Çimento endüstrisi bir ülke olsaydı, dünyanın üçüncü veya dördüncü en büyük karbondioksit salımına neden olan ülkesi olurdu. Küresel çimento üretimi, dünyadaki karbondioksit emisyonlarının yaklaşık yüzde 8’inden sorumlu. Ve mevcut gidişat değişmediği sürece, sektörden kaynaklanan emisyonlar yılda 3,8 milyar tona yükselecek. Çimento üretiminden kaynaklanan karbon salımının azaltılması, küresel iklim hedeflerine ulaşılması açısından kritik önem taşıyor. Dünya
Çimento endüstrisi bir ülke olsaydı, dünyanın üçüncü veya dördüncü en büyük karbondioksit salımına neden olan ülkesi olurdu.
Küresel çimento üretimi, dünyadaki karbondioksit emisyonlarının yaklaşık yüzde 8’inden sorumlu. Ve mevcut gidişat değişmediği sürece, sektörden kaynaklanan emisyonlar yılda 3,8 milyar tona yükselecek.
Çimento üretiminden kaynaklanan karbon salımının azaltılması, küresel iklim hedeflerine ulaşılması açısından kritik önem taşıyor.
Dünya Ekonomik Forumu First Movers Coalition oluşumunun Deloitte ile birlikte yayımladığı raporuna göre, emisyonların en büyük payının enerji kaynaklı olduğu diğer sektörlerin aksine, çimento ve beton üretimindeki emisyonların yarısından fazlasının üretim yönteminden kaynaklandığı belirtiliyor. Bu nedenle, sektörün üretim süreçlerine yeni çözümler getirmesi veya karbon yakalama teknolojilerini dikkate alması gerekiyor.
Dünya Ekonomik Forumu’nun yeni raporu, çimento ve beton endüstrisi için dört temel dekarbonizasyon yöntemini konu ediyor ve özetliyor.
1.Cürufun azaltılması
Çimentonun birincil bileşeni olan cüruf, çimentodan kaynaklanan toplam emisyonların yüzde 90’ını oluşturan son derece karbon yoğun bir madde.
Cürufun daha az karbon yoğun olan tamamlayıcı tutucu maddelerle değiştirilmesi, üretim süreci ile ilgili emisyonları doğrudan etkileyebilir. Ancak cürufun tamamen yerini alabilecek ticarileşmiş bir çözüm henüz mevcut değil.
Bununla birlikte, çimento ve beton yapmak için gereken cüruf miktarını önemli ölçüde azaltmanın kanıtlanmış bir dizi yolu var. En umut veren çözümlerden biri, geleneksel çimentoya göre CO2 emisyonlarını yaklaşık yüzde 40 oranında azaltabilen LC3 (Kireçtaşı Kalsine Kil Çimentosu) olarak biliniyor.
Cambridge Üniversitesi bilim insanları daha temiz cüruf (klinker) üretmek için sıfır emisyonlu bir teknik geliştirdi.
Yıkılan binalardan elde edilen çimento hamurunun yeniden kullanılmasını içeren alternatif sürecin, yılda 3 gigaton CO2 tasarrufu sağlaması bekleniyor.
2. Kireç taşının yeni maddelerle ikame edilmesi
Klinker üretmek için kireçtaşının ısıtılması, çimento üretimindeki emisyonların yüzde 50’sini oluşturuyor.
Bu nedenle, klinker üretim sürecindeki kireçtaşının yerini alan alternatif kimyasallar ve süreçler, emisyonları azaltmak için önemli bir alternatif sunuyor.
ABD’li Brimstone şirketi, kireçtaşı yerine dünyanın her kıtasında bol miktarda bulanan karbonsuz kalsiyum silikat kayalarından çimento yapmak için yeni bir yöntem geliştirdi.
Sublime Systems şirketi, ısı yerine elektrokimyasal bir süreç kullanarak çimento üretmek için kalsiyum silikat minerallerini veya endüstriyel atıkları kullanıyor.
CemVision, tamamen geri dönüştürülmüş malzemelerde yapılan fosilsiz çimento üretiminin pilot uygulamasını başlattı.
İsveç merkezli şirket, işlenmemiş kireçtaşı ve fosil yakıtlar kullanmak yerine madencilik ve çelik endüstrilerinden elde edilen yan ürünleri geri dönüştürerek daha az enerji kullanıyor ve atık üretimini önlüyor.
3. Düşük karbonlu yakıt alternatifleri ve elektrifikasyon
Yakıt değişimi ve elektrifikasyon, enerji kaynaklı emisyonların azaltılması için kritik öneme sahip.
Cüruf yapımında kullanılan fırının karbondan arındırılmış bir elektrik kaynağıyla kısmen ısıtılması ve kalan kısmı için fosil yakıtların düşük karbonlu yakıt alternatifleriyle değiştirilmesi kömürün aşamalı olarak kullanımdan kaldırılmasına yardımcı olabilir.
Coolbox, SaltX ve Rondo Energy, fırına girmeden önce kireçtaşını önce ısıtmaya tabi tutan bir aşama olan fosil bazlı fırınlara ve kalsinatörlere elektrikli veya termal bazlı alternatifler sunuyor.
Gerekli olan çok yüksek sıcaklıklara ulaşmak için başka bir yaklaşım sunan Synhelion ve Heliogen gibi girişimler, yoğunlaştırılmış güneş enerjisini test ediyor.
Düşük karbonlu yakıt alternatifleri diğer sektörlerde de yaygın ve biyokütle ve plastik atık gibi kısa vadeli çözümlerden yeşil hidrojen gibi uzun vadeli alternatiflere kadar seçeneklerden oluşuyor.
4. Karbon yakalama
Noktasal kaynaklı karbon yakalama, çimento ve beton endüstrisinde emisyonların azaltılması için önemli bir yöntem olarak dikkate alınıyor.
Küresel Çimento ve Beton Birliği tarafından yapılan tahminler, karbon yakalama, kullanma ve depolamanın (CCSU) karbon emisyonlarını yüzde 36 oranında azaltabileceğini ve bunun da çimento endüstrisinin emisyonlarını azaltmak için en büyük kaldıraç olduğunu gösteriyor.
Norveç’in Brevik kenti, karbon yakalama ve depolama teknolojisini içeren bir çimento fabrikasına sahip dünyanın ilk şehri oldu.
Heidelberg Materials çimento fabrikasındaki 100 metre yüksekliğindeki CCS tesisinin kurulumuna Ağustos ayında başladı ve 2024 yılı sonuna kadar tamamlanması bekleniyor.
Net sıfır çimento üretimi
Geçtiğimiz yıl Dubai’de düzenlenen COP28’de ülkeler, 2030 yılına kadar dünyanın her bölgesinde sıfıra yakın emisyonlu çimento üretiminin benimsenmesini ve gelişmesini sağlamayı amaçlayan Çimento ve Beton Atılımı (Cement and Concrete Breakthrough) girişimini hayata geçirdil.
Bu hedefin gerçeğe dönüşmesi için, yukarıda listelenen dört çözüm gibi yenilikçi çimento ve beton üretim süreçlerinin yaygın bir şekilde benimsenmesi gerekiyor.
Kaynak:
https://www.weforum.org/agenda/2024/09/cement-production-sustainable-concrete-co2-emissions/