Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) yeni raporuna göre, küresel ısınmayı 1,5C derece ile sınırlı tutmak ve 2050’ye kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşmak için, temiz enerji teknolojilerinde kullanılan lityum, kobalt, bakır, nikel ve manganez gibi enerji geçişinde kritik öneme sahip minerallere yönelik talep hızla artıyor. ‘’Sürdürülebilir Kalkınma için Enerji Geçişi Minerallerinin Sorumlu Tedarikinin Finansmanı’’ başlıklı rapor,
Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) yeni raporuna göre, küresel ısınmayı 1,5C derece ile sınırlı tutmak ve 2050’ye kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşmak için, temiz enerji teknolojilerinde kullanılan lityum, kobalt, bakır, nikel ve manganez gibi enerji geçişinde kritik öneme sahip minerallere yönelik talep hızla artıyor.
‘’Sürdürülebilir Kalkınma için Enerji Geçişi Minerallerinin Sorumlu Tedarikinin Finansmanı’’ başlıklı rapor, enerji dönüşümünün gerektirdiği madencilik yatırımlarının 2030’a kadar 450 milyar dolar, 2040’a kadar ise 800 milyar dolara ulaşabileceğini söylüyor.
Rapor, bu yatırımların yalnızca ekonomik getirilerle değil, insan hakları, çevrenin korunması, toplumsal adalet ve cinsiyet eşitliği gibi kriterlerle yönlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
UNEP’in raporuna göre sadece 2023’te nikel, kobalt, grafit ve nadir toprak elementlerine olan talep %8 ila %15 arasında arttı. Bu hızla devam eden talep artışının çevresel tahribatı derinleştirmemesi için, ‘’sorumlu madenciliğin’’ temel alınması gereken reformlar öneriliyor.
Rapor, madencilik projelerinin keşiften üretime kadar 30 yılı bulan uzun süreçler gerektirdiğini ve bu nedenle yüksek riskli sektörler arasında yer aldığının altını çiziyor.
UNEP, finans kuruluşlarının sadece ekonomik getiriye değil, çevresel ve sosyal etkilere dayalı risk analizleri yapması gerektiğini, böylece sorumlu madenciliğe kaynak aktarımının artacağını belirtiyor. Ayrıca, enerji geçişi için gerekli minerallerin arzını yönetmenin yalnızca yeni madenler açmakla mümkün olmadığını, geri dönüşüm ve döngüsel ekonomi stratejilerinin hayati olduğunu vurguluyor.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı, küresel madencilik sistemini dönüştürmek için atılması gereken kritik adımları şöyle sıralıyor:
1. Şeffaflık ve yerel katılım: Madencilik şirketlerinin finansal ve ESG performanslarını sahaya özel olarak raporlaması; yerli halkların karar süreçlerine dahil edilmesi.
2. Döngüsel ekonomi teşvikleri: Metal geri kazanımı ve yeniden madencilik faaliyetlerinin desteklenmesi, ürün pasaportu sistemlerinin uygulanması.
3. Kurumsal kapasite geliştirme: Gelişmekte olan ülkelerde güçlü madencilik kurumlarının kurulması.
4. Finansal sistem reformu: Yüksek ESG standartlarını karşılayan madencilik faaliyetlerinin yeşil finans taksonomilerine dahil edilmesi, sürdürülebilirlik kriterlerinin zorunlu hale getirilmesi.
5. Küresel dayanışma ve adil paylaşım: Maden ihraç eden ve işleyen ülkeler arasında adil gelir paylaşımı, yerel halkın refahını artıran ortaklık modelleri ve uluslararası iş birliği çağrısı.
Rapor, maden kaynakları sürdürülebilir şekilde yönetilmezse, yeşil dönüşüm sürecinin riske girebileceği uyarısında bulunuyor.
Kaynak:
















