sunuyor.
4. Bioyakıtlar
Biyolojik materyallerden elde edilen biyoyakıtlar, mısır, algler, hayvansal yağlar veya bitkisel yağlar gibi kaynaklardan elde ediliyor. Biyoyakıtlar, özellikle araçlarda kullanılan benzin veya dizel gibi fosil yakıtlarla karıştırılarak enerji üretimi için kullanılıyor.
Yenilikçi bir girişim olan Xfuel, karayolu, denizcilik ve havacılık gibi başlıca ulaşım sektörleri için sürdürülebilir biyoyakıtlar geliştirmede ön saflarda yer alıyor.
5. Biyokütle
Biyokütle enerji üretimi, odun ve tarım atıkları gibi organik maddelerin yakılmasıyla elde ediliyor.
Modern biyokütle sistemleri, geleneksel fosil yakıtlara kıyasla emisyonları önemli ölçüde azaltarak daha temiz ve daha verimli hale geldi.
Birleşik Krallık’ın enerji dönüşümünde önemli bir oyuncu olan Drax Group, özellikle biyokütleye dönüşüm yoluyla kömürden yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırdı.
6. Jeotermal
Jeotermal enerji, yerin derinliklerinden gelen ısıyı kullanarak enerji üretiyor. Bu uygulama, minimum emisyonla istikrarlı bir enerji kaynağı sağladığı için özellikle İzlanda gibi ülkelerde yaygın.
Jeotermal enerji alanında 50 yılı aşkın deneyimiyle küresel bir lider olan Ormat Technologies, dünya çapında jeotermal santralllerin geliştirilmesinde öncülük ediyor.
30’dan fazla ülkede uzmanlığını sergileyen Ormat, jeotermal kaynakların ve tesislerin en verimli düzeye çıkarılmasını sağlıyor.
7. Hidroelektrik
Hidroelektrik enerji, elektrik üretmek için genellikle barajlar aracılığıyla akan suyun enerjisinden yararlanıyor. Yenilenebilir enerjinin en eski biçimlerinden biri olan hidroelektrik, güvenilirlik ve enerji depolama özellikleri sunuyor. Hidroelektrik santraller düşük bakım maliyetleriyle onlarca yıl verimli bir şekilde çalışabiliyor.
Yenilenebilir enerji sektöründe önemli bir oyuncu olan Brookfield Renewable Partners, bu istikrarlı enerji kaynağından yararlanarak dünya çapında hidroelektrik projelerine önemli yatırımlar yaptı. Şirketin hidroelektrik enerji konusundaki uzmanlığı köklü bir geçmişe dayanıyor; ana şirketi Brookfield Corporation, hidroelektrik santrallerinin sahipliği, işletmesi ve geliştirilmesinde yüzyılı aşkın bir deneyime sahip.
8. Termal enerji
Concentrated Solar Power (CSP) teknolojisi, güneş ışığını ayna veya mercekler kullanarak küçük bir alanda yoğunlaştırıyor ve bu yoğun ışık, ısı üretmek için kullanılıyor. CSP sistemleri, geleneksel güneş fotovoltaik panellerine göre yüzde 20’yi aşan verimliliklere ulaşabiliyor.
CSP endüstrisinin önde gelen oyuncularından BrightSource Energy, Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya, Güney Afrika ve İsrail’de temiz enerji üretimi için CSP teknolojisi tasarlıyor, geliştiriyor ve uyguluyor.
9. Rüzgar enerjisi
Rüzgar enerjisi, rüzgarın kinetik enerjisini elektrik enerjisine dönüştürmek için rüzgar türbinlerinden yararlanıyor.
Son raporlar, rüzgar enerjisinin Birleşik Krallık’ın elektriğinin yaklaşık yüzde 30’unu sağladığını ve ülkenin enerji portföyünün önemli bir bileşeni haline geldiğini gösteriyor.
Bu sektörde önde gelen bir şirket olan Siemens Gamesa, verimlilik ve üretim kapasitesini artıran son teknoloji türbinler sunuyor.
10. Güneş enerjisi
Güneş ışığını fotovoltaik hücreler kullanarak elektriğe dönüştüren güneş enerjisi, yenilenebilir kaynak olarak dünyada son derece bol. Dünya, yalnızca bir saatte, tüm küresel enerji taleplerini bir yıl boyunca karşılayacak kadar güneş enerjisi alıyor.
Elektrikli araçlarıyla tanınan Tesla, geleneksel güneş panelleri ve enerji üretme kapasitesini doğrudan yapı malzemelerine entegre eden özelliklere sahip Solar Roof gibi yenilikçi güneş enerjisi ürünleri de geliştiriyor. Bu tür gelişmeler, fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltırken sürdürülebilirliği de teşvik ediyor.
Tesla’nın güneş ürünleri, şirketin Powerwall ev batarya sistemiyle sorunsuz bir şekilde çalışacak şekilde tasarlandı. Bu entegrasyon, özellikle elektrik kesintilerine yatkın bölgelerde veya değişken elektrik fiyatlarına sahip yerlerde enerji bağımsızlığını ve dayanıklılığı artırıyor.
https://email.sustainabilitymag.com/c/1gBxebdugkJLLWy6XXPxQkcqO