Araştırmacılar, Avustralya toprağının önümüzdeki 20 yıl kadar erken bir sürede karbon yayıcı hale gelebileceğini söylüyor. Yeni araştırmaya göre, iklim krizi nedeniyle artan sıcaklıklar ve kuraklık Avustralya topraklarını net karbondioksit yayıcısı haline getirerek ülkenin iklim hedeflerine ulaşmasını engelleyecek. Toprak, atmosfere yaydığından daha fazla karbonu emerek Dünya’nın daha serin kalmasını sağlıyor, bu nedenle karbon yutağı olarak kabul
Araştırmacılar, Avustralya toprağının önümüzdeki 20 yıl kadar erken bir sürede karbon yayıcı hale gelebileceğini söylüyor.
Yeni araştırmaya göre, iklim krizi nedeniyle artan sıcaklıklar ve kuraklık Avustralya topraklarını net karbondioksit yayıcısı haline getirerek ülkenin iklim hedeflerine ulaşmasını engelleyecek.
Toprak, atmosfere yaydığından daha fazla karbonu emerek Dünya’nın daha serin kalmasını sağlıyor, bu nedenle karbon yutağı olarak kabul ediliyor.
Ancak iklim ısındıkça, toprağın karbon tutma kabiliyeti azalıyor ve bazı durumlarda emdiği karbonun bir kısmını havaya geri salarak küresel iklim krizine katkıda bulunabiliyor.
Toprakta karbon birikimi, Avustralya’nın 2030 yılına kadar yüzde 43 ve 2050 yılına kadar net sıfır emsiyon azaltma hedeflerine ulaşmasına yardımcı olacak bir yol olarak tanımlanıyor.
Nature Portfolio Journal’da yayımlanan çalışma, Avustralya topraklarından kaynaklanan yıllık ortalama emisyonların önümüzdeki 80 yıl içinde yaklaşık 30 ila 100 megaton karbondioksit arasında değişeceğini tahmin ediyor.
Rapor, 2020-2045 döneminde ortalama net toprak karbon emisyonlarının ülkenin toplam 2022 emisyonlarının yüzde 14’üne veya tarım emisyonlarının yüzde 82’sine eşdeğer olacağını ortaya koyuyor.
Araştırma ekibinin lideri Profesör Raphael Viscarra Rossel, ‘’Tarım arazisi topraklarının karbon depolamaya devam edebilmesi için tarım yöntemleri daha da iyileştirilmezse, kazanımlar ve faydalar 2045’e kadar muhtemelen azalacak ve Dünya mevcut hızında ısınmaya devam ederse zamanla daha da kötüleşecek’’ dedi.
Toprak karbon stokları doğal olarak yağış modelleriyle dalgalanır ancak arazi yönetimi uygulamalarından da etkilenir.
Rapor, günümüzün arazi yönetimi uygulamalarına dayanarak, tarım alanlarının 2020-2045 yılları arasında her yıl hektar başına 0,19 ton karbondioksit biriktireceğini öngörüyor.
Ancak modelleme, 2070-2100 yılları arasında bu kazanımların artan ortalama sıcaklıklar nedeniyle önemli ölçüde yavaşlayacağını ve ısınan iklime karşı daha hassas olan ülkenin mera olarak bilinen geniş iç kesimlerindeki toprak karbon kayıplarını karşılamaya yetmeyeceğini öne sürüyor.
Avustralya hükümetinin toprak sahiplerine karbonu topraklarında tutmaları ve depolamaları için verdiği teşvikler toprak karbonu projelerine olan ilginin artmasına neden olurken, ülkenin önde gelen toprak bilimcileri programdaki kusurların acilen ele alınması çağrısında bulunuyor.
Bu endişe verici bulguların yanında çalışma, topraktaki karbon kaybının olumsuz etkilerini muhtemelen hafifletebilecek bazı çözümler sunuyor. Bunlar arasında yer alan geliştirilmiş otlatma yönetimi, kontrollü yakma ve yerel bitki örtüsünün büyümesini teşvik etme gibi tekniklerin, toprakta karbon tutulmasını artırmaya yardımcı olabileceği belirtiliyor.
Hükümet, toprak karbonunu doğru bir şekilde yönetmek amacıyla düşük maliyetli teknoloji geliştirme çözümlerine 40 milyon dolar yatırım yaptığını açıkladı.
Kaynak:
