İstemli kasların güçsüzlüğüne ve erimesine yol açan SMA hastalığına sandığımızdan çok daha yakınız. Yaklaşık her 50 kişiden birinin SMA taşıyıcısı olduğunu belirten ve kendisi de bir SMA hastası annesi olan SMA-DER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ece Soyer Demir; bir ailenin sağlıklı çocuklarının olmasının, diğer bebeklerinin SMA hastalığı riski taşımadığı anlamına gelmediğini, taşıyıcılıkta hastalık semptomları görülmediği
İstemli kasların güçsüzlüğüne ve erimesine yol açan SMA hastalığına sandığımızdan çok daha yakınız. Yaklaşık her 50 kişiden birinin SMA taşıyıcısı olduğunu belirten ve kendisi de bir SMA hastası annesi olan SMA-DER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ece Soyer Demir; bir ailenin sağlıklı çocuklarının olmasının, diğer bebeklerinin SMA hastalığı riski taşımadığı anlamına gelmediğini, taşıyıcılıkta hastalık semptomları görülmediği için genetik analiz yaptırmadan SMA taşıyıcısı olup olunmadığının anlaşılmasının mümkün olmayacağını söylüyor.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Ece Soyer Demir. SMA tip 1 hastası
Çağan Meriç Demir’in annesiyim. 31 yaşındayım ve sınıf öğretmeniyim.
SMA hastalığı nedir?
SpinalMuskülerAtrofi, kısa adıyla SMA;
kalıtsal, ilerleyici hareket kabiliyetini kısıtlayan
bir kas hastalığıdır. İstemli kasların güçsüzlüğüne ve erimesine
(atrofi) yol açan SMA, sinir-kas (nöromüsküler) hastalıkları grubuna dahildir. İstemsiz kaslar bu hastalıktan etkilenmez. SMA hastası
bireylerin görme ve işitme duyuları hastalıktan etkilenmez. Zeka; normal veya
normalin üzerindedir. SMA otozomal resesif geçişli bir hastalıktır. Yani
hastalık, anne ve babanın taşıyıcı olması durumunda görülür. Yaklaşık olarak
her 50 kişiden biri SMA hastalığı taşıyıcısıdır. SMA
hastalığı dört farklı tipte görülür. En hafif tip hastaların yaşam kalitesi düşerken;
en ağır tip hastalar ise yutma, baş kontrolü, nefes alma, oturma, öksürme,
kol-bacak hareketleri gibi temel becerilerden yoksundur.
SMA hastalığı ile nasıl tanıştınız? Ne
zaman, nasıl fark ettiniz?
Çağan Meriç’in hastalığı, gebelikte
fark edilmedi. Hamilelik sürecim çok rahat geçti. Yapılan bütün testler normal,
bebek hareketliydi. Oğlum doğduğunda başını ilk günden tutabilen, kolları
hareketli, doktorumuzun deyişi ile diri bir bebekti. Zamanla kol ve
bacaklarındaki hareket azaldı. Bize gülüyor, gösterdiğimiz cismi takip ediyor
fakat almak için uzanmıyordu. İki aylık kontrolünde doktorumuza hareketlerinde
azalma olduğunu söyledim. Doktorumuz moro refleksi alamadığını söyleyerek bizi
çocuk nöroloji polikliniğine yönlendirdi. Beyin ultrasonu normal bulgulardaydı
fakat gelişim testinde, kaba motor becerilerden kaldı. Nöroloji muayenesinde
kol ve bacaklardaki reflekslerin hiçbirinin olmadığı görüldü. 15 gün içinde
genetik test ile kesin tanı kondu.
Hastalığın belirtilerini sıralayabilir
misiniz?
Belirtiler bireyler arası farklılıklar
göstermekle birlikte; genellikle kurbağa bacağı pozisyonunda yatma, dilde
fasikilasyon (titreme), gevşek kas yapısı, azalan kol-bacak hareketleri,
azalan derin tendon
refleksleri, kuvvetsizlik, yürüyememe, solunum sistemi
tutulması, beslenme bozuklukları, cılız ağlama, yaşıtlarından
geride kalma ve yavaş hareket etme şekillerinde görülüyor. Aynı semptomlar farklı hastalıklarda da
görülebilir. Bu yüzden kesin tanı genetik inceleme ile konuluyor.
Peki hastalığın temel sebebi nedir?
Gebelik, doğum ya da daha sonra gerçekleşen bir olaydan mı kaynaklandı?
Çağan Meriç’in hasta olduğunu
öğrendiğimizde, doktorumuza ilk olarak bu soruyu sormuştum. Zamanla yeni tanı
alan ailelerin de merak ettikleri ilk şeyin bu olduğunu gördüm. SMA
hastalığının, gebelikte, doğum sırasında ve sonrasında yaptığımız ya da yapmadığımız
hiçbir şeyle ilgisi yok. SMA hastalığının sebebi kısaca gen dizilimindeki
delesyondur. Yeni tanı almış ailelerden en sık duyduğum sorular şunlar: “Hamileliğimde
et yemedim ondan mı kaynaklandı?”, “Hamileliğimde ilaç kullanmıştım, bu mu
sebep oldu?”, “Acaba doğumda bir şey oldu da bana mı söylemediler?”, “Bebeğim
küvözde kalmıştı, orada mı bir şey oldu?”, “Aşılarını yaptırdıktan sonra
hareketleri azaldı, aşı sebep olmuş olabilir mi?”
Bu durumda siz hastalık taşıyıcısı
mısınız? Bu durum hayatınızı etkiliyor mu? Bebeğiniz doğmadan önce taşıyıcı
olduğunuzu biliyor muydunuz?
Ben ve eşim SMA hastalığı
taşıyıcısıyız. Çağan Meriç’in hasta olduğunu öğrenene kadar biz de taşıyıcı
olduğumuzu bilmiyorduk. Çağan Meriç’in kesin tanısı konduktan sonra eşim ve
bana da taşıyıcılık testi yapıldı. Taşıyıcılık, günlük yaşamımızı etkilemiyor.
İkimizde de hastalık belirtileri ve semptomları görünmüyor.
Öyle ise herkes için taşıyıcı olma ve
bunun farkında olmama ihtimali var diyebilir miyiz?
Ne yazık ki evet. Yaklaşık her 50
kişiden biri SMA taşıyıcısı. Taşıyıcılıkta, hastalık semptomları görülmediği
için genetik analiz yaptırmadan SMA taşıyıcısı olup olmadığımızı anlamak mümkün
değil.
Taşıyıcı olup olmadığımızı öğrenme
imkanı var mı?
Evet, SMA taşıyıcılık testi yaptırarak
taşıyıcı olup olmadığınızı öğrenebilirsiniz.
Tanı aldıktan sonra süreç nasıl
ilerledi?
Kesin tanının ardından hemen fizik
tedavi almaya başladık. Aldığı tedavi ile üçüncü seansın sonunda kollarını
hareket ettirmeye başladı. Başını yattığı yerde sağa sola çevirebiliyor,
kollarını dirsekten hareket ettiriyordu. Altı aylıkken bir sabah dudakları
morardı. Hemen hastaneye götürdük. Saturasyonunun (vücuttaki oksijen miktarı)
90 civarında olması gerekirken 65’e kadar düşmüştü. 12 gün oksijen maskesi ile
nefes aldı. Bu sürede ağızdan beslenmeyi bıraktı. Burundan NG (Nazogastrik) ile
beslenmeye başladı, dolayısıyla emme-yutma refleksleri zayıfladı. 16 gün sonra
tekrar fenalaştı. Nabzıyla birlikte saturasyonu da düştü. Yoğun bakıma
yatırılarak, entube edildi. Dört ay yoğun bakımda kaldı ve üç tane ameliyat
geçirdi. Yoğun bakımda kaldığı süreçte, fizik tedavi ile kazandığı hareketleri
de yitirdi. Şimdi trakeostomiden cihaz ile nefes alıyor, gastrostomi ile
mideden besleniyor. Öksürme, hapşırma, hıçkırma, emme, yutma becerileri
olmadığı için sekresyonunu aspire ediyoruz.
Hastanız ile gününüz nasıl geçiyor?
Bakımını nasıl yapıyorsunuz?
SMA kliniği ağır, zor bir hastalık.
Çağan Meriç şimdi 4 yaşında. İkinci ayından beri neredeyse hiç hareket
edemiyor. Baş kontrolü yok, oturamıyor, kollarını bacaklarını hareket
ettiremiyor, başını sağa sola çeviremiyor. Fakat ne yazık ki SMA sadece
kol-bacak hareketlerini etkilemiyor. Solunum ve beslenme ile ilgili kasların da
işlevini yerine getirmesini engelliyor. Trakeostomi ve gastrostomisi var. Bu
sayede cihazların yardımı ile beslenebiliyor ve solunum yapabiliyor. Evimizin
bir odası yoğun bakım gibi, altı tane tıbbi cihazı var (Ventilatör, konsantratör,
pulse-oksimetre, enteral beslenme makinesi, humindifer, aspire cihazı). Sürekli yatmaktan kaynaklanan cilt ve deri hastalıkları, baskıdan
kaynaklanan yatak yaraları, kas ve kemik dokusunda azalma, eklem
çıkıkları, skolyoz, akciğer enfeksiyonları, kemik erimesi, eklemlerde
kısıtlılık gibi durumlardan korunmak için düzenli olarak fizik tedavi alıyor.
Günümüzün büyük bir kısmı fizik tedavi ödevleri ile geçiyor.
SMA hastalığı çocuklukta ve
yetişkinlikte de ortaya çıkabilir mi yoksa sadece bebeklerde mi görülür?
SMA; bebeklik, çocukluk ve erişkinlikte
ortaya çıkabilir. Hastalığın tipi, belirti vermeye başladığı yaşa göre
belirleniyor.
Sağlıklı çocukları olan bir çiftin,
gelecek bebeklerinde SMA hastalığının görülme riski var mı?
Taşıyıcı ebeveynler için her doğal gebelikte
bebeğin; yüzde 25 hasta, yüzde 25 sağlıklı, yüzde 50 taşıyıcı olma ihtimali
vardır. Hem Eskişehir hem de Türkiye’nin farklı yerlerinde ilk çocukları
sağlıklı, diğer çocukları SMA hastası olan aileler var. Kısacası bir ailenin
sağlıklı çocuklarının olması, ebeveynlerin SMA taşıyıcısı olmadığı, doğacak
diğer bebeklerinin SMA hastalığı riski taşımadığı anlamına gelmez.
Hastalığın tedavisi var mı?
FDA (Amerikan İlaç Ve Gıda Dairesi) ve
EMA (Avrupa İlaç Ajansı) onayı almış bir ilaç, tüm tip SMA hastalar tarafından
kullanılıyor. Türkiye’de, Sağlık Uygulama Tebliğindeki şartları karşılayan tüm
tip hastaların tedavisine 2019 yılında başlandı. Kullanılan ilaçla birlikte
hastalarda, olumlu yönde gelişmeler kaydedildiği gözlemlendi. İlacın etkisinin
en üst düzeyde görülmesi için erken dönemde kullanılması önemli. Türkiye’deki
hastalar için geri ödeme kapsamındaki tek ilaç bu. Farklı ilaç çalışmaları
halen devam ediyor. Gen tedavisi üzerine yapılan bir çalışma FDA tarafından iki
yaş altındaki çocuklar için; Avrupa Komisyonu tarafından ise şartlı olarak onay
aldı.Oral yolla kullanılan başka
bir ilaç için FDA’nın ağustos ayı içinde karar vermesi bekleniyor.
SMA tanısı alan
aileler nasıl bir yol izlemeli?
Şu anda FDA ve
EMA onayı almış bir ilaç mevcut. Yeni tanı alan ailelere ilk önerimiz
ivedilikle ilaç başvurusu yapmaları; çünkü tedaviye ne kadar erken başlanırsa
ilaçların etkisi o kadar fazla oluyor. Diğer önemli adım ise fizik tedavi. Hem
hastaların ilaçtan maksimum seviyede fayda görmesi hem de mevcut kas
kabiliyetinin korunması için fizik tedavi çok önemli. SMA hastaları
multi-disipliner olarak takip ediliyor. Hastanelerde gerekli yönlendirmeler
yapılıyor, ailelere genetik danışmanlık veriliyor.
SMA taşıyıcısı olduğu tespit edilen
çiftlerin, sağlıklı bebek sahibi olma ihtimali var mı?
SMA taşıyıcısı olduğu
tespit edilen çiftler, Preimplantasyon Genetik Tanı yöntemi ile sağlıklı bebek
sahibi olabilirler.
Hastalıkla ilgili sizi en çok zorlayan
şey nedir?
Çağan Meriç’in ön tanısını aldığımızda
hemen araştırma yapmaya başladık. Karşımıza çıkan ilk yazıda, SMA hastası
bebeklerin yüzde 65’nin iki yaşını göremediği yazıyordu. Bu yazıyı okuyunca şaşırmak,
üzülmek için bile zamanımız kalmadı, her dakikamız çok kıymetliydi. Zaten hastalık
çok hızlı ilerledi. İki ay içinde bütün eklem hareketlerini kaybetti. Altı
aylıkken solunum sıkıntısı başladı, ağızdan beslenmeyi bıraktı. Bir sabah
fenalaştı ve yoğun bakıma aldılar. Ben trakeostomi ve gastrostomi açılmasından,
cihazlara bağlanmasından çok korkuyordum. Daha önce çevremde hiç görmediğim,
yoğun bakımda kullanılan cihazlarla nasıl bir yaşam süreceğimiz konusunda çok
endişeliydim ama bu süreç korktuğum gibi geçmedi. Hastanede aldığımız
eğitimlerle yeni sürece çok kolay adapte oldum.Şu an beni asıl zorlayan Çağan Meriç’in çevresinde olan her şeyin
farkında olması ama tepki verememesi. Konuşmak isteyip konuşamaması, oyun
oynamak isteyip oynayamaması, yiyecekleri görüp yiyememesi, tepkilerini
gösterememesi.
Derneği kurma kararını nasıl aldınız?
Çağan Meriç’in hastalığını ilk
öğrendiğimizde hemen tedavisine başlamak istedik. Doktorumuz hastalığı durduracak
ya da iyileştirecek mevcut bir ilaç olmadığını söyledi. Yaklaşık dokuz ay
sonra, şu an kullandığımız ilaç EMA ve FDA onayı aldı. Hastalığın tedavisinde
kullanılarak, çocukların ölmesini engelleyecek bu ilaç bizler için umut oldu.
Çağan Meriç’in doğum gününde derneğimizi kurma kararı aldık.
Dernek çalışmalarınız neler? Şimdiye
kadar neler yaptınız, neler yapmayı hedefliyorsunuz?
Dernek kuruluşunun ilk amacı, şu an
mevcut olan tedavi yönteminin yaş ve tip ayrımı gözetilmeksizin tüm hastalara
uygulanmasıydı. Şu an bütün yaş ve tipteki hastaların tedavisine başlandı ancak
ilacın devamıyla ilgili sıkıntılarımız var. Sağlık Uygulama Tebliğindeki
şartları sağlayamayan hastaların tedavisi yarıda kesiliyor. Hastaların
tedavisinde sürekliliğin sağlanması, yaşam sürelerinin ve kalitelerinin artması
için çok önemli. Hastalarımızın tedavisi kadar önemsediğimiz başka bir konuda,
hastalığın ortaya çıkmadan önlenmesi. Bunun en güvenilir, ekonomik ve sağlıklı
yolu da taşıyıcılık taramasının yapılması. Taşıyıcılık taraması, çiftlerin
bebeklerinde SMA hastalığına yol açacak bir mutasyonu taşıyıp taşımadıklarını
belirlemeye yarayan bir test. Yukarıda da söz ettiğim gibi taşıyıcılar,
hastalık semptomlarını göstermiyor, dolayısı ile taşıyıcı olduklarının farkında
olmuyorlar. Bununla ilgili Ankara’da bulunan HRS Kadın Hastanesi ile 2019
yılında ortak bir çalışma yürüttük. Ailesinde hastalık öyküsü olup olmadığına
bakılmaksızın, başvuran herkese ücretsiz olarak taşıyıcılık taraması yapıldı.
Başvuran çiftler arasında taşıyıcı çiftler tespit edildi. Yaptığımız çalışma
ile insanların hayatlarına dokunma fırsatımız oldu, bir anne olarak bunu görmek
tarifsiz bir mutluluk. Taşıyıcılık taramasına ekonomik, sosyal vb. pek çok
farklı yönden bakılabilir. Tüm bu alanlara şüphesiz faydası olacaktır, bunlara
ek olarak ben bu teste bir anne olarak bakıyorum. Çünkü ben oğlumun mama
torbasına her mama koyduğumda, acaba sağlıklı bir çocuk olsa ne yemeyi severdi
diye düşünüyorum. Başka hiçbir anne bunu düşünmesin istiyorum.
SMA taşıyıcılık testinin evlilik ve gebelik öncesi zorunlu testler kapsamına alınması ile taşıyıcı bireyler tespit edilebilir. Taşıyıcılığı tespit edilen ebeveynler için atılacak ikinci adım, bu çiftler için PGT tüp bebek yöntemi tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanmasıdır.
2019 yılında, Türkiye Büyük Millet Meclisi SMA, ALS, DMD, MS ve Nadir Hastalıklar Araştırma Komisyonu kuruldu. Komisyon toplantılarının tümüne katılarak, taleplerimizi, ihtiyaçlarımızı dile getirdik. Komisyon çalışmaları tamamlandı, rapor yayımlandı. Gelişmeleri yakından takip ediyoruz.
Sağlık çalışanları ve toplum içinde SMA farkındalığının artmasını çok önemsiyoruz. Çeşitli seminerler düzenleyerek, hastalığının; genetik nedenleri, belirtileri, tipleri, tedavi yöntemlerini, hasta öyküsü üzerinden hastaların karşılaştığı problemleri dile getiriyoruz. “Ben SMA” isimli bir film hazırladık, çeşitli illerde gösterimini yapıyoruz, hastalığa dikkat çekmek istiyoruz.
Pandemi sürecinde de alanında uzman isimlerin katılımıyla hasta ve hasta yakınlarına bilgilendirici seminerler düzenledik. Hazırladığımız aile destek paketleriyle, pandemi sürecinde maddi zorluk yaşayan ailelere destek olmaya çalıştık.
SMA hastaları olarak yaşadığınız
sorunlar nelerdir? Nelere ihtiyaç duyuyorsunuz?
İhtiyaçlarımızı aslında iki farklı
şekilde gruplandırabiliriz. İlki engellilere karşı toplumun bakış açısı ve
yaklaşımı. Toplumda hala dışlayıcı, küçümseyici bakış açısına sahip bir kesim
var. Sadece SMA hastaları için
değil, engelli pek çok kişi için bu düşünce yapısındaki toplumda yaşamak çok
zor. Engelli çocuklar sınıflarda istenmiyor, toplumda dışlanıyor, engelli çocuğu
olan aileler kiralık ev bulmakta bile zorlanıyor. Şüphesiz daha duyarlı,
hoşgörülü, koşulsuz kabullenen bir toplumda yaşamak çok daha kolay olurdu.
Hastanede oğlumun yüzüne, kullandığı cihazlara bakarak yanındaki dürtüp, bizi
göstererek sesli sesli şükreden kişilerin hissettirdikleri çok acı.
Diğeri ise hastalığın maddi boyutunun getirdiği zorluklar. Tip 1 hastalarımız altı tane cihaza bağlı yaşıyorlar. Bu cihazların maliyetleri çok yüksek. Ne yazık ki bazılarında SGK ödemesi var, bazılarında ise yok. Tıbbi cihazlar 24 saat kesintisiz elektrikle çalıştığı için elektrik faturaları çok yüksek geliyor.
Yaşadığımız en büyük sorunlardan birisi elektrik kesintileri. Cihazların tamamı elektrik ile çalışıyor, bazılarının bataryası var bazılarının yok. Elektrik kesintisi olduğunda bir çoğumuzun aklına sadece telefonun, bilgisayarın şarjına bakmak gelir. Ama ne yazık ki hayatı elektriğe bağlı insanlar var. Kısa süreli kesintilerde UPS, jeneratör yeterli oluyor ama uzun süreli kesintiler çocuklarımız için hayati risk taşıyor.
Hastaları enfeksiyondan korumak için her malzemenin sadece bir kez kullanıp atılması gerekiyor. Trakeostomi kanülü, gastrostomi pegi, aspirasyon seti gibi malzemelerin belirli aralıklarla değişmesi gerekiyor. Bu malzemelerin fiyatları çok yüksek, ayrıca sürekli değişim gerektirmesi ailelerimiz için maddi anlamda yıpratıcı oluyor.
Yatağa ve solunum cihazına bağlı hastaların, fizik tedavi hizmeti veren merkezlere gitmesi mümkün değil. Sağlık kurumlarına gidemediğimiz için devletin sağladığı fizik tedavi hakkından faydalanamıyoruz. Hastaların elektrik faturası, sarf malzeme, tıbbi cihaz ve fizik tedavi masrafları aileler için yıpratıcı oluyor. Bir hastanın aylık ortalama 4 bin TL civarında gideri var, bunu karşılamada zorlanan aileler aynı malzemeleri tekrar kullanmak zorunda kalıyor, bu da enfeksiyon riskini artırıyor.
Sizinle nasıl iletişime geçebiliriz?
Derneğimizin sosyal medya hesapları
üzerinden ya da telefon ile iletişime geçebilirsiniz.
Telefon: 0507 206 74 24
Web: www.sma.org.tr
Facebook: /SMA-DER
Mail: info@sma.org.tr
İnstagram: /smadernek
Twitter: /sma_dernegi