“Gözüm Üzerinizde” Araştırma Serisi #5: Pandemide işveren olmak

“Gözüm Üzerinizde” Araştırma Serisi #5: Pandemide işveren olmak

Küresel danışmanlık ve iletişim şirketi Porter Novelli’nin Türkiye ofisi Marjinal Porter Novelli, CURIOCITY Araştırma ve Danışmanlık Şirketi ve iş ortağı Diyalog Araştırma’yla birlikte COVID-19 döneminde marka ve toplum algısını araştırdı. Beş bölümden oluşan araştırmanın son bölümü, pandemide işveren olmayı konu ediniyor.

Çalışanların şirketlerini değerlendirmelerine göre, bu dönemle birlikte çalışan markası olmanın yolu daha çevik ve topluma daha faydalı çalışmalar yapmaktan geçiyor. Koronavirüs salgını sırasında şirketinin toplumu destekleme konusunda iyi iş çıkardığını düşünenler katılımcıların yüzde 45’ini oluşturuyor. Yüzde 49 ise “Şirketim, koronavirüs salgınına tepki olarak yeni program ve politikalar yürürlüğe geçirmek için daha hızlı davranabilirdi” şeklinde düşünüyor. Aynı zamanda, katılımcıların yüzde 58’i, şirketlerinin çalışanları desteklemek için yapacağı daha çok konu olduğunu belirtiyor.

COVID-19’la mücadele, çalışan markası olmanın da yolunu açıyor

COVID-19’la mücadelede aktif şirketler “çalışan markası” kriterlerinde de ilerliyor. Şirketlerinin koronavirüsle mücadeleye destek olmaları durumunda katılımcıların yüzde 78’i buna dahil olmak isteyeceğini ve şirketine daha sadık hissedeceğini, yüzde 77’si şirketi için çalışmaktan gurur duyacağını ve kendisine ilham vereceğiniz, yüzde 76’sı ise şirketini başkalarına tavsiye etme olasılığının artacağını belirtiyor.

Şirketler öncelikle çalışanlarının sağlığını, güvenliğini ve finansal güvencesini sağlamalı

COVID-19 sürecinde çalışanlar şirketlerin yapabileceklerini geniş bir yelpazede tanımlıyorlar. Şirketlerin öncelikle kendi çalışanlarının sağlık, güvenlik ve finansal güvencesini sağlamalarını bekliyor. Şirketlerin kendi çalışanlarının sağlığını ve güvenliğini korumak için politikalar uygulaması gerektiğini düşünenler yüzde 56’lık bir orandayken, katılımcıların yüzde 53’ü şirketlerin kendi çalışanlarının para ve sosyal yardım almaya devam etmelerini sağlamalarını bekliyor. Ürün ve hizmet bağışları, hizmete erişimde ücret ya da diğer karşılıkları geçici olarak ortadan kaldırma gibi destekler de yüzde 40 ve üzerinde arzu ediliyor. Bu iki destek türü de kadınlar ve AB sosyo-ekonomik sınıftakiler arasında artıyor. 15-24 yaş arasındaki gençlerin de para, ürün veya hizmet bağışlarını genelden daha fazla istediği dikkat çekiyor.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar