Nefret söyleminin zihinsel sağlık ve özgüven üzerinde yıkıcı etkileri olabileceği düşüncesiyle harekete geçen Lübnan Birleşmiş Milletler Ofisi, bu saldırılara karşı gençlerin güçlenmesine yardımcı oluyor. Bu gençlerden biri olan 21 yaşındaki Dima El-Awar, her gazetecinin ustalaşmaya çalıştığı iyi bir konuşmacı olma yeteneğine sahip olmanın yanı sıra, olumlu söylem ve doğru bilgi aktarmayı teşvik etme konusunda hevesle
Nefret söyleminin zihinsel sağlık ve özgüven üzerinde yıkıcı etkileri olabileceği düşüncesiyle harekete geçen Lübnan Birleşmiş Milletler Ofisi, bu saldırılara karşı gençlerin güçlenmesine yardımcı oluyor. Bu gençlerden biri olan 21 yaşındaki Dima El-Awar, her gazetecinin ustalaşmaya çalıştığı iyi bir konuşmacı olma yeteneğine sahip olmanın yanı sıra, olumlu söylem ve doğru bilgi aktarmayı teşvik etme konusunda hevesle çalışıyor.
Lübnan’ın dağlık bölgesinde küçük bir köy olan Falougha’da yetişen El-Awar, hayalindeki gazetecilik kariyeri için yeterince uygun olmadığını düşünüyordu. Genç kızlık çağlarında kişiliği ve giyim tarzı hakkında nefret dolu yorumlar aldığını, habercilik kariyeri yapmak için güzellik standartlarına uymadığını söyleyen birçok kişiyle karşılaştığını belirtiyor. Geçmişte bu tür yorumlar aldığı için üzüldüğünü, bugün ise diğer insanların tutumlarının değişmesine yardımcı olmak için gülümseyerek olumlu yanıt vermeyi tercih ettiğini söylüyor.
Bu olumsuz yorumlarla yüzleşmeden önce gazetecilik yerine Çince tercümanlık eğitimi aldığını, zaman içinde başkalarının düşünceleri yüzünden hayallerinden vazgeçmemesi gerektiğinin farkına vararak, gazetecilik okumaya karar verdiğini anlatıyor.
BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) aracılığıyla Birleşmiş Milletler Lübnan Ofisi tarafından düzenlenen ‘’Gençlik Nefret Söylemi ve Yanlış Bilgiye Karşı Mücadele’’ projesi kapsamında gençlerin bu olumsuzluklarla mücadele etmesine yardımcı olmak için gerçekleştirilen eğitim oturumunda, katılımcıların nefret söylemiyle ilgili deneyimleri üzerinde konuşuldu.
Nefret söyleminin çeşitli şekillerini, bireyler üzerindeki etkisini ve bununla başa çıkmada daha dayanıklı ve becerikli olmanın yollarını eğitim oturumunda öğrendiğini söyleyen El-Awar, en önemli kazancının negatif söylemi yapan kişinin başkalarına çevirdiği oklarla aslında kendisinin sorunlu olduğunu ifade ettiğini anlamasına ve başkalarını olduğu gibi kabul etmesine yardımcı olduğunu söyledi.
UNESCO aracılığıyla gerçekleştirilen projenin, olumlu konuşma ve doğruluk yoluyla nefret söylemine ve yanlış bilgilendirmeye karşı koyulmasına, aynı zamanda nefret söylemi ile mücadelenin önemi konusunda farkındalığı artırmaya ve zorbalığa, yıkıcı eleştiriye, ötekileştirmeye son verilmesine yardımcı olduğunu açıkladı.
Gençliğin güçlü sesi
Birleşmiş Milletler Lübnan Ofisi, ülkenin farklı bölgelerinden ve üniversitelerinden gelen 15 genç öğrenciye medya ve bilgi okuryazarlığı, bilgiye erişim, nefret söylemiyle mücadele ve yanlış bilgilendirmeyle mücadele konularında eğitim verdi.
Proje kapsamındaki genç katılımcılar, sosyal medya kamu spotları yaratmak için teknik stratejiler konusunda eğitim almalarının ardından nefret söylemi ve yanlış bilgilendirme ile ilgili 12 sosyal medya bölümünün üretilmesine öncülük etti.
Toplumu her zaman olumlu yönde etkilemeye inanan ve son yedi yıldan bu yana acil sağlık hizmetleri gönüllüsü olarak Falougha’daki Lübnan Kızıl Haçı ile çalışan El-Awar, gönüllülüğün insanlara yakın olmasını sağladığını belirtiyor. Topluma yardım etmenin önemine inanan genç kadın, geleceğin gazetecisi olma yolunda ilerlerken nefret söylemine karşı koymaya kararlı olduğunun altını çiziyor. Gelecek nesli yönetecek olan gençlerin nefret söylemine karşı mücadelede önem rol üstlenebileceğine, ayrıca bakış açılarını değiştirme, esneklik ve çeşitliliği kabullenme gücüne sahip olduklarına inanıyor.
Kaynak:
https://news.us15.list-manage.com/track/click?u=372753f560ef60c400f1a4f3f&id=630bd9e7db&e=8b42edf312
