Son yıllarda Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ESG) kriterleri dünya genelindeki işletmeler için son derece önemli hale geldi. Kuruluşlar, sürdürülebilirliğe ve sorumlu iş uygulamalarına olan bağlılıklarını göstermeye çalışırken, raporlama ve değerlendirme süreçlerine rehberlik eden çok sayıda ESG çerçevesi geliştirildi. Bu çerçeveler, şirketlerin ESG performanslarını ölçme, yönetme ve yatırımcılar, müşteriler ve de düzenleyici kurumlar gibi paydaşlara aktarma
Son yıllarda Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ESG) kriterleri dünya genelindeki işletmeler için son derece önemli hale geldi. Kuruluşlar, sürdürülebilirliğe ve sorumlu iş uygulamalarına olan bağlılıklarını göstermeye çalışırken, raporlama ve değerlendirme süreçlerine rehberlik eden çok sayıda ESG çerçevesi geliştirildi.
Bu çerçeveler, şirketlerin ESG performanslarını ölçme, yönetme ve yatırımcılar, müşteriler ve de düzenleyici kurumlar gibi paydaşlara aktarma süreçlerinde yapılandırılmış bir yaklaşım sağlıyor.
Bu temel çerçeveleri anlamak, her ölçekteki işletme için büyük önem taşıyor. İster çok uluslu bir şirket olsun ister büyümekte olan bir girişim, günümüz iş dünyasında uzun vadeli başarı ve dayanıklılık için ESG raporlamasının karmaşık dinamiklerinde ustalaşmak gerekiyor.
Kurumsal sürdürülebilirlik raporlamasını şekillendiren en etkili ve yaygın olarak benimsenen ESG çerçeveleri aşağıda sıralanıyor:
1.Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Paydaş Sermayesi Metrikleri
WEF Paydaş Sermayesi Metrikleri, şirketlerin sadece hissedarlarını değil, aynı zamanda diğer paydaşlarını da dikkate alarak değer yaratma performanslarını ölçmek için tasarlanmış bir çerçeve.
Bu metrikler, ESG göstergeleriyle ilgili performans raporlamasını uyumlu hale getirmek ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine (SDG) yönelik katkıları sürekli olarak izlemek için tasarlandı.
Diğer raporlama çerçeveleriyle uyumlu ve entegre edilebilir şekilde geliştirilen WEF metrikleri, sürdürülebilirlik raporlama süreçlerini daha verimli hale getirmek isteyen şirketler için değerli bir araç haline geldi.
2. Birleşmiş Milletler Sorumlu Yatırım İlkeleri (PRIs)
BM Sorumlu Yatırım İlkeleri, sorumlu yatırımı teşvik eden uluslararası bir girişim.
Çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) faktörlerinin yatırım üzerindeki etkilerini anlama ve bu faktörleri yatırım ve mülkiyet kararlarına entegre etme konusunda uluslararası yatırımcı imzacılarının ağını desteklemek için çalışmalar yürütüyor.
2023 itibarıyla PRI’nın 5 binden fazla imzacısı bulunuyor. Bu imzacılar, 121 trilyon ABD dolarını aşan bir varlık yönetimini temsil ediyor.
İmzacı kuruluşlar, yatırım kararlarının iyileşmesi ve yararlanıcıların çıkarlarıyla daha iyi uyum sağlama gibi önemli faydalar elde ettiklerini bildiriyor.
3. İklimle ilgili Finansal Açıklamalar Görev Gücü (TCFD)
İklimle İlgili Finansal Açıklamalar Görev Gücü (TCFD), iklim değişikliğiyle ilgili finansal risklerin ve fırsatların şeffaf bir şekilde raporlanmasını sağlamak amacıyla 2015 yılında G20’nin Finansal İstikrar Kurulu tarafından kurulan uluslararası bir oluşum.
TCFD, iklim değişikliği nedeniyle karşı karşıya kalınan finansal risklerin belirlenmesine, ölçülmesine ve bu risklerin nasıl yönetileceğine dair şeffaf bir raporlama süreci oluşturmayı hedefliyor.
2023 itibarıyla, yaygın bir şekilde benimsenen TCFD, 3 bin 800’den fazla kuruluş tarafından destekleniyor.
4. Sürdürülebilirlik Muhasebesi Standartları Kurulu (SASB)
SASB, halka açık şirketlerin çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) konularında şeffaf bir şekilde raporlama yapmalarını sağlayan uluslararası bir standart belirleme kuruluşu.
Amacı, şirketlerin sürdürülebilirlik performansını ölçmelerini ve bu bilgileri şeffaf bir şekilde paydaşlarla paylaşmalarını sağlamak olan SASB standartları, yatırımcıların daha bilinçli karar almalarına yardımcı olmak için tasarlandı.
Sektöre özgü olan SASB standarları, finansal açıdan önemli konulara odaklanıyor ve yatırımcıların karar verme süreçlerini destekliyor.
SASB standarlarını benimseyen şirketler, yatırımcılarla olan iletişimlerinin güçlendiğini ve önemli sürdürülebilirlik riskleri ile fırsatlarını daha iyi anladıklarını bildiriyor.
5. Bilime Dayalı Hedefler Girişimi (SBTi)
Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi, CDP, Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI) ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) tarafından yürütülen bir ortaklık olan Bilime Dayalı Hedefler Girişimi (SBTi), işletmelerin iklim değişikliğiyle mücadelede bilimsel veriler doğrultusunda hedefler belirlemelerine yardımcı olan bir kuruluş.
Bu girişim, şirketlere Paris Anlaşması hedefleriyle uyumlu bir şekilde emisyonlarını azaltmaları için net bir yol sunuyor.
2023 itibarıyla 4 binden fazla şirket SBTi’ye taahhütte bulundu ve 2 binden fazlası bilime dayalı hedeflerini onaylatmış durumda.
6. Küresel Raporlama Girişimi
Küresel Raporlama Girişimi (GRI), işletmelere ve diğer kuruluşlara küresel ölçekte ortak dil sağlayarak, çevresel, sosyal ve yönetişim etkilerinin sorumluluğunu almalarına yardımcı olan uluslararası ve bağımsız bir kuruluş.
Sürdürülebilirlik raporlaması için dünya genelinde en yaygın kullanılan raporlama standardı olan GRI; 2020 yılında dünyanın en büyük 250 şirketinin yüzde 73’ü tarafından kullanıldı.
7. İklim Bildirim Standartları Kurulları (CDSB)
Doğal sermayeyi finansal sermaye ile eşitlemeyi amaçlayan uluslararası bir iş ve çevre sivil toplum kuruluşları konsorsiyumu olan İklim Bildirim Standartları Kurulları (CDSB), küresel kurumsal raporlama modellerini geliştirmeyi ve uyumlu hale getirmeyi taahhüt ediyor.
CDSB Çerçevesi, şirketlerin yatırımcılara ana akım kurumsal raporlar aracılığıyla karar alma süreçlerine yardımcı olacak çevresel bilgiler sunmalarını sağlıyor.
8. ESGR
Açılımı Çevresel, Sosyal, Yönetişim ve Dayanıklılık olarak bilinen ESGR, bir şirketin sürdürülebilirliğini ve etik etkisini değerlendirmek için kullanılan geleneksel ESG kriterlerinin genişletilmiş bir versiyonu.
ESG’ye eklenen dayanıklılık kriteri, bir şirketin çevresel ve sosyal zorluklarla başa çıkma ve bu koşullar altında gelişme yeteneğine odaklanıyor.
ESGR, yatırım kararlarında giderek daha fazla önem kazanıyor. Araştırmalar, güçlü ESGR performansına sahip şirketlerin, rakiplerini finansal açıdan geride bıraktığını ortaya koyuyor.
9. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri
BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH), 2030 yılına kadar tüm insanlık için daha sürdürülebilir bir gelecek sağlamak amacıyla belirlenen 17 birbirine bağlı küresel hedeften oluşuyor.
Bu hedefler, yoksulluk, eşitsizlik, iklim değişikliği, çevresel bozulma, barış ve adalet gibi çeşitli sorunları ele alıyor.
SKH’ler, insanlar ve gezegen için barış ve refahı sağlamaya yönelik, günümüzde ve gelecekte paylaşılacak ortak bir yol haritası sunuyor.
Şirketler, sürdürülebilirlik stratejileri ve raporlamalarında SKH’leri giderek daha yaygın bir çerçeve olarak benimsiyor.
10. CDP
Karbon Saydamlık Projesi olarak bilinen CDP (Carbon Disclosure Project), şirketlerin, şehirlerin, eyaletlerin ve bölgelerin çevresel etkilerini ölçmelerini ve yönetmelerini sağlayan küresel bir çevresel açıklama sistemi.
CDP, çevresel raporlama için altın standart olarak kabul ediliyor. 18 bin 700’den fazla şirket bu platform aracılığıyla bilgilerini açıklıyor.
CDP raporlama sürecinin sağladığı faydalar oldukça büyük; şirketlerin yüzde 69’u, bu süreç sayesinde yeni iş fırsatları elde ettiklerini belirtiyor.
Marka itibarının artırılmasına katkıda bulunan CDP, çevresel mevzuatın dünya genelinde giderek daha fazla uygulanmasıyla birlikte şirketlerin bu düzenlemelere uyum sağlamalarına ve rekabet avantajı elde etmelerine yardımcı oluyor.
Kaynak:
