Kahire’de uzun yıllardır yapımı süren Büyük Mısır Müzesi (GEM), 1 Kasım itibarıyla resmi olarak ziyarete açıldı. Müze, Ramesses II’nin dev heykeli, Khufu’nun antik kraliyet tekneleri ve Tutankhamun’un mezarından çıkarılan 5.000’den fazla eseri tek bir çatı altında toplayarak Mısır arkeolojisi için önemli bir dönüm noktası. Ancak, Mısır’ın kültürel mirasının tamamı bu yeni müzede yer almıyor. Bir zamanlar
Kahire’de uzun yıllardır yapımı süren Büyük Mısır Müzesi (GEM), 1 Kasım itibarıyla resmi olarak ziyarete açıldı.
Müze, Ramesses II’nin dev heykeli, Khufu’nun antik kraliyet tekneleri ve Tutankhamun’un mezarından çıkarılan 5.000’den fazla eseri tek bir çatı altında toplayarak Mısır arkeolojisi için önemli bir dönüm noktası.
Ancak, Mısır’ın kültürel mirasının tamamı bu yeni müzede yer almıyor. Bir zamanlar sömürgeci güçler tarafından “alınan”, kaçırılan ya da eski paylaşım sistemleri içinde ülke dışına çıkarılan bu eserler bugün dünyanın dört bir yanında sergileniyor. Bu eserlerin iadesi konusunda Mısır yönetimi ve uluslararası kültürel miras uzmanları arasındaki tartışmalar devam ediyor.
Büyük Mısır Müzesi’nde göremeyeceğimiz ve iadesi için yıllardır mücadele verilen 7 paha biçilemez Mısır eseri:
Rosetta Taşı
British Museum – Londra
1799’da Napolyon’un askerleri tarafından keşfedilen bu taş, hiyerogliflerin çözümünün anahtarı oldu ve Mısır biliminde devrim yarattı. Üzerinde üç farklı yazı vardı: Yunanca, hiyeroglif ve halk dili demotik.
Napolyon döneminde Fransızların eline geçen taş, daha sonra İngiliz ordusu tarafından zorla alınarak Londra’ya götürüldü. Mısır’ın iade talebi hâlâ yanıtsız.
Luksor Dikilitaşı (Luxor Obeliks)
Place de la Concorde – Paris
3.000 yıllık kırmızı granit dikilitaş, 1829’da Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa tarafından Fransa’ya hediye edildi. Luksor Tapınağı’nın önündeki ikiz dikilitaşlardan biriydi. Napolyon’un zafer sembolü olarak görüldü. Luksor Tapınağı’nda yer alan ikizinden ayrılması, kültürel bütünlük tartışmalarını gündeme getiriyor.
Dendera Zodyağı
Louvre Müzesi – Paris
Mısır’ın en büyüleyici tapınaklarından Hathor Tapınağı’nın tavanından sökülmüş 2.000 yıllık gökyüzü haritası. Bilinen en eski gök haritalarından biri. Eserin Fransa’ya resmî izinle mi yoksa patlayıcı kullanılarak mı götürüldüğü hâlâ tartışma konusu.
Bugün Louvre’da büyük ilgi görüyor; tapınakta ise sadece replikası bulunuyor.
Sarcophagus of Seti I
Sir John Soane Müzesi – Londra
İtalyan kâşif Giovanni Belzoni’nin 1817’de bulup satmaya çalıştığı bu ışık geçiren alçıtaşı paha biçilmez lahit, British Museum tarafından reddedilince, 1824 yılında günümüz değeri 250.000 ABD dolarına denk gelen bir fiyata satıldı. Eksantrik koleksiyoncu John Soane tarafından satın alınan eser, evin mahzenine yerleştirildi.
İçine ışık tutulduğunda mavi hiyeroglifler parlayan muhteşem eser, bugün bir bodrumda sergileniyor.
Kraliçe Nefertiti Büstü
Neues Museum – Berlin
1912’de keşfedilen ve olağanüstü korunmuş durumdaki ünlü büst, kazı ekibi tarafından değerinin düşük gösterilmesi sonucu Berlin’e götürüldü. Mısır, bu eserin yasadışı yollarla çıkarıldığını savunuyor ve 100 yılı aşkın süredir iadesini talep ediyor.
Hitler bile “bu bizim Mona Lisa’mız” diyerek iade işlemine engel olmuştu.
Tarkhan Elbisesi
Petrie Museum – Londra
1913’te bulunan bu basit görünümlü parçanın değeri yıllarca anlaşılmadı.
2015’te yapılan karbon testi ile gerçek ortaya çıktı:
Dünyanın bilinen en eski dokuma giysisi — 5.000 yaşında!
Günümüzde giyim tarihi araştırmaları için kritik bir örnek teşkil ediyor.
Prens Ankh-haf’ın Büstü
Museum of Fine Arts – Boston
1925’te Gize’de keşfedilen büst, olağanüstü gerçekçi yüz ifadeleriyle dikkat çekiyor: Keops Piramidi ve Sfenks’in inşasını yöneten prens ve vezir Ankh-haf’ın olağanüstü gerçekçi portresi.
1927’de partaj sistemi kapsamında ABD’ye verildi. Uzmanlar, bağlamından koparılan bu eserin kültürel miras bütünlüğünün parçası olduğunu belirtiyor.
Reisner’ın Mısır’a “iyi niyet hediyesi” karşılığında aldığı bu eser,
bir bakıma “almadığınız diğer hazineler için teşekkürler” ifadesiydi.
Süregelen bir kültürel miras tartışması
GEM’in açılışı, Mısır’ın kültürel mirasının ülkedeki güvenli ve modern bir ortamda sergilenebileceğini gösterdiği için iade taleplerinin güçlenmesine yol açabileceği düşünülüyor.
Büyük Mısır Müzesi’nin açılmasıyla birlikte beklenti şu:
Mısır tarihine ait hazineler, bir gün yeniden Nil kıyısında buluşacak.
Kaynak
https://www.nationalgeographic.com/history/article/grand-egyptian-museum-artifacts-repatriation
















