UNCTAD raporu: Döngüsel biyoekonomi için stratejik bütünleşme şart

UNCTAD raporu: Döngüsel biyoekonomi için stratejik bütünleşme şart

BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) ve uluslararası ortaklarının hazırladığı yeni rapor, ülkelerin döngüsel ekonomi ve biyoekonomi politikalarını birbirinden kopuk şekilde yürüttüğünü ortaya koydu. Rapor, bu iki alanın entegre edilmesinin sürdürülebilir kalkınma hedefleri açısından kritik öneme sahip olduğunu vurguluyor. 

Uzmanlar, kaynak verimliliği ve ekosistem koruması için bu iki stratejinin birleşmesi gerektiğinin altını çiziyor.

22 Mayıs Biyoçeşitlilik Günü’nde yayımlanan raporda, 143 ulusal strateji detaylı bir şekilde incelendi. Birçok ülkede tarım ve orman ürünlerini içeren biyoekonomi planlarında döngüsel uygulamaların eksik olduğu belirlendi. 

Analiz, ülkelerin büyük çoğunluğunun plastik ve metal gibi teknik malzemelere odaklanan döngüsel ekonomi politikaları geliştirdiğini, ancak tarım ürünleri, yosun, orman ürünleri ve tarımsal atıkları kapsayan biyoekonomi planlarında döngüselliğe yer vermediğini ortaya koyuyor. 

Doğrusal model sürüyor, doğa kaybediyor

UNCTAD’a göre, mevcut biyoekonomi uygulamaları, büyük ölçüde doğrusal ve çıkarıma dayalı iş modellerine dayanıyor; bu da biyolojik kaynakların hızla tükenmesine ve ekosistem hizmetlerinin sürdürülememesine neden oluyor.

Uzmanlar, döngüsel ekonomi ilkelerinin biyoekonomi stratejilerine entegre edilmesinin, kaynak verimliliğini artırmakla kalmayıp, çevresel dengeyi koruyan, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir ekonomi inşa etmenin anahtarı olduğunu belirtiyor.

Yeşil gelecek için ortak zemin: Biyoekonomi ile Döngüsel Ekonomiyi birleştirmek

Döngüsel ekonomi ile biyoekonomi, doğal kaynakları daha sürdürülebilir şekilde kullanarak birbirini tamamlayan, ayrı ama bağlantılı kalkınma yolları sunuyor.

Döngüsel ekonomi, atıkları azaltmayı ve ürünlerin yaşam döngüsünü uzatmayı hedeflerken; biyoekonomi, fosil kaynakların yerine yenilenebilir ya da biyolojik girdilerin kullanılmasına odaklanıyor.

UNCTAD raporu, döngüsel ekonomi ile biyoekonomi stratejilerinin uyumlu biçimde yürütülmesinin, sadece kaynak verimliliği ve çevre koruması değil, aynı zamanda ekonomik kalkınma için de büyük fırsatlar sunduğunu belirtiyor.

Bu iki strateji uyum içinde uygulandığında, ülkeler ve toplumlar biyolojik çeşitliliği korurken; istihdam yaratmak, kırsal kalkınmayı desteklemek ve yenilikçiliği teşvik etmek gibi alanlarda da güçlü bir avantaja sahip oluyor.

Raporda, döngüsel biyoekonominin potansiyelini gerçekleştirmek için, henüz ulusal stratejisi olmayan ülkelerde bu planların oluşturulması gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, birbirinden bağımsız geliştirilen döngüsel ekonomi ve biyoekonomi stratejilerinin uyumlu hale getirilmesi, ortak hedeflerin belirlenmesi ve düzenleyici çerçevelerde tutarlılığın sağlanması büyük önem taşıyor.

Raporda, döngüsel ekonomi ile biyoekonomi çözümlerinin sahada daha etkin bir şekilde bütünleştirilebilmesi için somut eylem planları da ortaya konuyor:

·      Henüz mevcut olmayan ulusal döngüsel biyoekonomi stratejilerinin acilen oluşturulması,

·      Mevcut döngüsel ekonomi ve biyoekonomi poltikalarının uyumlu hale getirilerek ortak hedeflerin belirlenmesi,

·      Yatırım, teknoloji transferi ve inovasyonun yerel ihtiyaçlara göre şekillendirlmesi,

·      Kırsal kalkınma, kadın ve kayıt dışı iş gücünün güçlendirilmesinin önceliklendirilmesi gibi adımların hayata geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Bu öneriler, sürdürülebilir kalkınmanın çevresel, sosyal ve ekonomik boyutlarını kapsayan bütüncül bir yaklaşımın taşlarını oluşturuyor.

Kaynak:

https://unctad.us6.list-manage.com/track/click?u=3592d5dcafd1b9278dd78095f&id=bc4b5baead&e=c9c7cab073

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar