Dünya Ticaret Örgütü (WTO), Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) ve Biyoçeşitlilik Sözleşmesi (CBD) gibi uluslararası yapılarda, çevre ve ticaret politikalarının uyumlu hale getirilmesine yönelik siyasi taahhütler artıyor. OECD tarafından hazırlanan ‘’Yeşil Dönüşümü Hızlandırmak için Ticaret ve Çevre Politikalarından yararlanılması’’ başlıklı rapor, bu ortaklığın nasıl kurulabileceğine dair önemli bulgular içeriyor. Rapora göre düşük karbonlu
Dünya Ticaret Örgütü (WTO), Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) ve Biyoçeşitlilik Sözleşmesi (CBD) gibi uluslararası yapılarda, çevre ve ticaret politikalarının uyumlu hale getirilmesine yönelik siyasi taahhütler artıyor.
OECD tarafından hazırlanan ‘’Yeşil Dönüşümü Hızlandırmak için Ticaret ve Çevre Politikalarından yararlanılması’’ başlıklı rapor, bu ortaklığın nasıl kurulabileceğine dair önemli bulgular içeriyor.
Rapora göre düşük karbonlu ekonomiye geçiş için çevresel ürün ve hizmet ticaretinin teşvik edilmesi büyük önem taşıyor. Ancak bu alandaki ürünlerin ve hizmetlerin tanımlanması ve sınıflandırılması konusunda yaşanan belirsizlikler, serbest ticaretin gelişmesini zorlaştırıyor.
Yenilenebilir enerjiye geçişte ise kritik ham maddeler büyük rol oynuyor. Ancak bu ham maddelerin çıkarılması ve işlenmesi birkaç ülkenin kontrolü altında olduğu için, uluslararası iş birliği sağlanamazsa tedarik zincirlerinde kırılganlıklar yaşanabiliyor.
Ticaret politikaları ve döngüsel ekonomi hedefleri arasında uyum sağlanması için uluslararası iş birliği büyük önem taşıyor. Yapılacak iş birliği ile atık yönetimi, geri dönüşüm standartları ve yeşil ticaret politikalarının uyumlu hale getirilmesi neticesinde süreç hızlandırılabilir.
Bununla birlikte tarım ve gıda ticareti de çevre dostu uygulamaların benimsenmesine büyük katkı sağlayabilir. Sürdürülebilirlik standartlarına uygun ürünlere pazar erişiminde kolaylık sağlanması veya fiyat avantajları elde etmesi, çiftçileri ve üreticileri teşvik edebilir.
Rapora göre ticaret ve çevre politikaları arasındaki etkileşim arttıkça, bazı yeni zorluklar ortaya çıkıyor.
Ülkelerin çevre politikaları arasındaki farklılıklar, sanayi tesislerinin daha düşük çevre standartlarına sahip bölgelere kayması gibi istenmeyen sonuçlar doğurabiliyor.
Çevreye yönelik ticaret politikalarının artması ise küresel ticaretin karmaşıklığını artırarak uyum maliyetlerini yükseltebiliyor. Koordinasyon eksikliği, özellikle düşük gelirli ülkeleri ve küçük üreticileri dezavantajlı hale getirebiliyor.
Bu zorlukların aşılması için uluslararası iş birliğinin artırılması gerekiyor. OECD, bu zorlukların aşılabilmesi için çeşitli çözüm önerileri sunuyor:
- Ticaret politikaları ve devlet destekleri konusunda şeffaflığın sağlanarak veri paylaşımının güçlendirilmesi,
- Ticaret politikalarının diğer ülkeler üzerindeki etkilerini göz önünde bulundurarak, şeffaf ve piyasayı bozmayan önlemler geliştirilmesi,
- Düşük gelirli ülkelerin çevre standartlarına uyum sağlamasına yardımcı olmak için kapasite geliştirme ve teknik destek programlarının artırılması,
- Ticaret ortaklığı anlaşmaları gibi mevcut uluslararası çerçevelerin, ticaret ve sürdürülebilirliği birlikte teşvik edecek şekilde kullanılması.
Sonuç olarak, ticaretin çevre politikalarıyla etkileşimini güçlendirmek, yeşil dönüşümü hızlandırmanın yanı sıra küresel ticaret sisteminin daha adil ve sürdürülebilir olmasını sağlıyor.