Ecodrone çalışmasıyla maden ve baraj sahaları gibi insanların ulaşamadığı alanlara insansız hava araçlarıyla tohum topu atışları yaparak ağaçlandırmaya katkı sağlayan, sene sonuna doğru yayınlayacakları EcordingApp mobil uygulamasıyla insanları çevre yararına harekete geçirmeyi planlayan Ecording sosyal girişiminin kurucusu Mert Karslıoğlu’yla yola çıkış hikayelerini, Ecodrone’u, yeni çıkacak ürünleri Ecordingapp’i ve iklim değişikliğinin etkilediği bölgelerdeki kadınlara yarattıkları iş
Ecodrone çalışmasıyla maden ve baraj sahaları gibi insanların ulaşamadığı alanlara insansız hava araçlarıyla tohum topu atışları yaparak ağaçlandırmaya katkı sağlayan, sene sonuna doğru yayınlayacakları EcordingApp mobil uygulamasıyla insanları çevre yararına harekete geçirmeyi planlayan Ecording sosyal girişiminin kurucusu Mert Karslıoğlu’yla yola çıkış hikayelerini, Ecodrone’u, yeni çıkacak ürünleri Ecordingapp’i ve iklim değişikliğinin etkilediği bölgelerdeki kadınlara yarattıkları iş imkanını[ konuştuk.
Ecording’in hikayesi nasıl başladı? Seni bu
yola çıkaran neydi?
Ben
Artvin’de doğanın içinde doğup, büyüdüm, ailem de orada yaşıyor. Çevre
konusundaki problemler oralarda çok daha ön planda. Hidroelektrik santraller,
madenler, barajlar şehrin bütünlüğüne dokundu ve zarar verdi. Bireysel olarak
bir şeyleri değiştirebileceğimize inanarak, hem mühendislik bilgilerimiz hem de
ilgi alanlarımız doğrultusunda yola çıkarak bu projeye başladık.Projenin
başında, insanların günlük hayatlarında uygulayabilecekleri çevre konulu
içerikler ya da tasarruf önerileri üretmeye karar verdik. İnsanların çevre
konularına ilgili olmadığını ve çevreyle ilgili faaliyetleri muhalif olarak
niteleyip, bunlara antipatiyle baktığını fark ettik. Bu yüzden projeyi ilginç
bir hale dönüştürmek için farklı teknolojiler kullanmamız gerektiğini düşündük.
21. yy’da olmamıza rağmen, ağaç dikim yöntemleri hala geleneksel olarak
sürdürülüyor. Kurumsal firmalardan faydalanıp bir gelir modeli yarattık. Bugün ve
gelecekte en sürdürülebilir şeyin tüketim olduğu tespitiyle, projeyi kişilerin
yaptığı alışverişlere entegre etmeyi düşündük. Perakende sektöründe satılan her
ürünü doğada bir ağaca dönüştürelim dedik. Hem maliyetinin düşüklüğü hem de
hızlı olması bakımından insansız hava araçlarıyla tohum topu atışları gerçekleştirmeye
karar verdik.
Tohum topu atışlarını gerçekleştirdiğiniz çıkış
ürününüz olan Ecodrone’dan bahseder misin?
Japonya
ve Hindistan’da buna benzer bir uygulama gördük. Oranın bölge halkı, tohum
topları yapıp çevreye atıyor. Hem kurak hem de kaynaklara erişimi kısıtlı
bölgeler için böyle bir çözüm bulmuşlar. Bunun çok etkili bir çözüm olduğunu
düşündük. Çünkü, bu uygulamayla tohumu rüzgardan, hayvanların yemesinden, aşırı
sıcaktan veya soğuktan korumuş oluyoruz. Minimum maliyet maksimum verimlilikle
çalışan drone sistemiyle dünyada dağıtım yapan yoktu. Helikopter ve uçakla
deneyimliyorlardı.
Türkiye’de ağaçlandırma üzerine çalışma yapan devlet kurumu Orman Genel Müdürlüğü ve Artvin Çoruh Üniversitesi’yle beraber başlattık. Şu ana kadar toprak yüzeyinin en yukarısında yetişebilen dört farklı türü test ettik. Çıplak bir tohumun binde bir olan tutma ihtimalini, çalışmalarımızla yüzde 16’ya kadar çıkarttık. Maden sahaları, baraj sahaları gibi insanlar tarafından ulaşılmayan alanlarda deneyimliyoruz. Önceliğimiz buralar; çünkü bir insanın veya arazi aracının çok zor ulaşacağı yerlere dronelar çok daha hızlı bir şekilde ulaşıyor.
“Hem sürdürülebilir ve çevreci stratejilerinizi üretirsiniz hem de dünyayı ağaçlandırmaya bir fon yaratmış oluruz” fikrini kurumlara satmaya başladık. Dünyada bireysel veya kurumsal olarak çalışmalar yapılıyor ancak iklim değişikliği devasa bir problem. Dünyadaki tüm kurumların, bireylerin ve devletlerin beraber çözebileceği bir sorun. Bireysel olarak çözülemeyecek bir konu. Bu nedenle amacımız bir ağ kurarak dünyayı ağaçlandırmak.
Ecodrone’la yaptığımız ekimleri, tohum topu atışı yaptığımız sahalara yakın bölgelerdeki kadınlarla beraber yapıyoruz. Aslında, iklim değişikliğinden en çok etkilenen insanlara gelir sağlamış oluyoruz. İklim değişikliğinden dolayı eskisi kadar tarım yapamıyorlar, alternatif gelir kaynaklarına da ulaşamıyorlar. Onların hem iklim değişikliğiyle doğrudan mücadele etmelerini hem de gelir elde etmelerini sağlıyoruz. Bu da işimizin eşitsizliklerin azaltılmasıyla ilgili tarafı.
Atış yaptığımız alanlar 5-10-20 hektar arasında değişiyor. Şu ana kadar Artvin, Karabük ve Ankara’da yaptık. Bunlar biraz da demoydu. Şu zamana kadar Ar-Ge çalışmaları yürüttük. Herhangi bir sponsorluk olmadan kendimiz fonladık. Sadece teknik anlamda devlet kurumlarından destek aldık. Sosyal medyadaki her takipçimiz için tohum topu atışı gerçekleştireceğiz dedik. Şu ana kadar bu çalışmayla 20 binin üzerinde takipçi elde ettik.
Kadınlar size nasıl katkıda bulunuyor?
Kadınlara nasıl ulaşıyorsunuz?
Bir
cm büyüklüğündeki bu tohum topları genelde elle yapılıyor. Biz bu tohum
toplarının aynı büyüklükte olmalarını hedefledik ve özel materyaller ürettik.
Öncelikle, onlara bu materyallerin eğitimini veriyoruz. Daha sonra onlara ne
kadar tohum topuna ihtiyacımız olduğunu iletiyoruz, onlar da üretime geçiyor.
Biz de üretilen tohum toplarını daha önceden haritalandırma yaptığımız o
bölgeye yakın sahalara atıyoruz. Kadınları bölgedeki valilikten ya da
dezavantajlı bölgelerdeki muhtarlıklara danışarak seçtik. Önümüzdeki dönemde,
bölgede konuyla ilgili çalışan derneklerden yardım almayı hedefliyoruz, böylece
daha doğru tercihler yapmış olacağız.
Yeni çıkacak Ecordinapp’in işleyişinden
bahseder misin?
Ecordingapp,
ikinci ürünümüz. Drone’la pazarda bilinirlik yarattıktan sonra kasım-aralık
gibi uygulamayı yayınlamayı planlıyoruz. Mobil uygulamamızın, kurumlardaki
hizmeti bireysele taşıyan bir iş modeli var. Kullanıcılarımıza dünya yararına
görevler verip bunları kanıtlamalarını istiyoruz. Mesela, bir pet şişeyi geri
dönüşüm kutusuna at ve kanıtla veya bir sokak hayvanına su ver ve kanıtla diyoruz.
Kullanıcı kamerayla çekerek görevi tamamladığını kanıtlıyor. Biz de kontrol
edip eğer doğruysa kullanıcıya puan veriyoruz. Kullanıcı kazandığı puanlarla markalardan
indirim kuponları ve hediyeler kazanıyor. Kişisel ihtiyaçlar karşılanırken, dünya
yararına da faaliyetler yapılmış oluyor. Ayrıca, sponsorlu bir alanımız olacak.
Bu bölümde, biz markayla ilgili çevreci bir görev üreteceğiz. Örneğin, karton
veya plastik bardakta değil, kupada kahve al veya plastik atık sipariş etme
diyeceğiz. Her bir görevin yapılışı için bir tohum topu atışı gerçekleştireceğiz.
Yani, her eyleminiz doğada bir ağaca dönüşecek.
Kaç kişilik bir ekibiniz var?
Kalabalık
bir ekibimiz var. Bize tohum topu yapan kadınları da ekibimizden görüyoruz.
Çekirdek kadroda çoğunluğu mühendislerden oluşan altı kişilik güçlü bir
ekibimiz var. Ülkemizde ağaçlandırılması gerekilen yerlere beş sene içinde 1
milyar tohum topu atışı gerçekleştirmeyi ve bu doğrultuda 15 binden fazla
kadınla beraber çalışmayı hedefliyoruz.
İmece’nin programının kazananlarından
oldunuz. Sence, sizi sivrilten özelliğiniz neydi?
Bütün
projeler ilgi çekiciydi. Kim kazanırsa kazansın üzülmeyecektik. Zaten
birbirimizi rakipten ziyade arkadaş olarak görüyorduk. Böyle bir program süreci
yaşadık. Çevresel konular gün geçtikçe daha çok hissedilir, daha fazla gözle
görülür bir hal alıyor. Bu soruna da doğrudan bir çözüm bulduk; ağaç dikmek. Buna
da uygun bir model yarattık. Belki bu şekilde bir yöntem diğerlerinden ayırmış
olabilir. Bizi sivrilten kısmı ise global bir probleme çok net bir çözüm
bulmamız olabilir.
İş birlikleriniz var mı?
Markalar,
hem destekçimiz hem müşterimiz hem de iş birlikçimiz. Bahçeşehir Üniversitesi
Kuluçka Merkezi bize çalışma alanı sağlıyor. Orman Genel Müdürlüğü ve İTÜ
Çekirdek de bize birçok alanda yardımcı oluyor. Şu anda Toyota’yla çalışmaya
başlıyoruz. Önümüzdeki günlerde yeni markalar da eklenecek.
Ecording’in sıradaki hedefi nedir? Yeni bir
çalışma gündeminizde var mı?
Öncelikle
kısa vadede tüm ürünlerimizin verimliliğini artırarak geniş bir kitleye yaymak
istiyoruz. Her sektörden bir marka partneri edinerek bu firmalarla
çalışmalarımıza detaylı olarak başlayacağız. Ekibimizi büyüterek, etki
alanımızı Türkiye’den dünyaya taşımayı hedefliyoruz. Bunun için dünyanın
neresinde ihtiyaç varsa orada mobil ağaçlandırma araçları oluşturmak istiyoruz.