İklim krizi karşısında ruh sağlığımızı nasıl koruyabiliriz?

İklim krizi karşısında ruh sağlığımızı nasıl koruyabiliriz?

İklim değişikliği ve çevresel krizler ruhsal sağlığımız üzerinde gittikçe daha ağır bir yük oluşturuyor. Medyada karşımıza çıkan felaket haberleri zihnimizi sislendiriyor. Hızla değişen bir dünyada iyi olma hâlimizi korumak artık bir lüks değil; yaşamsal bir gereklilik. Hem kendimizi hem gezegeni koruyabilmek için, sürdürülebilir bir mücadele gücü yaratacak öz bakım biçimlerine daha fazla yönelmemiz gerekiyor.

2022’de yayımlanan bir araştırmaya göre, dünya nüfusunun %61’i iklim değişikliği konusunda kaygılı, %67’si ise korku duyuyor. Haberlerde karşımıza çıkan seller, yangınlar, fırtınalar ve rekor sıcaklıklar sadece doğrudan zarar bırakmıyor; belirsizlik ve umutsuzluğu da artırarak ruh sağlığımızı zedeliyor.

Bunun nedeni aslında çok insani: Evrimsel olarak, tehditleri fark etmeye programlıyız. Sosyal medyada ya da haberlerde gördüğümüz kaygı uyandıran içeriklere daha çok dikkat kesilmemiz, hayatta kalma içgüdümüzün bir yansıması. Ancak bu durum, sürekli bir stres hâli yaratarak duyarsızlaşma ya da aşırı korku gibi iki uç tepkiye yol açabiliyor.

Gözle görünmeyen yara izleri

Doğal afetleri doğrudan yaşayanlarda durum daha da ağır. ABD Ulusal Travma Merkezi’ne göre, afetlerden etkilenenlerin %30-40’ı travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) geliştiriyor. İlk iki yıl içinde TSSB bulgularına sahip olma oranı ise %60’a kadar çıkabiliyor.

Toplumsal dayanışmanın zayıf olduğu yerlerde etkiler daha yıkıcı: Evini, işini ya da yakınlarını kaybedenler için ruhsal iyileşme çok daha güç oluyor.

Aşırı sıcaklar da ruh sağlığını tehdit eden bir başka unsur. Her 1°C artış, bazı hassas gruplarda ölüm riskini %5 oranında artırıyor. Uyku kalitesinin bozulması, tahammülün azalması ve kaygının artması bunun en yaygın sonuçları.

Çevresel kaygı duymak aslında umursadığımızın bir göstergesi. Ancak kaygı, umuda dönüştürülemediğinde felç edici bir hâl alabiliyor. Bu yüzden ruhsal dayanıklılığımızı korumak, iklim mücadelesinin ayrılmaz bir parçası.

Ruhumuzu korumak için atabileceğimiz basit ama etkili adımlar:

 1. Bir süre uzaklaş: Dijital detoks

Negatif içerik tüketimini sınırlamak,

  • Haber bildirimlerini kapatmak. Sürekli felaket manşeti görmek, zihnin tehdit algısını körüklüyor.
  • Sosyal medyaya süre koymak zihinsel yükü azaltabilir. Kaygı yaratan hesapların geçici olarak takipten çıkarılması gerekebilir.

 2. Kontrol edebildiklerine odaklanmak

Tek başımıza dünyayı değiştiremeyiz ama:

  • Evde enerji tasarrufu yapmak,
  • Topluluk etkinliklerine katılmak,
  • Gönüllü olmak gibi küçük adımlar bile umut duygusunu güçlendirir.

3. Doğa ile bağ kurmak

Günde yalnızca 17 dakika açık havada geçirmek bile ruh hâlini iyileştiriyor.

  • Parkta kısa bir yürüyüş
  • Balkonda bitki yetiştirmek
  • Sabah kahvesini dışarıda içmek
  • İç mekânda bitkilerle yeşil bir köşe oluşturmak

4. Fiziksel sağlığı korumak

Aşırı hava olaylarında;

  • Sıcakta su tüketimini artırmak
  • En sıcak saatlerde dışarı çıkmamak
  • Klima yoksa serin iç mekânlara sığınmak
  • Fırtınalarda güvenli olan iç alanlarda kalmak

Kısacası, güvende olmak ve bunu hissetmek, ruh sağlığını da güvenceye alır.

İklim krizi, ruh sağlığımız üzerinde inkâr edilemez bir etki yaratıyor. Ancak umudu da besliyor: Dünyayı değiştirecek bir neslin yükseldiğini biliyoruz.


Kendimizi iyileştirdikçe dünyayı da iyileştirecek gücü yeniden kazanırız.
Her fırtınanın sonunda bir gökkuşağı vardır!

Kaynak:

https://earth.us3.list-manage.com/track/click?u=01326b3db2cbfb01105b88a5d&id=e2f6b5a481&e=7fe4053e85

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar