Gülçin Cömert, Antandros Antik Kenti’nin gün ışığına çıkarılması ve bölgedeki kültürel mirasa sahip çıkılması için bir grup gönüllüyle birlikte 1999 yılında Altınoluk Tarihi Antandros Şehrini Kurtarma, Koruma ve Yaşatma Derneği, kısa adıyla Antandros Derneği’ni kurulmasına öncülük etti. O günden bu yana dernek, Antandros Antik Kenti’nin ören yeri ilan edilmesi için savunuculuk çalışmaları, arkeoloji öğrencilerine burs
Gülçin Cömert, Antandros Antik Kenti’nin gün ışığına çıkarılması ve bölgedeki kültürel mirasa sahip çıkılması için bir grup gönüllüyle birlikte 1999 yılında Altınoluk Tarihi Antandros Şehrini Kurtarma, Koruma ve Yaşatma Derneği, kısa adıyla Antandros Derneği’ni kurulmasına öncülük etti. O günden bu yana dernek, Antandros Antik Kenti’nin ören yeri ilan edilmesi için savunuculuk çalışmaları, arkeoloji öğrencilerine burs verilmesi ve antik kentler etrafında örgütlenen yurttaşların oluşması için farkındalık çalışmaları yürütmeye devam ediyor.
Sabancı Vakfı’nın 15. Sezon Fark Yaratanlarını ağırladığımız özel söyleşi serimizin yeni bölümünde Antandros Derneği’nin kurucusu Gülçin Cömert ile derneğin hikâyesi, Fark Yaratanlar Programı ve gelecekte yapmak istedikleri üzerine konuştuk.
Antandros Derneği ve kuruluş hikayenizden bahsedebilir misiniz?
Altınoluk Belediyesi’nde Basın Halkla İlişkiler Müdürü olarak çalışmaya başladığımda belediye başkanının talebiyle Antandros Antik Kenti kazılarını başlatmak üzere harekete geçtik. Bu amaç doğrultusunda daha önce Bandırma Belediyesi’nde birlikte çalıştığım Daskyleion kazı ekibi başkanı Prof. Dr. Tomris Bakır’dan yardım istedim. Belediyenin de destekleriyle Daskylion ekibinde Tomris Hoca’nın sağ kolu olan şimdiki kazı başkanımız Prof Dr. Gürcan Polat başkanlığında kazı çalışmaları başladı. Daha önceki deneyimlerimizden yola çıkarak, kazı ekibine destek olmak, antik kenti ve kültürel miras kavramını geniş kitlelere tanıtmak ve korumak amacıyla Antandros Derneği’ni kurduk. Kısa zamanda da kamu yararına dernek statüsünü kazandık.
Bu süreçte ilham kaynaklarınız nelerdi? Ne gibi konularda zorlandınız?
Bandırma’da Daskyleion kazılarına destek olmak ve buraya bir arkeoloji müzesi kazandırmak üzere kurduğumuz dernek ilham kaynağımız oldu. En büyük destek de Altınoluk Belediyesi’nden, meclis üyelerinden ve beldede yaşayan duyarlı kişilerden geldi. Elbette çok iş vardı. Dernek kurmak, derneğin yerini belirlemek, yasaya göre yapılması gerekenleri yapmak…
Bir yandan da yeni başlayan arkeolojik kazı ekibinin konaklayacağı yeri hazırlamak, araç gereçleri, yeme içme gibi konularda ekibe destek olmak ve belediye dışında da sponsor bulmaya çalışmak zorundaydık. Gerçekten çok zor bir süreçti.

Antandros Derneği’ni karşılaştığınız veya tanık olduğunuz ne gibi sorunlara çözüm bulmak için hayata geçirdiniz? Bu sorunlara nasıl çözümler bulmayı umuyorsunuz?
Kültürel ve doğal miras kavramı henüz ülkemizde çok yeni. Çok değerli miras varlıklarına sahip olmamıza rağmen bunları korumakta zorlanıyoruz.
Örneğin Antandros Antik Kenti kazılarına bakanlıktan gelen ve son beş yıldır kazının ana sponsoru olan Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nden gelen kaynaklar ,kazı çalışmalarının sezonunu uzatmak ve alanda daha iyi çalışmalar yapmak için yeterli değil. Kazı ekibinin ihtiyaçlarını biz dernek olarak ayni ve nakdi karşılamaya çalışıyoruz. Yine bu gereksinimler için yerelden ve ülke genelinden sponsor kurumlar bulmaya çalışıyoruz.
Alanın korumasını kazı ekibi ve derneğimizle yapmaya çalışıyoruz. Kamulaştırmalar henüz tamamlandığı için kazı alanı ören yeri ilan edilmedi. Alanın ören yeri ilan edilmesi ve bakanlık tarafından korumaya alınmasını istiyoruz. Bu amaçla imza kampanyaları, sosyal medya farkındalık çalışmaları düzenliyoruz.
Koruma bilinci vermek amacıyla Çocuklarla Arkeopark çalışması yürütüyoruz. 7-12 yaş arası çocuklara kültürel miras, Antandros arkeolojisi, mitolojisi ve tarihini çeşitli uygulamalarla anlatıyoruz. Şimdiye kadar 4500 çocuğa Antandros’un hikayesini anlattık anlattık ve Küçük Arkeolog Belgesi verdik. Bu çalışmamıza İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bilgisi ve desteği dahilinde devam ediyoruz.
Kazı alanına gelen yerli ve yabancı grup ziyaretçilere, önceden haber verdiklerinde gönüllü olarak Antandros tarihini, arkeolojik çalışmaları ve mitolojisini anlatıyor; antik sikke basımı ve mozaik yapımını deneyimletiyoruz.
Kazı alanını korumak, bütçe oluşturmak ve alanı tanıtmak için kamu ve özel kurumlarla sürekli iletişim içindeyiz.

Sabancı Vakfı Fark Yaratanlar Programı’nda yer almak size nasıl bir fayda sağladı?
Yıllardır Daskyleion’la başlayıp Antandros’la devam eden kültürel miras alanında yaptığım gönüllü çalışmalar gerçekten yaşamımda önemli ve yorucu bir zaman dilimini oluşturuyor. Bu yolda yürürken özellikle son dönemde Antandros Derneği’nde birlikte çalıştığımız gerek yönetim kurulu ve kazı ekibi gerekse üyelerimizle çok zorlandığımız, yorulduğumuz anlar oldu. İşte bu yorgunlukları hatta bezginlikleri aşmada Sabancı Vakfı Fark Yaratanlar Programı’nda yer almak bizim için çok büyük ödül oldu. Çabalarımızın fark edildiğini, görünür kılındığını anladık ve bu bizi çok motive ediyor.
Program bize sağladığı manevi katkının yanında Antandros Antik Kenti’nin tanınması için de önemli bir süreci başlattı. Fark Yaratanlar ailesine dahil olduğumda, Antandros ve kültürel miras için yaptığımız çalışmaların daha organize ve daha profesyonelce ilerleyeceğini, kazı çalışmaları için kurumsal sponsorlukların da bulunacağına inanıyorum.
Sabancı Vakfı Fark Yaratanlar ekibine bu süreçte bize verdikleri değerli destekler için çok teşekkür ediyorum.
Antandros Derneği ile gelecekte neler yapmayı hayal ediyorsunuz?
Öncelikle, Antandros’da başlayan Ziyaretçi Merkezi Projesi’nin hızla tamamlanarak Antandros’un ören yeri olmasını, Bakanlığın “Geleceğe Miras” projesinde Antandros’un yer almasını istiyoruz.
Çocuklarla arkeopark çalışmamızı daha geniş alanda ve kazı ekibimizden arkeologlarla birlikte yapabileceğimiz, aynı zamanda antik yemeklerin, sikke basımının, mozaik çalışmalarının yapılabileceği, Balıkesir’in kültürel miras varlıklarının tanıtılacağı, arkeoloji konusunda çeşitli bilimsel ve sanatsal etkinliklerin yapılabileceği kendimize ait bir yer olmasını hayal ediyoruz. Böylece daha geniş kitlelere Antandros ve kültürel mirası anlatabileceğimizi düşünüyoruz.

Gelecek dönemlerde Fark Yaratanlar olmak isteyenlere neler önerirsiniz?
Fark Yaratan olmak için öncelikle kişi/kurumun kendisinin başvurması veya birisi tarafından önerilmesi gerekiyor. Bunun için de başvuru formunun detaylı olarak doldurulması önemli. Bu işin teknik kısmı tabii. Sabancı Vakfı Fark Yaratanı olmak isteyen kişi, öncelikle yaptıkları işlerle çevresinde nasıl bir etki ve değişim yarattığına bakmalı. Toplumda eksik kalan, ihtiyaç duyulan bir boşluğun doldurulması gerekli. Bunun giderilmesi için çok büyük özveri, adanmışlık, gönüllülük en önemli dinamikler.
Fark Yaratan olmakla aslında yeni bir görev daha başlıyor. Yeni olanaklar ve bakış açısıyla bugüne dek yürüdüğünüz yolda bu kez profesyonel bir program ekibiyle birlikte uzun soluklu bir sürece giriliyor ve her yönüyle yaptığınız işe odaklanıyorlar. Bu fırsatı değerlendirmeyi önemli buluyorum.
SosyalUp ekibine, Antandros Antik Kenti’nin ve derneğimizin sesi oldukları için çok teşekkür ediyorum.