Dünyanın mülteciler açısından en fazla risk taşıyan bölgelerinde faaliyet gösteren RefugePoint’in 54 binden fazla mülteciye ulaştığı kaydedildi. Mültecilere dair üzücü haberler hala yüksek oranda gelmeye devam ediyor. Ege Denizi’nde Türkiye’den Yunanistan’a yüzerek geçmeye çalışan mültecinin sahil güvenlik botları tarafından kurtarılmasından tutun da Avrupa’da yükselen ırkçı söylemlere kadar konunun son derece dramatik ve geniş bir çerçeveye
Dünyanın mülteciler açısından en fazla risk taşıyan bölgelerinde faaliyet gösteren RefugePoint’in 54 binden fazla mülteciye ulaştığı kaydedildi.
Mültecilere dair üzücü haberler hala yüksek oranda gelmeye devam ediyor. Ege Denizi’nde Türkiye’den Yunanistan’a yüzerek geçmeye çalışan mültecinin sahil güvenlik botları tarafından kurtarılmasından tutun da Avrupa’da yükselen ırkçı söylemlere kadar konunun son derece dramatik ve geniş bir çerçeveye sahip olduğu da aşikar.
Ancak iyi şeyler de oluyor…
RefugePoint, Sasha Chanoff ve Amy Slaughter tarafından hayata geçirilmiş bir sosyal sorumluluk projesi. Afrika ve Orta Doğu’da, yani bir diğer deyişle dünyanın mülteciler açısından en fazla risk taşıyan bölgelerinde faaliyet gösteriyor.
Mültecilerin, kendi ülkelerinden çıkarak kaçtıkları ülkelerdeki entegrasyonlarına yönelik kapsamlı çalışmalar yürütüyor…
RefugePoint’in kalıcı çözümleri esas alan çalışmaları, aynı zamanda kollektif bir hareket haline de dönüşmüş durumda. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ile yürütülen iş birliği bu anlamda dikkat çekici.
Afrika, Güneydoğu Asya ve Orta Doğu’da, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (United Nations High Commissioner for Refugees) ile iş birliği yapan RefugePoint’in 54 binden fazla mültecinin yeniden yerleşimi ve hayatlarını daha iyi koşullarda sürdürmelerine yardımcı olduğu kaydedildi.
