“Çocuk evlilikleri küresel bir mesele”

“Çocuk evlilikleri küresel bir mesele”

YÖRET Vakfı’nın çarşamba günleri gerçekleştirdiği Online Merak Ediyordum Öğrendim Dizisi’nin 1 Temmuz’daki söyleşisinin konusu “Çocuk Evlilikleriyle Mücadele: Yerelden Küresele İlham Veren Uygulamalar” oldu. Söyleşide Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği’nden Selen Doğan, çocuk evliliklerinin küresel bir mesele olduğunu, Türkiye’de neden önlenemediğini ve çocuk evliliklerini önlemek için diğer ülkelerde yapılan çalışmalardan örnekleri dinleyicilerle paylaştı.

Çocuk evliliklerinin küresel bir mesele olduğunu vurgulayan Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği’nden Selen Doğan, “Çocukların evlenmesi gelenek ve göreneklere indirgenerek izah edilebilecek bir şey değil, bunlarla açıklanamayacak kadar küresel bir konu. Ekonomi, toplum ve yargıları, toplumsal cinsiyet gibi çok farklı dinamikleri var. Türkiye’ye baktığımızda hikaye anlatıcılığını çok ön plana aldığımızı ve işin özünü kaçırdığımızı görüyoruz. Bu konuda yapılan haberlerden ‘çocuk gelin’ gibi acıklı hikayelerin duyurulması bekleniyordu. Aynı zamanda, bu konuda konuşanlar bile ‘Benim de anneannem çocuk gelindi’ diye başlıyordu konuşmalarına. O dönem için bu konu bilinmediğinden bu hikayeler lazımdı. Ancak, artık bu konuya bugünden ve romantize etmeden bakmalıyız. Aynı şekilde, o dönemde ‘çocuk gelin’ şeklinde kavramsallaştırarak bir iletişim stratejisi izlemiştik ve bu doğruydu fakat zaman içerisinde bazı kavramlar miadını dolduruyor. Bugün, ‘erken evlilik’, ‘çocuk yaşta evlilik’, ‘çocuk evlilikleri’ gibi çeşitli kavramları kullanıyoruz” diyerek konuya giriş yaptı.

Çocuk evlilikleri neden önlenemedi?

Türkiye’de çocuk evliliklerinin önlememe nedenlerinden bahseden Doğan, “Bunca zaman dünyanın her yerinden iyi uygulamalar duyduk ve bu uygulamalara tanıklık ettik. Ancak, bunları Türkiye’nin koşullarına ve kurum yapısına, cinsiyet eşitsizlikleri ortamına nasıl uyarlayabileceğimiz konusunda bazen yetersiz kaldık çünkü kaynaklarımız her zaman kısıtlıydı. Resmî kurumların da desteğinden çok direnciyle karşılaşabiliyorduk. Bu da yol kat etmenin zorluklarından ve gerekçelerinden biriydi. Bir diğeri neden toplumun ahlaki değerlerinin, kız çocuklarının güçlenmesinin ve korunmasının hep daha önünde olmasıydı. Yani kızlar kolaylıkla gözden çıkarılabilecek şekilde görülüyordu.  Ayrıca, çocuk evliliklerinin önlenmesi işe gelmiyordu çünkü bu evliliklerin bir ekonomisi var. Toplumun ikiyüzlü ahlakını çok rahatlatan, insanları bir anda evlilik birliği içine sokunca başkalarını rahatlatan bir düzeni var” dedi.

Başka ülkeler neler yapıyor?

Farklı ülkelerin çocuk evlilikleri konusunda aldığı önlemlere de değinen Doğan, “Hindistan çocuk evliliği oranı çok yüksek bir ülke. Ülkedeki 27 eyalette de çocuk evliliklerinin önlenmesi için oluşturulmuş merkezler var. Bunun yanı sıra, eril toplumun düzeninden kaynaklı tehlikelerden ötürü, yerleşim yerleri okullara uzak aileler kız çocuklarını okula göndermediği için Hindistan hükümeti, onuncu sınıftan sonra kız çocuklarına bisiklet dağıtarak onların okula topluca ve güvenli bir biçimde gitmesini sağlıyor. Ayrıca, bir örgütün sosyal medya ve medyayı kullanarak yaptığı çocuk gelin alfabesi bulunuyor. İngiltere’de ise Dışişleri Bakanlığı içerisinde zorla evliliklerle mücadele birimi mevcut.  Bu birim, İngiltere’deki polis teşkilatıyla çalışıyor. Onlar da; kaçırmalar, sınır ötesi ticaret gibi sorunlar sebebiyle başka ülkelerin polis teşkilatlarıyla ağ kurmakla görevlendiriliyor. Lübnan’daysa gelenek ve görenekler altında yanlış inanışa karşı çıkan bir baba öncülüğünde, Suriye ve Filistin’den gelmiş mülteci ve sığınmacılardan oluşan 20 erkek bir araya gelerek kız çocuklarını nasıl koruyabileceklerini tartışıyorlar” şeklinde konuştu.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar