İstanbul Büyükşehir Belediyesi, iş insanı ve hayvansever İpek Kıraç tarafından geliştirilen, Koç Sistem firması tarafından hayata geçirilen “SemtPati” isimli akıllı telefon uygulamasına destek verdi. İstanbul Veteriner Hekimler Odası’nın da katkılarıyla hayata geçirilen uygulama için protokol hazırlandı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Kıraç’ın imzalarıyla hayata geçirilen uygulama sayesinde vatandaşlar çevrelerinde yaşayan köpekleri fotoğraflayarak, sisteme kaydedecek. Aynı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, iş insanı ve hayvansever İpek Kıraç tarafından geliştirilen, Koç Sistem firması tarafından hayata geçirilen “SemtPati” isimli akıllı telefon uygulamasına destek verdi. İstanbul Veteriner Hekimler Odası’nın da katkılarıyla hayata geçirilen uygulama için protokol hazırlandı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Kıraç’ın imzalarıyla hayata geçirilen uygulama sayesinde vatandaşlar çevrelerinde yaşayan köpekleri fotoğraflayarak, sisteme kaydedecek. Aynı zamanda kaydını yaptığı köpeğin, vasıflarını ve ihtiyaçlarını da belirtebilecek. Ücretsiz olarak faaliyete geçecek uygulamayı kullanan diğer kişilerce, hayvanların ihtiyaçlarının karşılanması sağlanacak.
SemtPati Projesi, sokak hayvanlarının daha sağlıklı şartlarda yaşayabilmesini amaçlıyor. Pilot bölge olarak Göktürk Merkez Mahallesi’nin seçildiği proje kapsamında, sokak hayvanları ile birlikte uyum içinde yaşamaya örnek teşkil edecek bir akıllı şehir modeli geliştirilecek. Kademeli olarak İstanbul’un tüm mahallelerinde yaygınlaşması hedeflenen projede, gönüllülerin aktif katılımı ile sokak köpeklerinin sağlık ve bakım ihtiyaçlarının etkin bir şekilde yönetilmesi desteklenecek.
SemtPati uygulaması ile bölgedeki sokak hayvanlarının sayıları ile beslenme, barınma, aşılama, kısırlaştırma verileri de kayıt altına alınacak. Hayvanlara yönelik sahiplendirme ve geçici yuva bulma çalışmaları da yapılacak.
“Dayanışma ve iş birliği için çok müteşekkirim”
İlk sözü alan Kıraç, böyle bir projede İBB ile iş birliği yapmaktan dolayı mutlu olduğunu belirtti. Desteklerinden dolayı İmamoğlu’na teşekkür eden Kıraç, “Bu proje üç paydaştan oluşuyor; İBB, veterinerler ve gönüllüler. Sokaktaki hayvanlarımızın hayatlarını ancak birlikte, bir takım olarak çalıştığımızda iyileştirebiliriz. Bu sebeple kurulan dayanışma ve iş birliği için çok müteşekkirim” dedi. Projenin temelinin, bakımını üstlendiği köpek sayısının artmasıyla ile başladığını aktaran Kıraç, “Bakımını üstlendiğim köpek sayısı 18’i bulunca ve arabamdaki torbalar dolusu mama nedeniyle başka yer kalmayınca, yaşadığım bir farkındalık anıydı. Ben elimden geleni yapıyordum ama fark ettim ki, bireysel çabam artık yetmiyordu. Ülke olarak çok zor bir dönemin içinden geçerken; ekonomi, sağlık, eğitim, aile, arkadaş, kardeş, komşu derken, çoğu zaman, yaşadığımız bu güzel şehrin her sokağını, köşesini paylaştığımız diğer paydaşlarımızı, dört ayaklı arkadaşlarımızı unutuyoruz” dedi.
“Yola çıkarken çok az şey biliyorduk”
Sokak hayvanları ile beraber yaşadığımızın altını çizen Kıraç, ”Öncelikle bunu kabul etmemiz ve bir zenginlik olarak görmemiz gerekiyor. Hem kendimizin hem onların huzuru için, şehrimizin vazgeçilmez bir paydaşı olan sokak hayvanları ile ortak bir yaşam kültürü oluşturmak hedefi ile 2 sene önce yola çıkma kararı aldık” diye konuştu. “Yola çıkarken çok az şey biliyorduk” diyen İpek Kıraç, şunları söyledi: “Nasıl veri toplarız diye düşündük. Tüm projemizi akıllı şehir yaklaşımı ile KoçSistem’le birlikte geliştirdiğimiz Semtpati adında bir mobil uygulama üzerine inşa etmeye karar verdik. Sokak hayvanlarını kayıt altına alarak ihtiyaçlarını tespit etmeyi ve yerel yönetimlerin veriye dayalı karar alma süreçlerini desteklemeyi hedefledik. Veri temelli SemtPati mobil uygulaması sayesinde İstanbul’daki sokak hayvanlarının mahalle bazında ‘adedi, kim besliyor, ilaçlarını gerekiyorsa kim veriyor, o bölgedeki hangi veteriner yardım edebilir, kısırlaştırma, sahiplendirme ve aşılama gibi ihtiyaçları neler, fiziksel özellikleri, fotoğrafları’ da dahil olmak üzere kayıtlarının tutulması mümkün olacak. Tüm şehrimizin mahalle mahalle ‘sokak köpeği haritalandırması’ da bu sayede yapılabilecek.”
“Modeli Türkiye çapında yaygınlaştırmayı umuyoruz”
Her teknolojik çözümün başarılı bir şekilde hayata geçebilmesi için insanı merkeze alması gerektiğine vurgu yapan Kıraç, pilot olarak belirledikleri Göktürk Merkez Mahallesi’nde “Gönüllü İnisiyatifi” kurulmasını sağladıklarının altını çizdi.Projenin, aktif yurttaşlık bilincinin dikkate değer bir örneği olacağını belirten Kıraç, “Bu modeli önce İstanbul, ardından da tüm Türkiye çapında yaygınlaştırmayı umuyor, tüm hayvanseverlerin desteğini bekliyoruz. Sayın Başkanım, ülkemizdeki sokak hayvanları için milat olacak bu proje sizin sayenizde hayata geçecek. Verdiğiniz destek ve gösterdiğiniz samimi ilgi için tüm hayvanseverler adına tekrar teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
“İyi insan olmak, canlılara beslediğimiz sevgi ile ilgili”
Konuşmasının başında projeyi geliştiren İpek Kıraç’a teşekkürlerini ileten İmamoğlu, “Böyle önemli bir sorunun çözümüne dönük böylesi hassas düşünceyle, düşünce değil, sadece bir çözüm önerisiyle, hatta çözüm biçimiyle bizimle iş birliği yapması çok çok sevindirici” dedi. İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Yönetici olmak, bir şehrin vicdanı olmak, bir şehirde sevgiyi ve oradaki İnsanların birbirine iyi bir şekilde ilişki kurmalarını sağlamanın en önemli unsuru, tümüyle saygı duyulan bir ortam, bir ekosistem kurmak. Burada da konu, tek başına bir insan üzerinden yol yürümek değil. Tümüyle bu sevgiyi ve özeni, o şehrin bütün katmanlarında o ilişki ağını kurabilmek. O noktada gerçekten bu şehrin bütün canlılarıyla, o süreci tanımlamak da sürecin başlangıcı. Zira iyi insan olmak da öyle bir şey değil mi? İyi insan olmak da aslında yaşadığınız ortama, doğaya, canlılara, herkese, insana dair yüreğinizde beslediğiniz sevgi, saygı ve özenle ilişkilidir. Bu anlamda buna çok önem veriyoruz. Zaten toplum olarak, şehir olarak gelişmişliğin de çağdaş olmanın da ölçüsü bu. Mutluluk düzeyimizi de belki belirleyecek olan kriterler bunlar.”
1 comment