Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) İcra Direktörü Inger Andersen’ın resmi ziyareti sırasında Azerbaycan’ın 2026 Dünya Çevre Günü’ne ev sahipliği yapacak ülke seçildiği duyuruldu. 5 Haziran 2026 tarihinde Bakü’de düzenlenecek olan etkinlik, iklim değişikliğiyle mücadeleye büyük önem veren, çevresel katılım ve eylem için dünyada önde geliyor. Azerbaycan 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kaynaklarını neredeyse iki katına
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) İcra Direktörü Inger Andersen’ın resmi ziyareti sırasında Azerbaycan’ın 2026 Dünya Çevre Günü’ne ev sahipliği yapacak ülke seçildiği duyuruldu. 5 Haziran 2026 tarihinde Bakü’de düzenlenecek olan etkinlik, iklim değişikliğiyle mücadeleye büyük önem veren, çevresel katılım ve eylem için dünyada önde geliyor.
Azerbaycan 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kaynaklarını neredeyse iki katına çıkarmayı, ormanları genişletmeyi ve son teknoloji tesisleri aracılığıyla sıfır atık hedefini başarmayı planlıyor.
UNEP İcra Direktörü Inger Andersen, fosil yakıt çağının sona erdirilmesinden doğal alanların restore edilmesine, kirliliğin azaltılmasına ve sağlıklı bir çevre hakkının talep edilmesine kadar geniş kapsamlı değişiklikler için küresel çağrıların olduğunu belirtti.
Guterres, iklim değişikliği eğilimini tersine çevirecek kararların alınmasının ve aynı zamanda dramatik etkilerle ve kaynak sıkıntısıyla karşı karşıya olan gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarının karşılanmasının ileriye doğru atılmış önemli bir adım olacağını belirtti. Ayrıca gelişmiş ülkelerin, iklim değişikliğinin baskısı altındaki gelişmekte olan ülkelerin karşılaştığı sorunları daha etkili bir şekilde ele almaları ve çözümlere katkıda bulunmaları gerektiğini dile getirdi.
Azerbaycan, Nisan 2016’da iklim değişikliği konusunda yasal olarak bağlayıcı olan Paris Anlaşması’nı imzaladı ve o zamandan beri hükümetin öncelik verdiği konuları ele almak için aktif bir şekilde çalışıyor.
Paris Anlaşması, tüm ulusların küresel sera gazı emisyonlarını önemli ölçüde azaltmaları ve küresel sıcaklık artışlarını sanayi öncesi seviyelerin 2°C’nin çok altında tutmaları için uzun vadeli hedefler belirliyor. Ayrıca, 1.5°C’lik bir artışla sınırlamak için çabaları teşvik etmekte, bu da iklim değişikliğinin risklerini ve etkilerini önemli ölçüde azaltacak. Anlaşma; imzacıları düzenli olarak hedeflerine yönelik ortak ilerlemeyi değerlendirmeye ve iklim değişikliğini hafifletmek, dayanıklılığı güçlendirmek ve adaptasyon yeteneklerini artırmak için gelişmekte olan ülkelere finansman sağlamaya çağırıyor.
Kaynak:
