Birleşmiş Milletler’in, kadınlar için eşitlik ve adalet arayan Covid-19 sonrası iyileşme planı; pandeminin, eşitsizlikleri daha da körükleyerek ortaya çıkardığı ve bu durumun dünya ekonomilerinin ve demokrasilerinin ne kadar sürdürülemez ve kırılgan olduğunu tekrar gösteriyor. Covid-19’un ötesinde: Sürdürülebilirlik ve Sosyal Adalet için Feminist Bir Plan olarak hazırlanan rapor, toplumsal cinsiyet eşitliğini, sosyal adaleti ve sürdürülebilirliği iyileşme
Birleşmiş Milletler’in, kadınlar için eşitlik ve adalet arayan Covid-19 sonrası iyileşme planı; pandeminin, eşitsizlikleri daha da körükleyerek ortaya çıkardığı ve bu durumun dünya ekonomilerinin ve demokrasilerinin ne kadar sürdürülemez ve kırılgan olduğunu tekrar gösteriyor.
Covid-19’un ötesinde: Sürdürülebilirlik ve Sosyal Adalet için Feminist Bir Plan olarak hazırlanan rapor, toplumsal cinsiyet eşitliğini, sosyal adaleti ve sürdürülebilirliği iyileşme ve dönüşümün merkezine yerleştirmek için pratik bir yol haritası olarak tanımlanıyor.
Rapor, daha yoksul ülkeler için artan oranlı vergiler ve borçların hafifletilmesi gibi makroekonomik politikaların yanı sıra daha fazla kadına istihdam yaratmak ve liderlik pozisyonlarına dahil etmek için bir güç değişikliği ihtiyacının altını çiziyor.
Pandemi, ekonomik ve sosyal politikaları yeniden değerlendirmek için iyi bir fırsat sunuyor. Rapor, hükümetleri daha eşit ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etme yolunda önceliklerini yeniden düşünmeye çağırıyor.
İşten çıkarılma kadınlar aleyhine orantısız bir şekilde artıyor. Dünya genelinde 54 milyon kadın iş kaybı yaşadı. Bu rakam, erkekler için yüzde 3 oranına karşılık kadın istihdamında yüzde 4,2’lik bir düşüşü temsil ediyor. 2021 yılı sonunda, erkeklerin işlerini büyük oranda geri alabileceği, ancak kadın istihdamında 13 milyon daha az çalışan olacağı tahmin ediliyor.
Kadınların kaybının sadece maddi imkanlarla sınırlı olmadığı, karantinalar esnasında aile içi istismarın daha da arttığı ve Covid-19’un bir bakım krizine neden olduğu belirtiliyor. Kız çocuklarının okula gitmemesiyle birlikte çocuk yaşta evliliklerde artış olması bekleniyor.
Pandemi nedeniyle sağlık sistemleri çöktüğünde, ailelere ve toplumlara destek sağlamak için genellikle kendi fiziksel ve ruhsal sağlıkları pahasına devreye giren grubun kadınlar olduğu belirtiliyor.
Rapora göre; bakım faaliyetlerinin eksikliği, milyonlarca çocuğu ve yetişkini desteksiz bıraktı. Bu durum, özellikle kadınlara ve kız çocuklarına zor seçimler ve çok büyük maliyetler yükledi. Dolayısıyla, kapsayıcı bakımın sağlanması, sürdürülebilir ve adil bir ekonomi yaratmanın merkezinde olmalıdır.
Kadınların ve ötekileştirilmiş grupta olanların seslerini duyurabilmesi için demokratik sistemlerin yeniden gözden geçirilmesi ve dünyanın dört bir yanındaki parlamentoların kadınların eşit temsilini sağlamak için harekete geçmesi gerektiği belirtiliyor.
Raporda, iktidardaki erkeklerin ve kurumsal çıkarların seslerinin egemenliği altına girmek yerine, karar alma alanlarında kadın hayatlarını etkileyen tüm kararlarda erkeklerle eşit söz hakkına sahip olacakları vurgulanıyor.
Kadınlar ve iklim krizi
Rapor, küresel çevre krizinin cinsiyete dayalı olduğunu vurguluyor. Soruna en az katkıda bulunan, özellikle de en düşük gelirli ülkelerde en yoksul koşullarda yaşayan kadınların, kritik derecede etkilenen grup olduğuna dikkat çekiyor.
Mevcut ekonomik sistemi, küresel ve çevresel bozulmaya neden olmakla suçlayarak, sürdürülebilir ve adil bir sistemde ekonominin amacının, insan ve ekolojik refah ile yaşamın gelişmesini ve hayatta kalmasını sağlamak olacağını söylüyor.
Sonuç olarak; dünya liderleri, küresel ekonominin kemer sıkma ve ekonomik durgunluk yoluyla başka bir kayıp on yıla girmesine izin vermeyi seçebilir veya iyileşme ekonomisine, yenilebilir enerjiye ve sürdürülebilir tarıma yapılan kamu yatırımları yoluyla cinsiyete dayalı geçişlerin temelini atabilir.
Yabancılaşan ve dışlanan vatandaşlara seslenirken milliyetçiliği, yabancı düşmanlığını ve kadın düşmanlığını kullanmayı seçebilir veya toplu mal ve hizmetlere evrensel erişim sağlayan, ailelerle, topluluklarla ve işletmelerle ortaklıklara dayalı yeni bir sosyal dayanışmayı hayata geçirerek insanları kazanabilirler, tavsiyeleri önemle vurgulanıyor.
Kaynak:
https://www.weforum.org/agenda/2021/10/covid-recovery-gender-equal/