CES 2025 etkinliğinde yer alan Ürdün merkezli şirket AirFarm, mahsulleri daha hızlı ve benzeri görülmemiş bir verimlilikle yetiştirmek için aeroponik (havada bitki yetiştirme) teknolojisini kullanan yenilikçi şişirilebilir modülleriyle kapalı alan tarımına yeni ve çığır açan bir yaklaşım sunuyor. Hafif ve taşınabilir özellikteki modüller, geleneksel konteyner çiftliklerinden %75 daha hafif ve aynı zamanda yarım gün gibi
CES 2025 etkinliğinde yer alan Ürdün merkezli şirket AirFarm, mahsulleri daha hızlı ve benzeri görülmemiş bir verimlilikle yetiştirmek için aeroponik (havada bitki yetiştirme) teknolojisini kullanan yenilikçi şişirilebilir modülleriyle kapalı alan tarımına yeni ve çığır açan bir yaklaşım sunuyor.
Hafif ve taşınabilir özellikteki modüller, geleneksel konteyner çiftliklerinden %75 daha hafif ve aynı zamanda yarım gün gibi kısa bir sürede hızlıca kurulacak şekilde tasarlandı.
AirFarm, mikro sis aeroponik sistemi sayesinde geleneksel tarıma kıyasla su kullanımını %99 azaltarak, su sıkıntısı çeken bölgeler ve kentsel tarım için devrim niteliğinde bir çözüm sağlıyor.
Hafif ve taşınabilir modüllerden oluşan bu verimli tasarım, nakliye lojistiğini optimize ederek tek bir konteynere 10 birimin sığmasını mümkün kılıyor ve römork kullanımına olan ihtiyacı ortadan kaldırıyor.
Gıda güvenliği şişirelebilir çözüm
Airfarm’ın yeniliğinin merkezinde, gelişmiş bir mikro sis aeroponik sistemi bulunuyor. Bu sistem, köklerin üzerine doğrudan püskürtülen ince bir sis aracılığıyla en verimli şekilde bitki büyümesi sağlıyor ve kaynak kullanımını en aza indiriyor.
Hidroponik sistemlere kıyasla, AirFarm’ın aeroponiği su kullanımını %99 oranında azaltıyor, gübre tüketimini %60 düşürüyor ve pestisit kullanımını tamamen ortadan kaldırıyor. Bu yöntem, marullardan patates ve havuç gibi kök sebzelere kadar çeşitli ürünleri destekliyor, verimi maksimize ederken sürdürülebilirliği de garanti altına alıyor.
AirFarm, entegre akıllı tarım sistemiyle tarımı kolaylaştırıyor ve bu sayede başlangıç seviyesindeki kullanıcılar için bile erişilebilir hale getiriyor. Sistem, EC ve pH seviyeleri, sıcaklık, nem ve Buhar Basıncı Eksiği (VPD) gibi temel tarım faktörlerinin anlık izlenmesi ve kontrolünü sağlayan akıllı telefon uygulamasıyla eşleştiriliyor.
Kullanıcı dostu gösterge paneli ve otomatik kontrol özellikleri, kullanıcıların istedikleri değerleri girmesini ve böylece en iyi yetiştirme koşullarının minimum çabayla korunmasına yardımcı oluyor. Bu veri odaklı yaklaşım, verimliliği artırmakla birlikte tarımı öngörülebilir hale getiriyor.
AirFarm modülleri, 10 ve 20 fitlik boyutlarda mevcut olup, eğitim projeleri, araştırma uygulamaları ve ticari tarım gibi çeşitli ihtiyaçlara hitap ediyor. BAE, Ürdün ve Japonya gibi farklı iklimlere sahip ülkelerde başarılı bir şekilde kurulumu yapılıyor.
AirFarm yetkilisi Jenna Kim, ‘’Sonraki adım dikey tarımı olacak, bu nedenle daha ölçeklenebilir bir sisteme sahip olmak istiyoruz. Çünkü hidroponik sistemi denemek isteyen pek çok çiftçi, genellikle daha büyük bir çiftlik kurmayı tercih ediyor. Bu nedenle daha az enerjiyle daha büyük bir çiftlik kurmayı hedefliyoruz’’ şeklinde açıklama yapıyor.
‘’Nano iklim kontrolü adını verdiğimiz bir teknolojimiz var. Genellikle, kapalı alan akıllı tarımında tüm alanı kontrol etmemiz gerekir, özellikle bir seraya sahipseniz, bitkileri yetiştirebilmek için sera ortamını soğutmanız gerekir. Ancak biz sadece yetiştirme yataklarını hedef alıyoruz ve bitkiler için en ideal ortamı yaratmaya çalışıyoruz. Çiftlikten çıkan ısıyı geri kazanarak, bu ısıyı çiftlikten çıkan atıkları kurutmak için kullanarak net sıfır emisyonlu bir çiftlik yaratmayı amaçlıyoruz” diye ekliyor.
Kaynakça