Sosyal girişimlere yönelik 4 beklenti

Sosyal girişimlere yönelik 4 beklenti

Türkiye’de sesini artık daha fazla duyuran sosyal girişimciler, çeşitli konulardaki beklentilere kulak vermelidir.

Sosyal girişimciliğin Türkiye’de iyiden iyiye bilinirlik kazandığı bir gerçek. Çok sayıda yarışma, etkinlik ve sosyal girişimle şekillenen ilham verici bir yıl yaşanıyor.

Sosyal girişimciliğin ne olduğu sorusu hala derin tartışmaları beraberinde getirse de temelde; toplum ve tüm paydaşlarıyla birlikte gezegendeki sorunlara eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşım gösteren; sorunların çözümü için hareket alanını kamu ya da özel sektörle sınırlı tutmak yerine aksiyon alabilen; sürdürülebilir, gelir modelleri ve organizasyon şeması gibi unsurlar içeren girişimleri bu kapsamda değerlendirmek mümkün.
Ve kesinlikle bir sosyal girişim olma şansını yakaladığınızda anlayabileceğiniz bazı şeyler var…

Peki sosyal girişimlerden beklenti ne? Hangi özelliklere sahip olmaları isteniyor? Girişimciler açısından başarının anahtarı sayılan unsurları ele alacağız…

1- En temel unsur: Soruna – çözüm ilişkisi

Öncelikli konu kesinlikle herhangi bir soruna yönelik olup olmadığı. Çoğu girişimcilik yarışmasında aranan kilit unsurlardan biri olan bu nokta kesinlikle büyük önem taşıyor.

Toplumdaki bir ihtiyaca çözüm getirilmesi, sorunu çözmesi, çevreye, doğal yaşama dair sorunları ele alıyor olması elzem.

Bir sosyal girişim söz konusuysa, gerek potansiyel fonlar, devlet desteği ve çeşitli kuruluşlarla iş birlikleri gibi ‘büyümeyi ve etkiyi hızlandırıcı’ etmenler için çıkış nedeni sorun çözücü yapıda olmasıdır özetle.

2- Gelirler ve kârlılığın kullanımı

Gelirler ve kârlılık her girişimde olduğu gibi çoğu sosyal girişim açısından hedeflenen iki unsurdur. Bu unsurlar sonuçları itibarıyla ‘hayati’ değerdedir.

Bir ürün ya da hizmet satışı gelir getirir, eğer operasyonel giderlerin üzerinde bir fiyat söz konusuysa kâr oluşur.

Sosyal girişimler yalnızca operasyonel giderlerini karşılayan projeleri hayata geçirebilirler, bu temelde ekibin giderleri, teknoloji harcamaları, ulaşım, vb. kalemler gelirlerle karşılanır. Kârlılık ise fikrin geliştirilmesi, sabit ekip üyeleri, ekibin büyütülmesi gibi amaçlar için gerekecektir. Ayrıca kazancın yeni bir sosyal girişim için kullanımı da beklentiler arasındadır.

Zamanını ve enerjisini sunan sosyal girişimciler için çalışmalarının geçimini sağlayabileceği şekilde devam etmesi de gerekecektir.

En nihayetinde ise bir sosyal girişim dengeli gelir ve kârlılık yapısına sahip olmalı, dolayısıyla sosyal etkisini artırıcı adımlar atmalıdır.

3- Sürdürülebilirlik

Bir sosyal girişim sürdürülebilirlik özelliği taşımalıdır. Toplumun ihtiyaçlar değişir, odaklanılan noktanın ekseni değişebilir. İşte bu ve benzeri anları anbean takip etmek, güncem olmak gerekir.

Faydanın kısa vadede değil de uzun vadede sağlanmasını esas alan sosyal girişimler başarılıdır.

Günümüzde 10 yıllardır başarıyla çalışmaları yürüten, ilham verici sosyal girişimler mevcuttur.

4- Birlikten ‘güç’ doğar

Tek başına hareket, sosyal girişimciliğin ana fikriyle uyuşmaz. Kolektif uyum, birlikte hareket etmek, duygu –paydaşlığı elzem konulardır.

Sadece ekip ya da etki edilen yakın çevreyle sınırlı da kalınmaması gerekir, kamu ve özel kuruluşlar, STK’lar ve diğer birçok ‘destekleyici unsur’un harekete geçirilmesi, katkılarının sağlanması, fonlara erişim gibi ihtiyaçlar doğrultusunda hareket edilmelidir.

Maddi ve manevi bağlamda sürekli olarak iş birliğini düşünmek, sosyal girişimciler için akıldan çıkarılmaması gerekenlerden biridir.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar