Kaynakların doğru kullanımı noktasında her iş yeri bir sosyal sorumluluk kürsüsüne, her çalışan iyilik elçisine dönüştürülebilir. Günümüzde ürün ya da hizmet hangi segmentte ve hangi ölçekte olursa olsun işletmelerin, dünyanın kaynaklarının kullanımında toplamda ele alındığında önemli payı ellerinde bulundurdukları bir gerçek. Büyük iş kulelerindeki binlerce kişiyle işleyen şirketler, ‘kampüs’ ya da ‘kompleks’ gibi çeşitli şekillerde
Kaynakların doğru kullanımı noktasında her iş yeri bir sosyal sorumluluk kürsüsüne, her çalışan iyilik elçisine dönüştürülebilir.
Günümüzde ürün ya da hizmet hangi segmentte ve hangi ölçekte olursa olsun işletmelerin, dünyanın kaynaklarının kullanımında toplamda ele alındığında önemli payı ellerinde bulundurdukları bir gerçek. Büyük iş kulelerindeki binlerce kişiyle işleyen şirketler, ‘kampüs’ ya da ‘kompleks’ gibi çeşitli şekillerde isimlendirilebilen devasa iş sahaları da söz konusu.
Teknoloji şirketleri özelinde incelendiğinde 2016 yılı itibarıyla;
- Microsoft’ta çalışan kişi sayısı: 124 bin
- Apple’da çalışan kişi sayısı: 123 bin
- Google’da çalışan kişi sayısı: 85 bin 50
- IBM’de çalışan sayısı: 380 bin 300 şeklinde.
Türkiye’de Türk Telekom’un 34 bin 441 çalışanla Fortune 500 Türkiye şirketleri içerisinde en yüksek çalışan sayısına sahip şirket olduğu görülüyor.
Enka İnşaat’ın 26 bin, Arçelik’in 24 bin çalışanı bulunuyor. Bu büyük sayılar, elbette uç noktalara işaret ediyor.
1-3 kişiden başlayan ofisleri de kapsayacak şekilde iş dünyasının kaynakların kullanımı konusunda üstlendikleri rol son derece önemli.
Peki bu noktada kaynakların verimli kullanımı bağlamında neler yapılabilir? Sürdürülebilir iş kültürü oluşturmak mümkün mü? Kurumsal sosyal sorumluluk sınırlarının dışında temelde ‘iyi ve verimli’ kaynak kullanımının baz alınması neden önemli?
Bu sorulara yanıtlar arayacağız…
Sorumluluk bilinci ve insiyatif
Çatılara güneş panelleri kurmak, geri dönüşüm kutuları kullanmak, otomasyonla açılıp kapanan aydınlatma sistemleri ve daha nicesi dünyanın birçok ülkesindeki işletmeler tarafından tercih ediliyor. Ortak noktaları ise kaynakların kullanımı ve dönüşümüne katkı. Elbette işletme giderlerine yönelik pozitif fayda konusu da unutulmamalı.
Genel bir çıkarım olarak çevreye karşı sorumluluk bilinci noktasında atılabilecek sayısız adım var. Üstelik sürdürülebilirlik ve çevresel-sosyal etkinin hedef dahilinde bulunduğu bu tercihler, aynı zamanda çevresel fayda, sosyal etki ve ekonomik canlılık açısından da katma değere sahip.
Ek olarak çalışanlar için bir tür bilinçlenme, aile, çocuklar ve çevre için anlatabilir yenilikçi normlar, kamuoyunun bilgilendirilmesinin de aralarında bulunduğu birçok kilit unsuru beraberinde taşıyor.
Üstelik işletmeler için yukarıda bahsedilen bazı örnek insiyatiflerin pahalı olduğu ve karlılığı olumsuz yönde etkilediği yönünde bazı yanlış anlaşılmalar söz konusu. Aksine bunların aşağıdan yukarıya doğru ilerleyen çokyönlü fayda sağladığı görülür.
Etki, etkiyi doğurur
Çalışanların sürdürülebilir uygulamaları teşvik etmek, konunun öne çıkan argümanlarından biri. Ofis masasının lambasında enerji tasarruflu ampül kullanmak kadar basit çıkış noktalarına sahip olduğu görülen insiyatifler, plastik bardak yerine cam bardak kullanımına kadar uzanan geniş bir yelpazede olumlu etkilere öncülük eder. Çalışanın kendi evinde kullanmadığı zamanlarda kombiyi kapatması, biyolojik olarak parçalanabilen atıkları çöp olarak atmak yerine kendi bahçesinde gübre olarak geri dönüştürmesi gibi bilinçli davranış değişikliklerine yol açabilir. Etki, etkiyi doğurur özetle.
İlginizi çekebilir: İtibar artırıcı bir etken olarak kurumsal sosyal sorumluluk
Son olarak şletmeler için iyiliğin kollektif olarak ele alındığı çeşitli adımlar da atılabilir. Motive edici ve güzeldir. Geçtiğimiz günlerde Türkiye’den bir finans kuruluşunun Ağrı’daki çocuklara ayakkabı ve giysi ulaştırması güzel örneklerden.
Konunun daha ilginç örnekleri de yok değil, örneğin Güney Afrika’daki bir ofis çatısında bulunan bahçedeki su ihtiyacı klimalardaki yoğunlaşma ile karşılanıyor, öğle yemeği atıkları solucan çiftliğinde gübreye dönüştürülüyor.
En nihayetinde ise işletmeler için ‘dünyaya iyilik’ esasıyla yapılabilecek birçok şey var…
