Science Advances dergisinin Temmuz sayısında, hızlı moda atıklarına ikinci bir hayat verilebileceğini gösteren kimyasal bir işleme tekniğinin ana hatları duyuruldu. Geliştirilen yeni kimyasal işleme tekniği, kumaşları yeniden kullanılabilir moleküllere ayırarak eski tekstil ürünlerinin daha etkin geri dönüşümünü mümkün kılıyor. Dolayısıyla hızlı moda sektöründen kaynaklanan büyük atık sorununa yenilikçi bir çözüm sunuyor. Newark Delaware Üniversitesi mühendislerinden
Science Advances dergisinin Temmuz sayısında, hızlı moda atıklarına ikinci bir hayat verilebileceğini gösteren kimyasal bir işleme tekniğinin ana hatları duyuruldu.
Geliştirilen yeni kimyasal işleme tekniği, kumaşları yeniden kullanılabilir moleküllere ayırarak eski tekstil ürünlerinin daha etkin geri dönüşümünü mümkün kılıyor. Dolayısıyla hızlı moda sektöründen kaynaklanan büyük atık sorununa yenilikçi bir çözüm sunuyor.
Newark Delaware Üniversitesi mühendislerinden ve çalışmanın yazarı Dionisios Vlachos, geliştirilen bu yöntemin yaygınlaştırılması halinde moda endüstrisinin giderek büyüyen atık dağının üstesinden gelmeye yardımcı olabileceğini söylüyor.
Günümüz dünyasında, tekstil ürünlerinin yüzde 1’inden daha azının geri dönüştürüldüğü, kullanılmış giysilerin yaklaşık dörtte üçünün yakıldığı veya çöp sahalarına atıldığı tahmin ediliyor.
‘’Okyanusa karışan mikroplastiklerin üçte biri giysilerden kaynaklanıyor’’ diyen Vlachos, ‘’Tüm bu atıklarla başa çıkabilecek ve onları çevreden, çöp sahalarından ve okyanuslardan uzaklaştırabilecek teknolojiyi geliştirme becerimiz dikkate değer’’ açıklamasını yapıyor.
UKRI Tekstil Döngüsellik Merkezi’nde sürdürülebilir malzemeler üzerine araştırmalar yapan Miriam Ribul, eski giysilerin onarılması ve yeniden kullanılmasından sonra geri dönüşümün son çare olarak görülmesi gerektiğini vurguluyor.
Pek çok kumaş çeşitli malzemelerin karışımından elde ediliyor. Örneğin polyester gibi sentetik liflerle harmanlaşmış pamuk gibi.
Mekanik geri dönüşüm teknikleri, çok lifli tekstil ürünlerini tekrar kullanılabilecek ürünlere ayırmakta zorlanıyor. Ayrıca Vlachos’a göre, bu teknikle elde edilen ürünün kalitesi düşüyor.
Araştırmacılar, bunun yerine kumaşların bazı sentetik bileşenlerini yeniden kullanılabilir yapı taşlarına dönüştürmek üzere kimyasal geri dönüşüm tekniklerine yöneldi.
Isı ve bir katalizör yardımıyla büyük molekül zincirlerini daha küçük birimlere ayırabilen mikrodalga destekli glikoz adı verilen kimyasal bir reaksiyon kullandılar.
Saf polyester kumaş için, reaksiyon polyesterin yüzde 90’ını BHET adı verilen moleküle dönüştürdü ve bu melokül doğrudan geri dönüştürülerek daha fazla polyester tekstil ürünü elde edildi.
Araştırmacılar, reaksiyonun pamuğu etkilemediğini, bu nedenle polyester-pamuk kumaşlarda hem polyesteri parçalamanın hem de pamuğu geri kazanmanın mümkün olduğunu buldu.
Ekip, reaksiyon koşullarını optimize ederek sürecin sadece 15 dakikaya inmesini sağladı ve son derece uygun maliyetli bir çözüm ortaya çıkarılmış oldu.
Çalışmada ayrıca diğer malzeme kombinasyonlarının reaksiyon sürecine nasıl tepki verdiği de araştırıldı. Pamuk, polyester, naylon veya spandeks gibi bilinmeyen oranlarda elyaf içeren tekstiller de bile olumlu sonuçlar elde edildi.
Vlachos ve meslektaşları, çalışmalarının neticesinde elde edilen bulgulara göre dünya genelindeki giysilerin yüzde 88’inin geri dönüştürülebileceğini tahmin ediyor. Bu çözümün gerçek dünyaya taşınabileceği konusunda oldukça iyimser bir bakış açısına sahipler.
Kaynak: